Sedat Peker’in video serisinin son halkası üzerine hâlâ ciddi bir adli soruşturma yok. Mafyalaşan devlet veya devletin mafyalaşması iddiaları ise arşa çıktı. (Türkiye ve dünyadaki mafya-devlet-uyuşturucu çarkını gazeteci yazar Cengiz Erdinç’le konuştuk.)
Ancak Peker ifşaatının satır aralarına sıkışan, çok önemsenmeyen kısımları da var. Süleyman Soylu’nun amcasının oğlu Sadık Soylu’nun "Çevre Bakanı" gibi hareket ettiği iddiası gibi...
Peker’e göre Sadık Soylu, Ankara’da Next Level adlı iş merkezinde, bakanlığın bürokratları ve işadamlarıyla biraraya geliyor, "iş"leri hallediyor. Bu kısımda Bakanlığın planlama müdürü Erdal Kayapınar’ın FETÖ soruşturmasına takılanlar oldu ama esas mesele, Sadık Soylu’da düğümleniyor...
17-25 Aralık’ta gözaltına alınan Soylu’da...
Sadık Soylu, Sözcü’ye dün yaptığı açıklamada "Bakanlara vurmak için beni yem yaptılar" demiş.
Buradaki enteresan detay, Süleyman Soylu’nun istifası olayında Sadık Bey’in de Çevre Bakanlığı danışmanlığından istifa edip Emlak Konut’a "dönmesi". Kendisi 2002’den bu yana Emlak Konut’ta "kadrolu". Ancak devlet içindeki kavgada belli ki bir pozisyonu var.
"DELİKANLI" SADIK 17 ARALIK’TA KAÇMAMIŞ
Sadık Soylu, açıklamasında Çevre Bakanı gibi davrandığı, ya da Next Level’daki faaliyetleri hakkında hiçbir şey söylemiyor.
Oysa İkizdere’den Kaz Dağları’na, Kanal İstanbul’dan Munzur’a, doğa ve insanın yok sayılarak tüm kaynakların paylaşılması ve yapı rantı konusu, mafyalaşan devlet kavramıyla iç içe.
Sadık Soylu, "çevre ve şehircilik işleri"ne yabancı değil: İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı KİPTAŞ'ta, Erdoğan Bayraktar'ın TOKİ Başkanlığı döneminde de TOKİ'de danışmandı.
Bayraktar Çevre bakanıyken de danışmanı olan Soylu, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunda Bayraktar’ın kendisini arayıp "Kaç Sadık" diye uyardığını, "delikanlı" olduğu için kolay kolay kaçmayacağını gururla anlatmıştı!
Zorlu’nun otopark işlerinden tutun, Ataşehir’den çuvalla para götürme iddialarına, çeşitli suçlamalar yöneltilen Soylu, hepsini "algı yönetimi" diye reddetmişti.
Bu dosyalar kapatıldı, Türkiye’de "yeni" bir dönem başladı...
PASİFİK İNŞAAT "LEVEL ATLADI"
Peker’in bahsettiği "Next Level"ı Ankaralılar iyi bilir: Ankara Otogarı’nın karşısındaki arazide ofis ve rezidansların olduğu kompleksin açılışını 2013’te Cumhurbaşkanı Erdoğan yapmıştı.
Sahibi kim peki? Pasifik İnşaat. Yani Erdoğan’ın hemşerisi, AKP Ankara MV Asuman Erdoğan’ın eşi Fatih Erdoğan’ın şirketi.
Cumhuriyet gazetesi, Pasifik’in Ziraat Bankası’ndan aldığı kredileri ödeyemeyince Next Level’daki ofislerin %75’ine el konduğunu iki yıl önce yazdı.
Pasifik İnşaat ise Cumhuriyet’e tazminat davası açtı ve olayın "takas" olduğunu açıkladı.
Bu arada Next Level, hakikaten level atladı: Devletle, kamu kurumlarıyla doğrudan ve dolaylı ilişkileri bulunan pek çok şirket burada faliyet gösteriyor. Pasifik’in ortağı Çiftay AŞ ise Kaz Dağları’ndaki altın madeni sahasınının altyapı inşaat ve toprak işlerini yürütüyor…
Kamuya açık kaynaklardan alınan bu bilgiler, Sedat Peker’in iddiasını doğrulamaya yetmiyor. Ancak kamu kaynaklarının paylaşımında, Ankara’da dönen dolaplarda Next Level’ın hareketli bir adres olduğu net.
"Bağımsız" bir savcı kaldıysa, araştırmak görevi...
(*) Türkçesi: Sonraki seviye