Seçim çalışmaları nedeniyle sahadayız. Her kesimle konuşuyoruz. HDP Kocaeli milletvekili adayı olarak yoğun bir şekilde esnaf ve dernek ziyaretleri yapıyor, çokça anlatıyor, aynı oranda dinliyoruz, iftarlarda halkın her kesimiyle buluşuyoruz. HDP'ye yönelik bir ilgi var. HDP'ye yönelik alerjisi olanların tepkileri olsa da bu, insani sınırlar içinde.
HDP'nin maddi imkanları çok olmasa da heyecanlı, istekli, inanmış bir kitlesi var ve inançla çalışıyorlar. Hele Kocaeli'de 7 Haziran'da kazanılıp 1 Kasım'da kaybedilen vekillikten sonra 24 Haziran'da HDP temsiliyetinin gerçekleştirilmesi, büyük bir heyecanla bekleniyor. Bu zemin bu sefer var ve bu da partilileri bilemiş ve heyecanlandırmış durumda. Her farklı kesimden gelen bir aday profili var. Bu renkliliğin seçmende de tezahür etmesi bekleniyor.
Muhalefet partileri seçmenleri HDP'nin baraj altında kalmasını istemiyor. Bunun için HDP'ye yönelik bir destek var. Kimi evde oylar paylaşılmış, bir kısmı CHP bir kısmı HDP olarak bölüştürülmüş durumda.
Alevi toplumuna ait dernek ziyaretlerimiz oluyor. Sorgulayan, araştıran bir zihin yapısına sahipler. Desteklerini esirgemeyeceklerini söylüyorlar ancak Ak Parti'den vaz geçmeyen Kürtlere sitemliler. Ama işin ciddiyetinin farkındalar ve HDP'nin baraj altında kalmasının seçimin tüm kimyasını bozacağını biliyorlar. "Bir oy HDP'ye bir oy İnce'ye" diyorlar. Ama en büyük tedirginlikleri HDP'ye verecekleri bu destekten sonra ikinci turda Kürt seçmenin Erdoğan'a kayma ihtimali. Bunun gerçekleşmeyeceğinin altını çizsek de bu konuda önemli bir kaygıları olduğunun altını çizmek gerekir.
Ak Partili muhafazakar Kürtleri ziyaret ediyoruz, çoğu hayal kırıklığı içinde. Yıılarca çözüm için verdikleri desteğin Cumhur ittifakını doğurmasına canları sıkkın. Önceden Ak Parti içinde aktif görev almış kişilerin bile HDP'ye yönelik bir teveccüh içinde olduğunu görüyoruz. Çok kişi kesin kararını vermiş, ziyaretlerimizde bu kararın izi hemen belli oluyor. Ak Partili seçmen yavaş yavaş çözülüyor. Tam istediğimiz oranda olmasa da bu bunun belirginliğini görmemek mümkün değil.
HDP adayı Selahattin Demirtaş'ın siyasi olduğu herkes tarafından belli olan tutukluluğu her kesimden insanda bir rahatsızlık oluşturmuş durumda. Bu rahatsızlık Kürtler arasında daha yoğun hissediliyor. Onun zulme uğraması çok Ak Partili Kürde dokunmuş ve kararlarını değiştirmelerine neden olmuş.
Esnaf ekonomik sıkıntılar içinde zaten durgun olan işler seçim kaygısı nedeniyle iyice bitmiş. Kimi esnaf siftah yapamadan dükkanı kapattığını kimisi de çok az kazandığını alacaklarını almak için işyerini kapatamadığını söylüyor.
"Neden HDP" sorusunun en önemli cevabı olarak demokrasi ve insan hakları için diyoruz. Ülkede boğucu bir hava oluşturan OHAL iklimini ve KHK zulmünü anlatıyoruz. Verdiğimiz objektif araştırma örnekleri ilgiyle dinleniyor. Dünya ve Türkiye insan hakları raporlarından örnekler veriyoruz. Bütün bunlar dikkatle dinleniyor çünkü subjektif yargıdan çok belgeli objektif araştırma sonuçlarını örnek veriyoruz.
Erdoğan'ın son günlerde yaptığı dil sürçmeleri ve yanlış tarihli bilgilendirmeleri çok dikkat çekmiş. Bu yorulmuş iktidarın artık en başta kendisine faydası olmayacağı görüşü gittikçe daha çok taraftar buluyor.
Sahada eski hastalarımla karşılaşıyorum. Yıllardır takibimde olan hastalarım başıma gelenlere çok üzüldüklerini ama bu sefer siyaset alanında benden hizmet beklediklerini söylüyorlar. İnşaallah zalim yöneticilerin Kocaeli'den uzaklaştırdığı ama milletin tekrar Kocaeli'ne çağırdığı olacağız. Seçilmemin tüm KHK'lılar açısından sembolik bir anlamı olduğunu biliyorum. Daha ötesi en basit kamusal haktan bile mahrum edilen KHK'lılar için çok önemli bir kazanım ve yol açan olacağını düşünüyorum.
Türkiyelileşme vurgusu dikkat çekiyor ve Kürt olmayan seçmen de HDP seçeneğini düşünüyor. Emekçilere, ezilenlere HDP'nin yanında olmaları gerektiğini çünkü hangi kimlikten olursa olsunlar onları en iyi anlayan ve gereğini yapanların HDP olduğunu hatırlatıyoruz. Emekçilerin gözlerindeki ışıltıyı fark etmemek mümkün değil.
Seçim artık herkesin gündeminde. Sokakta yürürken insanların konuşmalarına kulak kabarttığınızda hep seçim ve partiler konuşuluyor. 24 Haziran büyük bir dönüm noktası ve önemli bir aksilik olmazsa bu hayırlı bir dönüm noktası olacak ve Ak Parti azınlığa düşecek.
