İşxan Miroyev
Putin sonrası Rusya ne olacak?
Rusya devlet başkanlığı dönemleri çok renkli geçen Putin yeni bir süre için tekrar devlet başkanlığına seçilecek. Peki bu 6 yılık süreden sonra onun yerine gelecek olanlar ondan daha iyi bir sonuç elde edebilirler mi? Zor gözüküyor.
Felsefeci David Humen'ın oluşturduğu ve belirsizliği ifade eden "siyah kuğu" sembolü -ki sonradan ekonomi bilimcisi Nassim Taleb'in 2008 yılında yazdığı krize ilişkin çalışmasından sonra popülerlik kazandı bu deyim- çoktan Çaykovski’nin iyi ve kötüyü temsil eden Kuğu Gölü balesini aştı.
Rusya devlet başkanlığı seçim kampanyası Putin’in seçimi kazanacağına dahil hiçbir şüphe bırakmamasına rağmen büyük bir belirsizlik de içermekte.
Kseniya Sobçak, Rusya politikasında yeni bir simadır ve şimdiden Putin’in seçildiğini, kendisinin de gelecek seçimler için mücadele yürüttüğünü açıkladı. Zaten şimdiden Putin’in tarihi bir şahsiyete dönüştüğü söylenebilir. Bu evre giderek sonuçlanıyor ve önemli olan gelecek evre ve oyuncuları.
Birçok keredir ki Rusya kendi tarihine takılmaktadır ve biten her bir evre sonrası tekrarlanan evreler trajik, mümkün ve doğru olmayan yanıltmalara götürüyor. Tarihte bu evreler Aralık başkaldırısında, Kargaşa zamanlarında, Bolşevikler döneminde, Stalin’den sonra ortadan kaldırılan Berya döneminde, SSCB’nin çöküşünde yaşanmıştır ki bizzat Putin tarafından tarihi felaket olarak değerlendirilmekte.
Bu tür beklenmeyen "siyah kuğu" dönemleri hep en zeki planları boşa çıkartmış ve Rusya politik liderlerinden Viktor Çernomırdin’in de dile getirdiği, "En iyisini istedik ama her zamanki gibi oldu" halk deyimi yine kendini ispatlamıştır. Sanki Rusya’nın kaderi tarihi bir başarısızlıkla lanetlenmiş.
Vladimir Putin'in başkanlık dönemlerinin sonuçlarını değerlendirme zamanı henüz gelmemiş. Zamanı ve vakti geldiğinde tarihçiler ve uzmanlar bunu soğukkanlılıkla yapacaklar. Bu sonuçlar çok renklidir. Tabi ki bu dönemde Rusya tekrar kendine güven kazandı ve dünya sahnesindeki yerini aldı, milli gelir en üst düzeye çıktı. Ama halen de dünyanın en büyükleri olan ABD, Çin ve Avrupa’dan uzak. Diplomasi alanındaki bazı başarılar ise her yerde bulunan Gazprom’un çıkarları için geriledi ve en son Kırım olayından sonra iyice takıldı. Rusya’nın bu tür dengesizliklerini göz önünde bulundurduğumuz zaman yüksek manevi değerlerin tutarlılık sağlamasının ne kadar zor olduğu anlaşılmaktadır. Var olan yolsuzluk seviyesi toplumun her hücresine özelikle de en elit kesimine sızmış.
Bu gerçekler en cesaretli senaryolarda bile hayal edilmeyen hayati ve aşılması zor durumlar yaratabiliyor. Her şey mümkün ama Tanrı göstermesin! Rusya aynen "Kuğu Gölü" gibidir. Hiçbir zaman hikayenin gerçek sonucunu bilemezsin, kimin başarıp kimin kaybedeceğini kestiremezsin beyaz kuğu mu yoksa siyah kuğu mu?