İşxan Miroyev
Moskova, Bakü ve Erivan’ın çatışmasına karışır mı?
Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki askeri çatışmalar devam etmekte ve bu da çatışmanın farklı taraflarını destekleyen Türkiye ve Rusya arasında gerginliğe neden oluyor. Ankara Azerbaycan’ı desteklerken, Moskova Ermenistan’ı destekliyor. Tabi ki çatışmanın nedeni Dağlık Karabağ. Ama bu seferki çatışma öncekilerden farklı. Bu sefer çatışmalar Karabağ sınırında değil de bizzat Azerbaycan ve Ermenistan sınırı olan Ermenistan'ın Tavuş ili ve Azerbaycan’ın Tovuz ilçesi bölgelerinde gerçekleşti. Her iki taraf da provokasyon olduğunda ısrar ediyor. Azerbaycan, sınır birliklerinin Ermenistan tarafından top ateşine tutulduğunu, Ermenistan ise Azerbaycan tarafına ait askerleri taşıyan bir arabanın sınırı ihlal etmeye çalıştığını ama onları önlediklerini ki sonrasında geri çekildiklerini ve Ermeni sınır muhafaza birliğini ateşe tutuklarını iddia ediyor. Her iki taraftan kayıplar söz konusu ve yine her iki taraf da siyasi açıklamalarda bulunup karşıtı olan komşusunun kendisinin toprak bütünlüğüne saldırdığını düşünüyor. İki tarafın savunma bakanlıkları bir diğerine 'cevap vermek için vurdukları darbelerin" görüntülerini paylaşıyor.
Azerbaycan devlet başkanı İlham Aliyev açıklamasında "Ermenistan tarafının tüm girişimleri boşa çıktı, Azerbaycan devlet sınırlarını korudu ve Ermeni askerler bir santim bile ilerleyemediler" diye açıklama yaptı.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ise resmi açıklamasında "Karşıtımız sınır bölgesinde provokasyon girişimde bulundu. Azerbaycan’ın askeri-siyasi yönetimi bölgedeki durumun gerginleşmesinin sorumluluğunu taşıyacak." dedi.
Gerginlik büyümeye devam ediyor ve bu çatışmanın Ermenistan - Azerbaycan dışındaki daha büyük devletleri de içine çekme riski var. Mesela Rusya ve Türkiye’yi. Rusya Ermenistan’la KGAÖ (Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü) üyesi aynı zamanda. Ama Rusya’nın Azerbaycan’la da ilişkileri iyi. Fakat konu stratejik dostluğa gelince Azerbaycan için Ankara ortaktır ve Türkiye Bakü’yü Dağlık Karabağ konusunda tamamen destekliyor. Bir de Türkiye ve Azerbaycan arasında askeri yardımlaşma anlaşması da mevcut ve o anlaşmada şöyle bir madde var: "Dağlık Karabağ bölgesinde yaşanacak herhangi bir aktivite durumunda Bakü hemen ortağını bilgilendirecek." Bu anlaşma çerçevesinde Türkiye ve Azerbaycan Azerbaycan’ın "toprak bütünlüğünü yeniden sağlama" konusunda birkaç plan oluşturulmuş bulunmakta.
Tam da bu noktada karmaşık jeopolitik oyunlar devreye giriyor. Rusya Suriye’de aktif hareket etmekte ve Libya’da da bulunmakta. Bu topraklarda kendi düzenini oluşturmak isteyen Türkiye, sürekli oalrak Rusya ile karşı karşıya geliyor, mecbure hırslarını dizginlemek zorunda kalıyor. Bu da Mustafa Kemal Atatürk’ün belirleyici kararlarını iptal etmeye devam eden, Neo-Osmanlıcılık ve Neo-Pantürklüğü oluşturmayı hayal eden Erdoğan’ın reytingleri üzerinde olumsuz etki yapıyor. Erdoğan Türk ulusunun 'yeni atası' ve hatta tüm Türki milletlerin de atası olmak istiyor. Bunu da muhafazakâr ve geleneksel İslami değerler temelinde oluşturmaya çalışıyor. Azerbaycanlılar da Türki milletlerden sayıldığı için Azerbaycan'ın Karabağ'ı geri alması Erdoğan’ın reytinglerini yükseltecek.
Rusya Ermenistan’la KGAÖ üyesi olduğu için Ermenistan’ın sınırlarını koruması ve güçlendirmesinde yardım ediyor. Moskova bu sorunun "dondurulmasından" yana. Rusya güney sınırlarında aktif bir çatışmayı istemiyor. Hata bu sınırların yakınında bile istemiyor. Ayrıca KGAÖ anlaşması çerçevesinde böyle bir çatışmaya Ermenistan tarafını tutarak tutum almak mecburiyetinde.
Tabi ki böyle bir tutum alma Ankara’nın da çatışmaya karışmasına eşdeğerdir. Bu durum, Rusya ve Türkiye arasındaki zaten sallantılı olan ilişkilerin daha da kötüleşmesine yol açar. Ancak yine de Moskova böyle bir şey istemez çünkü "gaz-boru" hattı ile stratejik çıkarları var.
Ermenistan ve Azerbaycan’ın bu gerginliği, çatışmayı deşarj olmak için, özelikle de Covid-19 salgınının getirdiği sıkıntıları bertaraf etmek için kullandığını düşünüyorum. Her iki tarafta ekonomik sıkıntılar yaşanıyor ve halklar rahatsız. Her iki tarafın halkı şu andaki iktidarlardan ciddi anlamda rahatsız. Böyle bir durumda ''dış düşman'' adı altında gerçek bir çatışmayı göze alarak dikkat dağıtmak kısa zaman için olsa da bir iktidarları biraz olsun rahatlatıcı bir çözüm. Böylece kamuoyunun dikkati ve eleştrileri, kendi hükümetlerinden uzaklaşıp, düşman olan ve kötü olan karşı tarafa kayar.
Rusya için ise önemli olan bu çatışmanın büyümemesi ve uzamaması. Rusya için bu durum, kendi sınırlarının yakınında yeni "barışçıl tatbikatların" başlaması ve Ortadoğu’nun bazı ülkeleriyle uluslararası ilişkilerde zorluklar yaşaması tehlikesini oluşturuyor. Tabi ki NATO’yla ilişkilerin daha da kötüleşmesi tehlikesi de var, çünkü Türkiye NATO üyesidir. Rusya uluslararası anlaşmaları bozamaz. Ermenistan’a gerçekten de yardım gerektiği bir anda bunu hemen ve tam olarak yapacağı da şüphesizdir.