İşxan Miroyev
Rusya’da kim iktidara gelecek ?...
Rusyalılar, 11 Mart 2018’de ‘Putin’den sonra’ neler olacağını tahmin etmeye çalışıyorlar. Putin döneminde kocaman bir nesil yetişti ve erken veya geç onun da yerini başka birisi alacak. Rusya’daki iktidar değişikliği hakkında çok farklı senaryolar var.
Elbette ki kimse vazgeçilmez değil. Putin’in gitmesinden sonraki dönemin nasıl olacağı aynı zaman onun nasıl iktidardan ayrılacağına bağlıdır.
Bunun birkaç seçeneği var. Bu seçeneklerden biri de eskiden de Medvedev’le yapıldığı gibi yapılan değişiklikler biçiminde yani; iktidar sistemin ve her şeyin olduğu gibi kaldığı bir atama. Bu da normal olmasına rağmen çok iyi bir çözüm değil. Çünkü Rusya’da arttık değişikliklere ihtiyaç var.
Eğer demokratik seçimler sonucu bir iktidar değişimi ve yeni yönetimin iktidara gelmesi söz konusu olursa bu sefer de Putin döneminde ulaşılan başarıların korunup ve daha da büyük, yeni bir gelişmenin sağlanıp sağlanamadığı sorusu gündeme gelecek.
Tabi ki eğer bir sorun çıkar ve Putin anormal bir şekilde görevini terk ederse işte o zaman kaçınılmaz olarak bir kargaşa çıkar.. Mesele fantastik bir seçenek düşünelim: Kremlin’e yapılan bir darbe sonucunda Putin iktidardan düşürüldü diyelim o zaman kesinlikle ülkede demokrasi kalmayacak ve durum daha çok kötüleşecek. Çünkü bu ülkede ancak kolluk kuvvetleri darbe yapabilir ve onlardan da demokrasi beklenemez.
Ekonomik bir bakışla bakarsak, eğer Putin’den sonra gelenekçi değil de pazar ekonomisinden yana ve liberal olan bir iktidara yönetime gelirse o zaman ekonomi çok ciddi bir gelişme ivmesi kazanabilir. Eğer gelenekçi, devletçi ekonomiden yana olan, rekabeti bastıran biri gelirse o zaman Rusyalıları çok çetin ve krizlerle dolu yıllar bekliyor demektir.
Sadece Rusya’ya ait olan diğer ciddi bir sorun ise tüm devlet kurumlarının tümden devlet başkanına bağlı olması gibi bir durumun varlığıdır. Rusya’da da durum böyledir: herkes devlet başkanının verdiği ivme çerçevesinde hareket edebilmektedir. Ekonomik kararlar merkezden alınır. Tüm önemli kararlar devlet başkanı tarafından alınır. Hata hükümet bile Merkez Bankanın alabilecekleri kararları devlet başkanının onayıyla alabilir.
Birçok uzman Putin’in yaşanan toplumsal ve teknolojik gelişmeye ayak uyduramadığını düşünüyor. Putin eskidi hem de her şeyden önce manevi boyutuyla.
Yeni nesil yeni teknoloji demek.
Yeni Rusya başkanı batı ve ülke çıkarlarını koruma arasında bir denge sağlayabilmeli.
Şu an olacaklar hakkında bir analize varmak çok zor. Dünya çok hızlı gelişmekte. Herkes Putin’den sonraki lideri her zaman ve çok dikkatli bir şekilde Putin’le kıyaslayacak. Bu da gelecek devlet başkanı üzerinde büyük bir psikolojik yük oluşturacak.
Tabi ki hangi soyadlı kişinin olacağı tahminleri boş bir iştir, belirlenmesi mümkün olan ise hangi kişisel karakterde olmasını ülkesinin geleceğini nasıl belirleyeceğidir. Bu Batıyla uzlaşı sağlayabilen ve aynı zamanda çok keskin bir biçimde ulusal çıkarları koruyan bir kişi olmalı. Diplomat tecrübesi olan çok güçlü bir şahsiyet. Dayanaklı ve baskılar altında yığılmadan çalışabilen birisi. Eğer ülke bu özelikleri yeni lider de göremezse o zaman rahatsızlıklar başlayacak ve bu rahatsızlıklar ya bastırılacak, ya tatmin edilecek, ya da susturulacak.
Rusya’nın gelişme seyri direkt olarak ülkenin gelecek liderinin kişisel özeliklerine bağlı olacak.
Yakın zamanda politik alanda nelerin başbakan D. Medvedev’i ve Devlet Başkanı V. Putin’i beklediğini göreceğiz.
Net olan tek bir şey var o da kim başkan olursa olsun D. Medvedev başbakan koltuğunda kalamayacak.
Levada-Merkezin yaptığı araştırmaya göre Medvedev’in reytingleri çok düşmüş ve hatta araştırmaya katılanların yüzde 51% Medvedev’den nefret etiklerini söylemişler. Putin’in reytingi ise halen yüksek ve yüzde 83% civarında. Vatandaş devlet başkanından memnun.
Medvedev’e karşı rahatsızlık 2008’den bu yana süregelmekte, yani devlet başkanı görevine geldikten bu yana hep kötüleşti.
Putin’in yerine kimin geleceği konusunda birçok fikir var.
Belki de gelecek seçimlerde Putin adaylığını koymayacak ama iktidar partisinin Putin’in yerini hakkıyla doldurabileceğine inandığı bir adayı belirlediği kesindir. 2008’deki seçimlerden ders çıkartıldığı için bu bilgi çok gizli tutulmakta ve son dakikaya kadar da açıklanmayacak.
Daha önceki seçimler döneminde halk S. İvanov’u reddederek Medvedev’den yan tercihlerini kulanmıştı. İvanov’un reddedilmesinin nedeni olan oğlunun oğlunun suç işlemediği ortaya çıktı ama geç kalındı. Bundan dolayı da bu kez için belirlenen adayın ismi çok gizli tutuluyor.
Tabi ki V. Putin’in kendi yerine uygun adayı ve yeni hükümetin çerçevesini belirlemiş olma ihtimali çok yüksek. Bu belirlemede D. Medvedev’e yer olmadığı kesin bir gözle bakılmakta. Elbette Putin’siz ne Rusya ne de dünya çökecek. Herkes Putin döneminde sanayin kötüleştiğini, demokrasinin işlemediğini, iktidar ve ticarette etik ve ahlak ölçütlerinin zayıfladığını ve yolsuzluğun arttığını görüyor. Kendi adamları çaldığı zaman ne kadar çaldığı sorusu önemini kayıp ediyor. Eski savunma bakanı olayında görüldüğü gibi suç üstü yakalanmasına rağmen suçluyu cezalandırmadılar. Ancak onlardan olmayanlarla baş edebiliyorlar.
En çokta iç politika ve ekonomi alanlarda çok büyük olumsuzluklar yaşanmakta. Putin ne kadar çabalasa da kendi çizgini oluşturamadı. Yeltsin ve Gaydarın devamı olmaktan kurtulamadı. Putin ekonomide onların politikalarına devam ederken, toplumsal sorunlarda ise tam olarak adaleti sağlayamadı ve sadece kolluk kuvvetlerini düzene koyabildi, bunu da kirli iktidarı tartışmasız bir şekilde oligarşinin kontrolünde tutmak için yaptı.
Tartışmasız bir şekilde tarihçiler Rusya’nın 21. yüzyılın ilk çeyreğini Putin dönemi diye adlandıracaklar. Bunu yaparken de hangi anlamında söyleyecekleri ise iktidarın nasıl değiştiğine bağlı olacak. Ya olumlu ya da olumsuz.