Mesut’un kariyeri mi… Ozan’ın ruhu mu…

Alınan galibiyetlerin hep tek farklı olmasının akıllara takıldığını yazmıştık. Nitekim Emre hoca bu kez sekemedi!

Şampiyonluk yarışında 3 büyüğün nefes nefese mücadele verdiği sezonda, bir gün önce Galatasaray ile Beşiktaş kazanınca, Fenerbahçe için Alanya’da galibiyetten başka alternatif gözükmüyordu…

Bu tip maçlar, artık takımın liderlerinin, yıldızlarının taşın altına 3-4 tık daha fazla sokması gereken karşılaşmalardır…
Bu tanıma Fenerbahçe’de kuşkusuz en çok uyan isim de Mesut Özil olsa gerek. 

Sakatlığı sonrası onbirde yer alınca Sarı Lacivertli taraftarlara bir umut daha doğmuştu…

Yılın, hatta son yılların en büyük transferi olarak Fenerbahçe’ye gelen Mesut için farklı bir anlam içeren karşılaşma olmalıydı. Öyle ya, kendine gösterilen ilgiye bu maçla ilk yanıtı verebilirdi.

Futbolu çok iyi bildiği, ayağına topun fazlasıyla yakıştığı tartışılmaz bir gerçek. Ama…
Ne kadar taşın altına elini soktu, ne kadar takımını sürükledi, yorumu size ait…

Bir de Ozan’a bakalım… Gökhan’ın kırmızı kartı sonrası mevki değiştirdi. Cansiparane mücadele verdi. Hele 63’de Harun’un bir hatası sonrası Alanyaspor’un topu boş kaleye atmasına engel oluşu vardı ki, şapka çıkartılacak cinstendi…
Olmadı, birkaç asker ve direkler Alanyaspor’un golüne engel oldu, Fenerbahçe ise gol atmak için bir şey yapamadı. Sonuçta 0-0’lık beraberlikle Sarı Lacivertliler şampiyonluk yarışında ağır yara aldılar…

Emre Belözoğlu’nun döneminde Fenerbahçe’nin daha çok topa hakim olduğu, daha atak oynadığı söylenip duruyor. Alınan galibiyetlerin hep tek farklı olmasının akıllara takıldığını yazmıştık. Nitekim Emre hoca bu kez sekemedi!
İşin ilginci, kazanmanın ‘şart’ olduğu maçın son anlarında Fenerbahçe’nin beraberliğe razı bir oyun sergilemesi ve oyuncu değişikliğine gitmesi oldu. Oysa futbolda bilinen, kazanmak zorunda olan takımların bu dakikalarda gol için tempo yükselttiğidir. Ancak Fenerbahçe’de o güç görülmedi…

Bunda kuşkusuz bir devreyi eksik oynamanın etkisi büyüktü ama yine tartışılır görüntülerdi…
Gökhan’a kızmak lazım mı? Çok tartışılacak bir soru olsa gerek. Ama takımına güvenen bir futbolcu, kırmızı kart görüp arkadaşlarını eksik bırakmak yerine, ‘Yesek de atarız’ diye de düşünebilirdi…
Olmuş bitmişin arkasından artık konuşmanın anlamı olmadığı haftalardayız…
Beşiktaş bu tempoyu yakalamışken şampiyonluk biraz daha uzaklaşmış gözüküyor. Tek şans olarak 2 rakibinin derbide karşılaşacak olmaları gösterilebilir ama Fenerbahçe’nin bu saatten sonra asıl hedefi ilk ikiden düşmeden Şampiyonlar Ligi elemelerine vize almak olmalı. Futbol bu, sürprizi kovalamak elbette yapılması gereken…
Zaten sürpriz ülkenin genel umudu, o zaman Fenerbahçe de şampiyonluktan ümidini kesmemeli…
Aşı bekleyenlerin kısa vadedeki umudu kadar, Fenerbahçe’nin de umudu olmalı…
Sonuçta ayakta kalmak önemli…
Kimi aşısını olur, kimi şampiyonluk yaşar…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Deniz Derinsu Arşivi