Tüm göstergelerin de yansıttığı gibi demografiyi çoğaltmanın en hızlı yöntemi mültecilerdir. Tarihte Güney Çin'in gelişmesi insanların savaştan dolayı bu bölgeye göç etmesine bağlıdır.

Çağdaş dünyamızda da durum aynıdır, ikinci dünya savaşından sonra Fransa ve Almanya işgücü ihtiyacını karşılayabilmek için mültecileri kitlesel olarak kabul etmeye başladı. Bunun sayesinde büyük gelişme sağlayabildiler. Ciddi boyutta nüfus azlığı sıkıntısını yaşayan ülkelerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için mültecileri kullanması gerekir.

Mesela İsveç nüfusu az bir ülke ve bundan dolayı çok mülteci kabul etti. Geniş bir coğrafyaya sahip olan ancak nüfusu fazla olmayan Rusya mültecilere gereksinim duymamakta. Peki neden? Nedeni çok basit: Rusya korkuyor.

Çağdaş dünyamızda Rusya kadar nüfus azlığı sıkıntısını çeken bir ülke yoktur. Rusyalılar dünyada en geniş toprakları ülkelerine katılar, demografik kaynaklar ve büyük ordu sayesinde birkaç yüzyıl gelişme ve istikrar sağladılar. İşte bunun sayesinde tüm savaşları kazanarak yenilmez oldular. Ama şimdi Rusya nüfusu adım-adım azalmakta, bunun nedenleri savaşlardan dolayı yaşanan yıpranma ve Rusların çocuk doğurmak istememesidir. Ülkenin büyük kısmı insansız kalmış ve 17 milyon kilometrekarede sadece 140 milyon insan yaşamakta.

Rusya’nın geleceği için en büyük tehlikeyi nüfusun azalması oluşturuyor. Bir ülkenin ve ulusun varlığı ve dünyanın büyük gücü olma statüsü direkt olarak nüfusa bağlıdır. Bundan dolayı da SSCB’nin çözülüşünden bu yana Rusya’nın en temel politikası demografidir ama ciddi bir sonuç alamamıştır. Rusya’nın tek bir çıkış yolu var o da diğer ülkelerden nüfus kabul etme politikası. En kolay ve sonuç alıcı seçenek mültecilerdir. Ortadoğu’da mülteciler çoktur ve onları kabul etmek elverişlidir. Bu yolla rahatlıkla nüfusu 10 milyonlarca çoğaltabilir.

Ama Rusya sert bir şekilde mültecileri kabul etmeyi reddediyor, sıkı güvenlik tedbirleri sayesinde onların Rusya’nın topraklarına girmesini engelliyor.

Peki neden? Nedeni çok basit: Rusya korkuyor.

Birincisi, Müslümanlardan korkuyor.

Rusya çok ciddi İslamlaşmış bir ülke, nüfusun yüzde 20'si (yaklaşık 27milyon) Müslümandır ve bu çok "hassas" bir meseledir. İktidar Müslümanlardan çok korkuyor, bunun örneği Çeçenistan Müslüman cumhuriyetidir ki ülkeden kopmasına az kalmıştı. Eğer kendi topraklarında İslam inancını benimseyenleri daha çok kabul ederse ve bunlar denetimden çıkarsa o zaman ne yapacak Rusya? Devlet dağılmamalı!

İkincisi, başkalarının hatalarını yapmak.

Son birkaç yıl içerisinde mültecilerden dolayı dünyanın birçok ülkesi çöküş eşiğine geldiler bunun en bariz örnekleri Batı Afrika’nın en gelişmiş ülkesi Fildişi Sahili ve Ortadoğu’nun en layık ülkesi olan Libya.

Tarihin bu kanlı imtihanlarına bakan Rusya çok korkuyor. Nüfusu çok renkli olan ve toprakları çok büyük olan bir ülke çok rahat mültecilerin darbesi altında ezilebilir. Eğer mülteciler devlete karşı çıkarsa o zaman bir şey yapmak için geç olacak.

Üçüncüsü, Rusya ekonomisinden dolayı çok kaygılı.

Şu anda Rusya ekonomisi çok zayıf ve halkın durumu çok kötü. Eğer mültecileri kabul ederse o zaman onlar da ekmek kavgasına katılacaklar ve böylelikle yerel halkın durumu daha da kötüye gidecek. Bu pogrom ve başkaldırılara götürebilir. Rusya ekonomisi şu anda böyle bir şeyi kaldıramaz.

Gerçekler böyledir ve bu gerçeklerden kaçamazsın.