Suriye’deki içsavaş sürecinde önce vekaleten sonra doğrudan kurucu rol üstlenmek isteyen Türkiye çok ittifak değiştirdi, çok yönlü oynadı. Hedeflerini zaman içinde küçülttü. Kürtlerin o coğrafyada herhangi bir statü elde etmemesi için ise tarihi ve cari siyasetini hiç değiştirmedi.
Haftalardır Afrin’e operasyon hazırlığının konuşulurken, TSK’nın IŞİD’in ilk yenildiği yer Kobani’nin civar köylerine girdiği yönünde ANHA haberler geçti. Hürriyet Gazetesi ise askeri yetkililere dayandırarak duvar örüldüğü haberini duyurdu. Bütün bu haberler Ankara’nın, Suriye Kürtleri arasında etkin olan siyaseti hedef almaktan hiç vazgeçmediğinin göstergeleri..
Afrin civarına top atışları sürerken Türkiye’nin bir zaman misafir ettiği PYD (Demokratik Birlik Partisi) Eşbaşkanı Salih Müslim’e ulaştık. Afrin’i, İdlip’i, Rakka’yı konuştuk.
Salih Müslim’e göre Afrin Kobani’ye benzemiyor: " Biz Afrin’de kendi öz gücümüze dayanıyoruz ki Afrin buna uygundur." Kimseden bir şey beklemediklerini söyleyen Müslim, Rusya ve ABD’nin ahlaki sorumluluğu olduğunu düşünüyor: "IŞİD’le biz Rakka’da savaşırken arkamızdan hançerlensek ahlaki olarak ABD’ye bir şey düşmez mi? Ya da Ruslar... Suriye topraklarını korumak için geldiğini söylüyor. Başka bir devlet Suriye devletinin topraklarını işgal ederse size bir şey düşmez mi ? "
Türkiye’nin olası bir harekatı Rakka operasyonunu etkiler mi diye sorduğumuzda da PYD Eşbakanı: "Muhakkak ki etkiler. Çünkü Afrin’deki gençlerimiz Rakka’da savaşıyor" diyor. Nitekim bir kaç gün önce YPG Genel Komutanı ‘Türkiye’nin Afrin ve Şahba’daki saldırılarının sürmesi halinde Rakka operasyonundan çekileceklerini’ açıkladı.
Rakka’daki son duruma ilişkin soru yönelttiğimizde ise Salih Müslim; "Askeri olarak ne olduğunu bilmiyorum ama Rakka’yı IŞİD’in saklandığı evleri yıkarak özgürleştirmek var bir de sivilleri kurtarıp özgürleştirmek var. Rakka’da IŞİD’in yeraltında da bir şehri var. Hem sivilleri kurtarmak, hem de Demokratik Suriye Güçleri’nin az zarar görmesi için yavaş ilerleniyor. Yani Musul’daki gibi yapmıyoruz. Musul’da kaç sivil öldü bilinmiyor" diyor.
PYD Eşbaşkanı Rakka operasyonunun sonuçlanması durumunda dengelerin değişeceğini aktarıyor: "Rojava bölgesinin güvenliği artacaktır. Önemli bir şehirdir. Suriye nin ortasındadır. Yeni dengeler oluşacaktır. Federalizm yerleşik hale gelecektir. Türkiye Rakka’ya girmek için çok çabaladı. ABD’ye ‘Sizden 10 bin asker bizden de 80 bin asker’ dedi ama olmadı."
Rakka operasyonu bittiğinde IŞİD’in bitmiş anlamına gelmeyeceğini belirten Müslim," Bazı yanlış algılar var. Rakka bittiğinde IŞİD bitmeyecek. IŞİD başka yerlere çekilecektir. IŞİD bu zihniyet değişirse biter. Bu da seneler alır. Yani IŞİD ile mücadele uzun sürecek." İfadelerini kullanıyor.
Salih Müslim Rakka sonrası için de Şam yönetimini kast ederek; " Demokratik Suriye Güçleri sadece Rojava için değildir. Başka yerlere de gidecektir. Müttefiğimiz olabilirse Deyr Zor’da, Dera’da ortak bir şeyler yapabiliriz. Bizim istediğimiz sistem sadece kendimiz için değil bütün Suriye içindir" diyor.
El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra, yeni adıyla Tahrir El Şam ve diğer cihadist örgütlerin İdlip’teki varlığını sorduğumuzda ise -aralarında güç savaşı bir kızışıyor bir sönümleniyor- Salih Müslim, " İdlip’in kokusu çıkacak. Hatay’a sınırı var.Burada bir yangın çıkarsa Türkiye’ye de sıçrayacak. Bazı gruplar çünkü Halep nedeniyle Türkiye’yi ihanetle suçluyor ve düşman oldu. " tespitini yapıyor.
ABD’nin IŞİD’le Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk da geçtiğimiz günlerde İdlip’deki El Nusra’nın varlığından duyulan rahatsızlığı dile getirmiş,"...Bazı ortaklarımızın onbinlerce silah gönderme ve yabancı savaşçılar bu bölgeye girerken yüzlerini başka tarafa çevirme yaklaşımı en iyi yaklaşım olmayabilir ve El Kaide bundan çok yararlandı" demişti.
PYD Eşbaşkanı’na göre Halep gibi İdlip de bitecek ve Türkiye aynı politikalarına devam ederse 2003 yılında Süleymaniye’deki "Çuval olayının" benzerini İdlip’te yaşayacak.
Suriye’de çözümün ABD ve Rusya anlaşsa bile kolay kolay gelmeyeceğini düşünüyor Salih Müslim:" İran, Türkiye ve Katar var. Herkes IŞİD’i bitirelim diyor ama beslemeye de devam ediyor. Eğer bu kesilirse çözüm gelişebilir."
Kürtlerin "ya ABD ya Rusya" noktasında olup olmadığını da soruyoruz Salih Müslim’e:" Kendimizi kanıtladıktan sonra onlar bizle işbirliği yapmak istedi. Ortak fayda varsa ortak iş yapıyoruz. Hiçkimsenin hatrı için bir şey yapmayız. Bizim ilkelerimiz ve çıkarlarımız var. Kürtleri hiçkimse alıp satamaz artık."
Salih Müslim’e, yolu engellerle dolu Irak Kürdistan’ı bağımsızlık referandumunun Rojava’yı etkileyip etkilemeyeceği sorusunu da yöneltiyoruz:" Sonuç ne olursa olsun doğrudan bir etkisi olmaz. Referandum kutsal bir haktır. Ama biz bu kararın bir ya da iki partiden değil, parlamentodan çıkmasını isterdik. Sandığa daha güçlü gidilirdi, daha gerçeği yansıtırdı."
