İşxan Miroyev
Oyuncular Suriye’yi paylaşmakta
Bugün artık kesin olarak tek parça bir Suriye’nin olmayacağından söz edebiliriz. Bundan sonra Rusya Suriyesi, Iran Suriyesi, ABD merkezli Batıya ait Suriye, Türkiye Suriyesi ve İsrail Suriyesi olacak.
Rusya oyunu değiştiren taraf oldu. Ama o da tek başına Suriye krizini çözemez. Çoğu insanların düşündüğünün tersine batı koalisyonu değil Moskova şu anda Ortadoğu’da en temel güçtür ama temel güç olmasına rağmen Suriye’yi tek başına kalkındırma imkanları bulundurmamaktadır.
Batı dünyasının Başar Esad’ın Suriye’nin başında kalmasına itirazları çoktan bitmiştir. Batı Rusya’nın şu anda Suriye’deki esas sorunları çözen güç olduğunu kabullenmiş durumda ve Rusya başka türlü bir gelişmeye fırsat vermeyecek.
Batı Rusya’nın çok güçlü bir oyuncu olduğunu ve onunla rekabete girişilemeyeceğini anlamış durumda. Kremlin, çıkarları karşıt olan tüm ülkeler arasında çok ustaca bir denge tutturmuş. Şu anda bölgede Rusya’nın ortakları İran, Türkiye ve Suriye’nin kendisidir.
Şu anda İsrail aktif olarak Moskova’yla dostane ilişkilerini restore etmek istiyor. Çünkü şu anda bu ülkeler arasında çok ciddi çelişkiler var ve eğer Rusya müdahale etmezse bu ülkeler arasında askeri çatışma bile çıkabilir.
Rusya’nın Ortadoğu’da böyle bir başarı elde etmesi Batıyı çok rahatsız etmekte. Agresif politikalarla Batı çok ciddi hatalar yaptı. Şu anda Batının eskiden Suriye’de olan ağırlığından eser kalmamış.
Bir de ne İsrail ne de Suudi Arabistan, İran'ın Suriye’de hüküm sürmesini istemiyor. İşte tam da bundan dolayı Rusya burada liderlik konumu sorunsuzca ele geçirdi. Türkiye ise Batı dünyasını Fırat’ın doğusundan çıkartmak istiyor ve bunu başarabilmek için Rusya’yla işbirliği içinde. Tüm bunlardan yola çıkarsak şu anda sadece Suriye’de değil tüm Ortadoğu’da sorun çözenin Rusya olduğunu söyleyebiliriz.
Rusya’nın yürüttüğü akilane politika fazla bir askeri güç kullanmadan, sadece doğru politik kararlarla askeri başarılar elde etmesini sağlıyor. Şu ana kadar bu politika başarılı sonuçlar veriyor. Batı Ortadoğu devletlerinin politik yaşamlarında herhangi bir rol almayalı epey süre oldu Rusya ise tam tersine etkinliğini artırmış bulunmakta.
Rusya mücadele meydanında aktivitesini artırdıktan ve durumu Şam yönetimi lehine değiştirdikten sonra şimdi politik çözümün zamanı geldiğine ikna oldu. V. Putin eski KGB döneminden, SSCB’nin Afganistan pratiğinden böyle geniş çaplı askeri konuşlandırmanın uzun süre devam edemeyeceğini biliyor.
Tabii ki Şam ve Tahran için durum böyle değil. Onlar askeri çözümden yana. Suriye ise bir bütün kendi kontrolünü sağlamaktan yana. İran Irak’taki varlığını ve etkisini Şii nüfusu sayesinde devam ettirebilir. Ama Suriye’de durum farklı burada Sünni nüfus çoğunlukta.
Türkiye Suriye politikasındaki tavrını değiştirmektedir. Erdoğan ABD’den uzaklaştı ve Putin’in müttefiki oldu. Şu anda Türkiye için öncelikli olan YPG ve PKK’yle mücadeledir. Ankara Suriye muhalefetine ağırlık vermeyi bırakmış ve milliyetçi politikaya yönelmiş durumda.
Türkiye’nin politik tavrındaki değişiklik esasen Suriye ordusunun Rusya’nın yardımıyla Halep'i muhalefetten geri almasında kendini gösterdi. Sonra ise aynı tavır İdlib’le ilişkili devam etti.
Şu anda İdlib’de Rusya ve Türkiye anlaşmış durumda. Bunun için zaman lazım. Tabii ki mücadele meydanında birçok bilinmeyenler var. Bir de Fırat’ın doğusu var ki YPG'yle olan sorun biliniyor.
Bölgede Türkiye’nin askeri varlığı dışında ABD ve Fransa'nın askeri varlığı de mevcut. Moskova ile Ankara’nın Suriye’nin kuzey-doğusunun geleceğine ilişkin düşünceleri uyuşmuyor. Unutmayalım ki Rusya Türkiye’ye, Afrin operasyonundan sonra, bu bölgeyi Şam hükümetine teslim etmesi gerektiğini söylemişti.
Büyük ihtimale önümüzdeki dönemde çok ciddi politik ve askeri karşıtlıklar çıkacak. Zaman gösterecek.