Bikaç gündür bütün Türkiye neredeyse aynı olayı tartışıyor. NATO tatbikatında Mustafa Kemal ve cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hedef tahtası konumunda gösterilmiş. Siyasi anlamda Erdoğan’a karşı çıkmak başka bişey, onun böyle bir tatbikatta hedef tahtası noktasına tavır koymak başka bişey. Bir ülke ve o ülkenin cumhurbaşkanı nasıl olur da bu noktaya gelir, bu da ayrı bir tartışma.

Bu tartışmaları okur ve izlerken bişeyin farkına vardım. Ben de dahil olmak üzere siyasetin içinde olan herkes bütün tartışmalarımızı siyaseti içine katarak yapıyoruz. O zaman anladım ki ben eşim Hilal’le tartışırken de, sanki siyaset tartışıyormuş gibi tartışıyormuşum. Bu ona karşı ciddi bir haksızlık, çünkü bu tartışmalar o kadar farklı ki, en azından eşim benim rakibim yada karşı tarafta bulunan birisi değil. Aramızda siyasi farklılıkları bile karı-koca gibi tartışmamışım ben, hep siyasi sertlikle tartışmışım. O yüzden ona özür borçluyum. Kolay atar mıyım bu huyumu, bilemem ama çabalayacağım.

Bunu neden yazdım, çünkü bizler bir siyasi olayı tartışırken işin içine her şeyi katıyoruz. İşte NATO tartışmasında yaşanan da bunun gibi bişey ve ben duyduğumda şok oldum. Dikkat ederseniz, yazının başında cumhurbaşkanının NATO tatbikatında hedef gelme konusunu belirttim ve karşı çıktığımı söyledim. Oysa tartışmanın içinde Mustafa Kemal de var ama ben bundan bahsetmedim.

Bunu yazmadan önce size bir belge sunacağım. Aşağıdaki belge İngilizce ama kolay anlaşılır bişey. Bu belge Türk-NATO komutanlığının bu tatbikatın komutanı olan Polonyalı tümgenerale yazılmış. Yapılan yanlışlık konusunda uyarılıyor.

Şimdiki yazı NATO tatbikatının komutanın bize verdiği yanıt:

Bu yazı da Brüksel de bulunan Türk-NATO komutanının bu konuda genelkurmay başkanlığını bilgilendirdiği yazı. Dikkat ederseniz ilk 2 yazı 15 Kasım tarihli ama genelkurmay başkanlığına 1 gün sonra yazılmış ve haberdar edilmiş. Bu belki teknik bir sorundur ama ben yine de rahatsız oldum.

Gelelim aşağıdaki fotoya, bu foto da Polonyalı tümgeneralin 29 Ekim 2017’de yayınladığı bişey. Bunun videosu da var, komutan burada 29 Ekim bayramını kutluyor. NATO içerisinde yaptığı bir jest.

Gelelim son fotoğrafa, bütün tartışmalardan sonra biz bu tatbikattan çekildiğimizi bildirmişiz ama NATO tatbikatının bitiş fotoğrafında da yer almışız. İşaretli tümgeneral Türkiye’nin komutanı ve final fotoğrafında var ve bu fotoyu da kendi sitelerinde yayınlamış.

Şimdi finaldeyiz. Bu yazışmalarda bişey dikkatinizi çeken bişey oldu mu bilmiyorum ama biz protesto yazımızda Mustafa Kemal’den bahsetmiyoruz. Polonyalı generalin özür yazısında da Mustafa Kemal yok. Gelelim 1 gün sonra genelkurmaya yazılan yazıya, orada da Mustafa Kemal yok.

Peki, bütün bunlara karşın biz niye televizyonlarda Mustafa Kemal’in hedef olduğunu tartışıyoruz. Çünkü bu tartışmaya Erdoğan Mustafa Kemal’i katınca yeni Atatürkçülüğünü halka kanıtlayacak. Bu tartışmada CHP ve diğer ulusalcıları yanına çekecek. Yani o bir siyasi tartışma başlatacak ve en başta da belirttiğim gibi işin içine her şeyi, yalan yada asılsız katabileceğine inanacak. Bizler de işin içine Mustafa Kemal girince olaya değişik bakacağız.

Aşağıdaki fotolar da Erdoğan’ın hedef gösterildiği fotolar, bunlar elimizde var ama Mustafa Kemal’in hedef gösterildiği krokiler yok. Çünkü böyle bişey yok, bu bizim siyasete kattığımız bişey. Umarım bu yazıyı okuyanlar bundan sonra daha dikkatli tartışırlar.