İşxan Miroyev
Moskova, Erdoğan’la dost olmayı ne kadar sürdürecek?
Erdoğan sözüm ona Minsk grubunun Dağlık Karabağ ile ilgili yaptığı açıklamaya cevap verdi. Direkt olarak tepki gösterdi ve orada politik bir çözümün mümkün olmadığını vurguladı. Aliyev cevap vermeyi bile gereksiz görürken ve ABD, Fransa ve Rusya’yı ciddiye almamışken Erdoğan cevap verdi. Yani bu kimin Azerbaycan’a sahip olduğunu gösteriyor. Peki, böyle bir durumda Trump ve Macron ne yapacaklar? Tabi ki yapabilecekleri bir şey olmadığı belli. Bu onların sorunu değil, görüşlerini belirtmekle yetindiler. Dağlık Karabağ, Fransa’ya uzak olduğu kadar Washington’a da uzak. Rusya zaten onların izinde gidecek değil ya. Çok pahalıya mal olur. Bu tür densizlik cevapsız bırakılır mi? Mesele Ermeniler de değil, mesele tarihi düşmanlıklar da değil. Paşinyan, Ruslar için ne akrabadır ne de müttefiktir. Ama isteyen herkes istediği zaman Rusya sınırlarına gelip dayanıp istediğini yapmak istiyorsa o zaman mesele değişiyor.
Azerbaycan’ı Erdoğan’a teslim ederse ve eski SSCB topraklarında savaşlarını yürütmeye müsaade ederse o zaman Rusya Ukrayna’dan da beter bir hale gelir. Yani bu hemen ülke içinde yankı bulur ki, önü alınamaz sonuçlara götürür. Zaten Rusyalılar çok acayip görüyorlar Donbas'ta olanları. Orada kardeş millet yaşıyor ve biz kardeş milletle savaşmak istemiyoruz, diye bir gerekçe sunabilirler. Saçma olsa da böyle bir gerekçe sunabilirler. Minsk’te yapılan tüm anlaşmalar Rusya’ya pahalıya mal oluyor.
Eğer Karabağ'da olanlara karşı sesiz kalmazsa ve orada istediklerini yapmalarına izin verilmezse o zaman durum değişebilir. Eğer Rusya Azerbaycan’da 16. sırada, Erdoğan ise 1. sırada ise o zaman Kazakistan’da kaçıncı sıradadır? Orta Asya’da yeri neresi? Ukrayna’da ve Kırım Tatarlarının silahlandırmalarına de diyebilir Rusya?
Hatta Rusya’nın içerisindeki Tataristan’da, Başkurdistan’da durum ne olacak? Türki milletlerin yaşadığı Yakutay'da ve Altay’da nasıl olacak? Tüm bunlar teori değil gerçeklerdir. Belki de Erdoğan Rusya’da da en büyük lider olmak isteyecek? Yani sadece Azerbaycan’da değil Rusya’nın içerisine de göz dikmiş olmasın. Kastımız Rusya’nın Türki bölgeleridir. Erdoğan buralardan vazgeçmeyecek. Osmanlı yeni biçimde dirildi. Rusya onu besledi ve cezasız ve hesapsız her şeyi yapabilir hissini onda yarattı. Rusya uçağını düşürdüler ve pilotu öldürdüler. Peki, hesap soruldu mu? Hayır, sorulmadı. Domatesleri vererek kurtuldu. Elçiyi öldürdüler, ne oldu? Hiçbir şey. Yani ne yaptı ise yanına kâr kaldı. Türkiye’nin alt yapısı için en çok para harcayan yine Rusya oldu ve harcamaya da devam ediyor. Gaz boru hattı ve Nükleer santral inşa ediyor Rusya. Rusya Suriye’de her türlü tavizi veriyor Türkiye’ye. İdlib'te Türkler ve ona bağlı teröristlere hiçbir şey olmamış gibi yaşamalarına izin veriyor. Rusya ne yapmaya çalışıyor? Herhalde Erdoğan Rusya’yı 'anlamaz' sayıyor. Ve Rusya’ya öyle davranmaya devam ediyor. Hak etmişiz. Burada bir şey nettir. Erdoğan kendi Pantürkizm teorisini gerçekleştirmeye kararlı ve Rusya yok olacak. Mesele Ermeniler ve Azerbaycanlılar değil.
Eğer Rusya yönetimi ülkesinin varlığını devam ettirmek istiyorsa o zaman sahte sultana sınırlarını bildirmeli. Nasıl yapıyorsa yapsın fark etmez, bu bölgeye yaklaşmasına bile müsade etmemeli. Ne SSCB bölgelerine ne de onun sınırlarının yakınlarına yaklaşmasına müsade etmemeli. Rusya’nın çıkarlarının olduğu her yerde onun ruhuna bile izin vermemeli. Rusya, Türkiye’yi durduramıyor mu yoksa durdurmak mı istemiyor, işte önemli bir soru da budur. Tabi bu başka bir konu hem iç hem diş politikayı ilgilendiren bir durum. Erdoğan diplomatik hatlarını belirlemiş bulunmakta. Savaş mı istiyor?
Türk liderinin Osmanlı İmparatorluğu'nu diriltmeye çalıştığı herkesin malumu, hatta daha fazlasını istediği de... Orta Asya bölgesinde aslında Türk hükümetini pek sevmiyorlar. Türk hükümetinin ne yapmak istediğini biliyorlar. Türkiye açık bir biçimde cihatçı grupları besliyor ve örgütlüyor. Çok yönlü saldırılara geçen Türkiye tavır alınmayı hak etmiş. Açık bir şekilde dünyanın büyük üç devletinin liderini boşverip barıştan söz edilemez diyor. Her tarafta savaş yürütmek mümkün değil. Bir tarafta Libya’da, Karabağ’da ve Suriye’de diğer tarafta Akdeniz’de Yunanistan’a karşı gerginlik yaşıyor.