İşxan Miroyev
Putin var, Putin var olacak!
2018’de Rusya yeni devlet başkanını seçecek. Bu yeni bir kişi mi olacak yoksa Vladimir Vladimiroviç Putin bir dönem daha kalacak mı sorusu çok merak edilen bir sorudur. Tabi ki başkan da bu merakı daha da alevlendiriyor "devlet başkanı görev suresi bitince neyi yapacağı kararını henüz vermemiş" yaklaşımıyla. Ve bir de ekliyor emekli olmayı düşünmediğini.
Avrupa ve ABD de çok yoğun olarak Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı seçimlerine hazırlanıyorlar. Avrupa ve ABD politikacılarının Rus karşıtı açıklamalarına bakılırsa "Putinsiz Rusya’yı daha kolay elde edeceklerini" düşündükleri ortaya çıkıyor. Farklı-farklı hedefe ulaşma seçenekleri bulunduruyorlar: Turuncu muhalefeti oluşturup desteklemekten suikasta kadar. Açık bir şekilde ekonomik yaptırımların Rus oligarşisine karşı uyguladıklarını açıklayarak bununla onların aktif bir biçimde Putin ve rejimine karşı harekete geçmelerini sağlamak istediklerini vurguluyorlar. Bunu nasıl yapacaklarına gelince bu seçeneği de onlara bırakmakta yarar var. Vladimir Putin 18 yıldan uzun süredir hem başbakan olarak hem devlet başkanı olarak Rusya’nın iktidarını elinde bulundurmakta. Tabi ki tarihin çok kritik bir dönemde Rusya Federasyonu’nun başkanlığı görevini üstlendi ve bu görevi layıkıyla yerine getirdi. Önemli olan çok şüpheli politik teknoloji girişimlere değinmekten ise onun bu süre içerisindeki politik görevini nasıl yerine getirdiğinin sonuçlarını değerlendirmektir. Bu insanın gösterecekleri ve hesap verecekleri çok şey var. Devlet başkanı olarak uyguladığı politika toplumun büyük çoğunluğu tarafından destek görüyor. Kendini bir elit lider olarak ifade etti. Tabi ki hatalar ve çözülmemiş sorunlar da var. Bunları da açıkça, netçe ve anlaşılır bir şekilde seçmenlere anlatılmalı.
Seçim kampanyasının en önemli faktörü da bir biriyle yarışacak olan adaylar listesidir. Eğer "Başka seçilecek adam mı yok, iyi insan kalmamış mı?" gibi popülist söylemlerden kaçınırsak gerçekten de şuan ki başkana alternatif olacak bir rakip yoktur. Tabi ki böyle insanların olmasını isterdik. Yoksa seçenek kalmıyor. Hata V. Putin’in ekibinde bile ülkeyi teslim edecek insan gözükmüyor. Bazıları çok kritik, bazıları duygusal, bazıları fazladan kendine güvenlidir. Sadece kendi kariyeriyle ilgilenenler de çoktur.
Devletin sağlam ayakta durabilmesi için bağımsız ve olgun muhalefete ihtiyacı olduğunu herkesin kabulüdür. Öyle bir muhalefet ki sadece iktidar için değil ülkenin daha iyi geleceği için mücadele ediyor olsun. Şu anki muhalefetin ise tek derdi ABD ve AB’nin Rusya’yı ele geçirmeden Rusya’nın kendisinin teslim olmasıdır. Onların düşüncesine göre Ruslar taviz vermez tavırlarından dolayı hep yaptırımlara ve "çağdaş dünyanın" tepkisine maruz kalmaktalar. İşte Rusya’daki yumuşak muhalefet böyle bir geleneksel olmayan politik oryantasyona sahip. Böyle bir muhalefete devlet teslim edilir mi? Zaten bunu geçtiğimiz yüzyılın 80-90’lu yıllarında yaşadık. Yaşadıklarımızın sonuçlar ise ortada. Batıya kayan Ukrayna’nın durumunu da görmekteyiz.
Rusya oligarşisinin Avrupa yatırımlarından ve finansmanlarından dolayı şu anlık Batı onlara dokunmuyor. Ama eğer batı finans çevreleri izin verirse paraya el koymak için yargı hemen devreye girecek. V. Putin’in de bir ara dediği gibi "sermayenizi kurtarmak için çırpınacaksınız". Füze-nükleer güçler ve Hava-Uzay güçleri ne bu oligarşik kesimi ne de yüksek bürokrasiyi Batının yargısından kurtaramaz. Eğer hiç çekinmeden Rusya Federasyonu’nun diplomatik malvarlığına el koyabiliyorlarsa o zaman diğer kesimlerin sermayesine el koymaktan hiç çekinmeyecekleri da aşikardır. Bunun örnekleri var. SSCB’nin çöküşünü gözleyen ve sermaye gruplarının hizmetinde olan Batılı politikacılar en önemli rakipleri olan Rusya’yı alaşağı etmek için her şeyi yapacaklardır. Bu konuda uzun süredir hiç kimsenin kuşkusu yok. Bu hedefe ulaşmak için direk bir askeri müdahale söz konusu olmasa da böyle bir ihtimal bile hep var. Bundan dolayı da Rusya’nın parçalara ayrılması ve denetime uygun küçük devletçikler haline gelmesi için her türlü de-entegrasyon ve parçalama çalışmaları yapılmaktadır. Bu strateji yeni değil daha önce çokça denenmiş. Böl ve yönet ilkesi çok evrenseldir. ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, şöyle demişti, "Rusya’nın tek, güçlü ve merkezi bir ülke olmasındansa kaos ve iç savaşla boğuşan bir ülke olmasını tercih ederim. Rusya’nın büyüklüğü konusunda kendimizi aldatmamalıyız ve bu tür düşüncelerin önünü almalıyız. Rusya parçalı ve denetim altında olacak".
Batıda Rusya’nın federalliğinin sadece kâğıt üstünde olduğunu ve aynen SSCB dönemindeki gibi. Hiçbir zaman dünyadaki diğer federe ve konfedere ülkelerdeki gibi adlandırılmasında tüm uluslar vurgusu yoktu. Rusya’nın bölgeleri vergi ödeyen bölgelerdir ve valiler de Kremlinin atadıklarıdır ve merkezi hükümetin dedikleri gibi hareket etmektedirler.
Yolsuzluk reformların önünde engel oldu. Yerel bürokrasi başkent bürokrasini her zamanki gibi taklit etmeye başladı, yani aynen onlar gibi yalan ve hırsızlığa başvurdu. Bir bölgenin veya bir ilin valisinin Kremlin’deki bakandan nasıl bir farkı var? Hiçbir farkı yok. O da devletten çalıp çırpıyor. Yerel her bir memur Moskova’ya herhangi bir sorunu hal etmek için gittiğinde rüşvetsiz gidemeyeceğini biliyor. Federe bakanların nasıl ve nerden atandığını kimse bilmiyor ve çoğunluğunun mesleğinin görevleriyle hiç bir alakası yok. Her şeyi para hallediyor.
Rusya’yı ilgilendiren ekonomik kriz, hayat standartlarının düşüşü ve iç sorunlar Kremlin için seçim kampanyasının konuları olmuyor. V. Putin’in "Rusya’yı kuşatan" düşmanlara karşı birleşme temasını kullanacak. 2018’de seçimlerini kendi uluslararası politikasını destekleme referandumuna dönüştürecek. Büyük ihtimale bunu da Kırım’ın Rusya’yla birleşme gününde yapacak.
Özelikle belirtelim ki V. Putin hiç kimseye güvenmemekte. Hata Muammer Kaddafi ve Saddam Hüseyin’in başlarına gelenlerden çok korkuyor.Gelecek yıl yapılacak seçimlerdeki başarı ona reform ve varis seçmek için değil sadece onsuz Rusya’nın olmayacağını ispatlamak için lazım. Şu an Putin’in bir varisinin olmadığından emin olabiliriz. Yerini bırakabileceği bir varis yok. Ki seçimlere onun yerine katılsın. Gerçi zaten Rusya’da hiç bir seçim kuralına göre olmamıştır. Rusyalıların da dediği gibi bu kuralar iktidar partisinin çizgisi ve ihtiyaçlarına göre değişmektedirler.
Komünist ideolojide olduğu gibi – Putin yaşadı, Putin yaşıyor, Putin yaşayacak!