Seçim akşamının düşündürdükleri

Erdoğan 2018 seçimlerinde yaklaşık yüzde 52 oy almış idi ve o tarihten bugüne Türkiye’de inanılmaz olumsuzluklar yaşanıyor, tamamen çökmüş bir ekonomi var lakin Erdoğan yüzde 50'ye yaklaşan oy alıyor. Bu durumu nasıl açıklayacağız?

Bu satırları 14 Mayıs Pazar akşamı yani seçim akşamı Türkiye saati ile 22.00 dolaylarında yazıyorum.

Bu kısa değerlendirme yazımda aklıma takılan noktaları okurlarla paylaşmak istiyorum.

İlk aklıma takılan konu kamu yayıncılığı yaptığı iddia edilen, maalesef kamu gelirleriyle finanse edilen Anadolu Ajansının(AA) tavrı. Şayet bir iktidar değişikliği olursa ilk yapılması gereken işlerin başında hukuk dışına çıkmış AA’na bir neşter vurmak gelmeli ama neşterden kastım yönetici değişikliği değil mutlaka çok radikal bir statü değişikliği olmalıdır, bu statü değişikliğinden muradımı da başka bir yazıda paylaşmak isterim.

İkinci konu belki de çok çok daha önemli, doğrudan oy kullanma alışkanlıklarına yönelik, hatırlayalım, Erdoğan 2018 seçimlerinde yaklaşık yüzde 52 oy almış idi ve o tarihten bugüne Türkiye’de inanılmaz olumsuzluklar yaşanıyor, tamamen çökmüş bir ekonomi, Merkez Bankası kasası tam takır, enflasyonda dünyada en kötü ülkeler arasında bulunuyoruz, gelir bölüşümü here sene daha kötüleşiyor (TÜİK yeni Gini katsayısı açıkladı), yolsuzluklar inanılmaz boyutlarda, vicdanları kanatan gelişmeler yaşanıyor her gün ama bu saatlerde anlaşılan Erdoğan’ın oylarındaki düşüş bu berbat manzara ile pek uyumlu değil.

Bu durumu nasıl açıklayacağız?

AKP’ye yakın çevreler ne ekonominin ne de yolsuzluk manzarasının muhalif partilerin sunduğu manzara gibi olmadığını söyleyeceklerdir ama biliyoruz ki durum böyle değil, ihale yolsuzlukları, ekonominin durumu çok iyi izleniyor ve durum gerçekten korkunç.

Aklıma gelen sevimsiz ihtimal seçmenlerin önemli bir bölümünün özellikle AKP, MHP seçmenlerinin büyük bölümünün yolsuzluk ve vicdansızlıklar konusunda farklı bir duyarlık içinde olmaları ihtimali.

Saat 22.00 dolayı, AKP 12 bin dolayında sandık sonucuna itiraz ediyor, amaç resmi olmayan sonuçların açıklanmasını geciktirerek her türlü usulsüzlüğe müsait bir zemin oluşturmak, bu konuya yönelik ilk açıklamayı da AKP’den İstanbul seçimlerinin unutulmaz negatif kahramanı, “ bir şey olmasa da bir şey oldu” sözünün mucidi parti yöneticisi; bu adamın hala parti vitrininde olması bile AKP’nin siyasal çaresizliğinin net bir göstergesi.

İlk gelen sonuçlara göre çok dikkat çekici bir nokta da MHP’nin yüzde 11 dolayında bir oy alabilme ihtimali; küfürlerle, sinkaflarla anılan bir partinin, Sinan Ateş cinayetinin karanlık bir dekorunun oy oranının buralara çıkabilmesi Türkiye’deki oy verme davranışlarının ilginç başka bir yansıması.

Bu saatte hala Kılıçdaroğlu’nun ilk turda kazanma ihtimalinden bahsediliyor, Erdoğan’ın yine ilk turda kazanma ihtimali ihmal edilebilir bir düzeyde ise bu manzarada HDP, YSP seçmeninin olumlu payı çok yüksek, umarım iktidar değişikliği gerçekleşir ise bu büyük katkının değerinin gereği demokratik hukuk devleti çerçevesinde gerçekleştirilir.


Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.



Önceki ve Sonraki Yazılar
Eser Karakaş Arşivi