Günlerdir bekliyoruz, içişleri bakanı açıklama yapacak, İstanbul Büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu yerine kayyım atanacak mı, atanmayacak mı diye. Bir siyasi kişi yakında güzel yada önemli haber vereceğini açıklayabilir, bu konuda hazırlık içindedir, sona geldiğinde açıklar. Ama bir siyasi 4-5 gün önce kendisine "Sayın bakanım, İstanbul’a kayyım atanacak mı" diye sorulduğunda "Pazar sabahı açıklayacağım" diye bir açıklama yapamaz. Gerçi benim çok hoşuma gitti, o günden beri hâlâ gülüyorum, masaya hafif yan oturmuş bir minibüs şoförü edasıyla Süleyman Soylu, ağzını da yayarak "Assss sonaaaa" diyor, neden çünkü bunu duyanlar da kendisini izlemeye başlıyor ve reytingi artıyor.
Devletin ve hükümetin başındaki kişi ülkeyi bakkal yönetir gibi yönetince yanındakiler de işi sadece pazarlama üzerinden yapıyorlar. Oysa siyaset ciddi bir iştir, kolay değil ülke yönetiyorsunuz, "Assss sonaaaa" diye açıklama yapan bakan dünyada pek görülmüş bir olay değil.
Neyse, benim derdim de bu değil zaten, Soylu’nun böyle bişey açıklamayacağını adım gibi biliyordum. Bunun nedenleri çok ama en önemli nedeni, böyle bişey yapılacaksa bunu ancak Recep Tamam Erdoğan açıklar, kendisine göre bu fırsatı Soylu’ya bırakmaz. Soylu bu programda başka bişey açıkladı, bence bu açıklama çok ses getirecek yada getirmeli, Soylu şöyle dedi: "Demokrasi kurallarına herkes riayet edecek. Siz yanınıza bir suçluyu alır mısınız? Peki bir siyasi parti bir suçluyu neden aday gösterir? Bizim burada sığınacağımız tek şey var o da demokrasi. Biz geçen sefer 7 belediyeyi de FETÖ’den aldık. Bunun içerisinde AK Parti de vardı MHP de vardı bu partiler neden sesini çıkarmadılar."
Bu 6 tümce de ayrı ayrı tartışma konusu esassında ama ben sadece 1 konuya takılı kaldım, o da ‘Fetö’den aldıkları 7 belediye. Soylu bu belediyeleri MHP’yle beraber söylediğine göre öncelikle içişleri bakanı olarak ya sayı saymasını bilmiyor yada kendisine göre uyanıklık yapıyor. Geçmiş dönemde görevden alınan AKP’li belediye başkan sayısı 9, MHP’li de 3. Yani toplamda 12 başkan, hiç neden gösterilemeden görevden alınmış.
Haftalarca, aylarca televizyon programlarında bu kişilerin neden görevden alındığını sordu CHP’liler. Ortak kanı metal yorgunluk diye bişeydi, böyle bir yorgunluk var mıdır bilmiyorum ama sonunda Soylu o yorgunluğun Fethullah Gülen’le bağlantılı olduğunu açıkladı. Benim şimdi kulağım televizyonlarda, gözüm de yandaş medyada olacak. Elbette bu açıklama sonrası önceki Ankara büyükşehir belediye başkanı Melih Gökçek’le İstanbul büyükşehir belediye başkanı Kadir Topbaş birer açıklama yaparlar ve Soylu’yu kanıtlamaya çağırırlar.
Soylu’nun burada yaptığı sayısal uyanıklık toplam 12 olan görevden alan belediye başkanlarını 7 olarak vermesi. Onları bilmem ama ben bu 12 belediye başkanından hangi 7’sinin Fethullah Gülen ekibine dahil olduğunu bilmek istiyorum. Bunu gazeteci olarak da öğrenmek istiyorum, İstanbul’da yaşayan bir birey ve seçmen olarak da.
Bir de sorum olacak içişleri bakanı Süleyman Soylu’ya:
Siz bir suçluyu yanınıza alır mısınız?
Peki bir siyasi parti bir suçluyu neden aday gösterir?
Evet, Gülen’in yanında olan bu başkanları aday adayıyken fark etmediniz, adayken fark etmediniz, 1 seçim geçti, fark etmediniz, 2 seçim geçti fark etmediniz, hatta 3 seçim geçti yine fark etmediniz ama birden bişeyler oldu, bizim bitürlü anlamadığımız bişeyler ve bu başkanlar görevden alındı. Nedeninin aylar sonra dün Süleyman Soylu açıkladı, "Biz geçen sefer 7 belediyeyi de FETÖ’den aldık."
Peki soruşturma var mı, hayır yok, neden yok, içişleri bakanı neden soruşturma açmadığını açıklayabilir mi acaba? Yoksa onlar da size aynen Ahmet Davutoğlu gibi "Konuşursam insan içine çıkamazsınız" mı dedi? Bilemedim şimdi, insanın ağzı torba değil ki büzesin.
