Ayşegül Karakülhancı
‘Nazilerin Ukrayna’da etkisi yok’ savını bizzat Ukrayna Berlin Büyükelçisi çürüttü
Ukrayna'nın 2014’den beri Almanya Büyükelçiliği görevini yürüten Andriy Melnik geçtiğimiz cumartesi Ukrayna Devlet Başkanı tarafından görevden alındı. Melnik’in Ukrayna-Rusya savaşının başlamasından bir kaç ay sonra ardı ardına Almanya politikacıları hakkında yaptığı diplomasi sınırılarını aşan açıklamaları ve Şansölye Olaf Scholz hakkında kullandığı amiyane benzetme sonrasında belli bir kesimin tepkisini çekmişti.
Ancak Melnik, Batı’nın Ukrayna’ya verdiği amasız-fakatsız desteğin sarhoşluğu içerisinde, özellikle de kaolisyon ortağı Yeşiller’den aldığı büyük güçle yaptığı her açıklamanın tolere edileceğine çok güvendi. Ancak bu güç sarhoşluğu içinde Almanya’da asla tolere edilmeyecek bir hataya imza attı. Daha düne kadar Berlin Büykelçisi olan popüler diplomat Melnik, katıldığı gazeteci Tilo Jung’un programında, İkinci Dünya Savaşı sırasında Naziler’le işbirliği yapmış, Polonyalı ve Ukraynalı Yahudi sivillerin sınır dışı edilmesinde ve/veya öldürülmesinde bizzat rol oynamış olan Nazi işbirlikçisi Ukraynalı lider Stepan Andriyoviç Bandera'yı savundu.
Melnik programda gazeteci Jung’un, Bandera’nın Naziler’le birlikte hareket ettiğine dair o döneme ait belgeleri göstermesine rağmen, Melnik, Bandera’nın Nazi olduğuna ve soykırımda rol aldığına dair kesin kanıtlar olmadığını söyleyerek, Bandera’yı özgürlük savaşçısı olarak tanımladı. Jung’un belgeleri ısrarla göstermesi üzerine "Onun savaş suçlusu olduğunu kabul etmiyorum" dedi. 1959’da Münih'te öldürülen Bandera'nın Münih'teki mezarına Melnik’in 2015 yılında çelenk bırakmış olduğu da ortaya çıktı.
Bir hafta önce medya ve politika dünyasında, entelektüeller arasında Ukrayna’da Naziler’in olmadığını, var olan Naziler’in de etkisiz ve küçük bir grup olduğunu savunan herkes haliyle, bu son gelişmeler karşısında şimdiye kadar büyük harflerle altına sığındıkları bu argümanın ellerinden kayıp gitmesinin kaybını yaşadılar. Kameralar karşısında Rusya’ya karşı bağımsızlık savaşı veren Zelenskiy hükümetini temsil eden Melnik’in ağzından, ülkedeki Nazi ideolojisinin görmezden gelindiği veya azımsandığı gerçeğine de maalesef çok hazırlıksız yakalandı sorgusuzca Ukrayna'yı destekleyenler.
Bir haftadan beri, Melnik'in hangi gerçekleri görmezden geldiğiyle ilgili, Bandera'nın hangi suçlara doğrudan karıştığına ve en azından ideolojik olarak sorumlu olduğuna dair medyada sayısız haber çıktı. Haberlerde ‘bir anda’ Faşist ve Nazi işbirlikçisi birini savunan büyükelçiye yönelik eleştirler ve öfke de eksik değildi.
Hata, Ukrayna’daki Nazi sempatizanlarını ve Naziler’i azımsayarak, Putin’in etrafındakilere ve Rusya’dakilere odaklanmaktı. Oysa her iki ülkede de Nazi ideolojisini benimseyen sempatizanların, hatta hükümetlerde bile bu ideolojiyi savunanların var olması demek, ne Rusya’yı yüzde yüz haklı, ne de Ukrayna’yı yüzde yüz haksız duruma düşürürdü. Sadece hakikat savunulmuş, ikiyüzlü bir biçimde de davranılmamış olunurdu.
ZELENSKİY, MELNİK’İ GÖREVDEN ALMASINA SIRADAN BİR ROTASYON' DEDİ AMA…
Melnik, Ukraynalı Nazi işbirlikçisi Bandera'yı savunmakla uluslararası yanlış bir mesaj gönderdi. Savaş sonrası Ukrayna’sının, AB’ye üye olma yolunda yalnızca ekonomik istikrarını kazanmış, yolsuzlukla mücadelede başarılı olmuş, basın ve ifade özgürlüğünü sağlamış bir ülke olması yeterli değil; ayrıca aşırı sağcı ideolojiyle ve buna bağlı olarak gelişen aşırı milliyetçilikle de mücadele etmiş olması gerekiyor.
Zelenskiy, Melnik'in görevden alınmasının "basit rotasyon" olduğunu açıkladı. Zelenskiy’nin imzaladığı kararnamede Melnik'e ek olarak, Çek Cumhuriyeti, Norveç, Macaristan, Hindistan, Nepal, Maldivler, Sri Lanka ve Bangladeş'teki büyükelçilere de Kiev'e geri dönme emri verildiği ifade edildi.
Ama Melnik’in geri çağrılmasında Almanya kamuoyunun, özellikle Yahudi toplumunun rahatsızlığının da etkisi olduğunu görmezden gelmek doğru olmaz. Ayrıca Melnik'in açıklamalarına yönelik sert eleştiriler, İsrail ve Polonya'dan da geldi. Bunun üzerine Ukrayna Dışişleri Bakanlığı "Melnik'in röportajdaki açıklamaları hakkında "kendi görüşüdür ve Ukrayna Dışişleri Bakanlığı'nın tavrı bu değil" açıklamasını yaptı.
Ukrayna'nın önümüzdeki aylarda Avrupa'da ve özellikle Almanya'da daha sağduyulu bir sese ihtiyacı olacak. Enerji krizi derinleşirse, enflasyon artmaya devam ederse, Sosyal Demokratlar, Yeşiller ve Liberaller’den oluşan koalisyon hükümetinin Rusya'ya karşı uygulanan yaptırım ihtiyacını kamuoyu önünde savunması daha da zorlaşacak.