Kayserispor maçı sonrası yazılanları sanal medyada okuduğumda şaşkınlık yaşamıştım…
‘10 kişilik Fenerbahçe’nin muhteşem dirilişi’
‘40’lık Emre kaptan takımını sırtladı’
‘Gustavo da heykeli dikilecek oyuncu’
Ligde kalması mucizelere bağlı Kayserispor karşısında alınan bir galibiyet söyletiyor, yazdırıyordu bunları…
Gerçi özellikle sanal ortamlarda yazanların büyük çoğunluğunun hedefini biliyorum ama ben gibi eleştiren yoktu…
Fenerbahçe Trabzonspor karşısında Kayserispor karşısında sergilediği futbolun kat be kat fazlasını sergiledi…
Oyundan çıkana kadar Deniz, girdikten sonra Mehmet Ekici, Hasan Ali, Gustavo, Muriç takımın didinen, çalışan isimleriydi.
Ama gerçekçi olmak lazım… Bu takım Fenerbahçe formasıyla özdeşecek kalitede değil ve karşılarında Trabzonspor gibi iyi bir takım vardı.
2-3 futbolcu ancak sayılabilir Sarı Lacivertlilerde takımda kalması düşünülebilecek… Kimse kusura bakmasın… Diğer herkes kendine kulüp baksın… Bu isimleri bu takıma dolduranlar da bir daha bu işlere karışmasınlar!
İstekliydi Fenerbahçe… Trabzonspor’un ilk atağında gol bulması onlar adına şanssızlıktı. Alex’li, PVH’li, Anelka’lı nice kadrolar bu maçı döndürebilirdi ama bu takımın gücü bunun için yetecek kalitede olamaz…
Bir gün önce Ali Koç yine ekranlara çıktı… Tekrar umut dolu sözler sarf etti. Ve yeni yapılanma için tüm taraftarların umutlu olmasını istedi. Sonra bir hocayla büyük ölçüde anlaştıklarını, sürpriz isimlerin transferinin söz konusu olduğunu açıkladı, ben yanlış anlamadıysam. Yani hocayı da transferi de onlar yapacak. O zaman sistem baştan yanlış kuruluyor!
Hatırlayın Daum’lu, Zico’lu yıllarda gelen istikrarlı başarıları… Bu isimler göreve geldikten sonra zamanla takım kurmuşlardı. Sonrasındaki yıllarda bu sistem yakalanmadıkça başarının geldiği oldu ama istikrar hiç yakalanamadı. Sürekli takım değişti.
Ali başkan sürekli bir şeyler anlatıyor… Her konuda… Ama artık futbola çok ciddi ve de destek alarak eğilmesi lazım. Aziz Yıldırım Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’ne götüremeyen başkan olarak son yıllarında eleştiriliyordu. Ali Koç ise ‘Fenerbahçe’yi Avrupa’ya götüremeyen başkan’ yolunda hızla ilerliyor…
Emre’ye gelelim…
Çok iyi futbolcu ama defalarca ceza aldığı için önemli-önemsiz çok maçta sinirinden forma giyemedi.
Saha dışında çok iyi insan olduğu bilinir. Ama kimse kızını verecek bir damat veya hayır işine girecek bir aday peşinde değil…
Ali Koç’un futbolda tüm hamlelere Emre ile hazırlandığı söyleniyor. Tamam, futbol bilgisinden yararlanılsın ama mümkünse artık maç günlerinde değil saha kenarında, statta dahi olmasın. Eğer Emre kenarda kırmızı kart görüp hâlâ sinirle bağırıp çağırıyorsa ve onu yatıştırmaya çalışan Volkan Demirel oluyorsa ve de bu ikili önümüzdeki sezon kulübede olacaksa, Sarı Lacivertliler önümüzdeki sezon 1-2 maçı da kulübeden yitirir…
Volkan futbolu bıraktıktan sonra daha sakin gözüküyor ama Emre’nin sinir olayı her an onu da ateşleyebilir. Bu olursa vay o kulübenin haline!
Ali Koç göreve geldiği günden bugüne kadar ben de herkes gibi orijinal bir sol bekin daha şart olduğunu söyledim. Her mevkiye adam alındı, sol beke kimse gelmedi. Ve Hasan Ali’nin uzun da sakatlıları oldu. Hep devşirmelerle idare edildi. Bugün Hasan Ali oynadı, tek gol o kanattan gelirken o bölge takımın da en hareketli alanıydı.
Nedense bu da görülmeyenlerden oldu…
Fenerbahçeli bir türlü gerçeğe dönemiyor, ayağı yere basamıyor… Başkanı, yöneticisi, futbolcusu, taraftarı… Hepsi…
Bugünlerde Fenerbahçe’nin transfer gündeminde isimler var… Çok bilenler hemen başlıyor, ‘Bu oyuncunun özellikleri şöyle böyle, gelirse süper olur, uçurur takımı.’
Hâlâ aynı rüyalar devam ediyor desek kızacaklar ama bu takımın yarısından fazlası geldiğinde de bunlar konuşuluyordu.
Artık anlamak lazım ki Fenerbahçe’nin yeniden ayağa kalkması için 2 şart var:
1) Başkan ve yönetimin yıllarca dibe vurdurulan ekonomik dengeyi sağlaması
2) Bir sistem doğrultusunda istikrarın yakalanması…
Ali Koç döneminde kaç transfer olduğunu ve bu yıl olacakları düşünürsek… Ve de harcanan paraları hesaplarsak…
Fenerbahçe bu 2 ihtimalin hâlâ uzağında…
