Sevsinler sizin 'yok hükmünüzü'

Dışişleri sitesinde resmî belgede tahrifat yapan bir devletin zaten AB’de ne işi olabilir? Sen resmî belgede tahrifat yap, sonra da “AB Parlamento Raporu yok hükmündedir” de. İsmet Paşa aramızda olsaydı “Hadi canım sen de” derdi.

Dışişleri Bakanlığımız Avrupa Parlamentosu’nun 2022 senesi için hazırladığı ve 13 Eylül 2023’de Parlamentoda kabul ettiği Türkiye Raporu’nun yok hükmünde olduğunu açıklamış:

“Türkiye karşıtı çevrelerin dezenformasyonuna dayalı haksız itham ve önyargılarla dolu bu rapor, AP’nin gerek ülkemizle ilişkiler gerek AB’nin geleceğine ilişkin her zamanki sığ ve vizyonsuz yaklaşımının bir yansımasıdır. Bu rapor, maalesef AP üyelerinin gündelik popülist siyasetin esiri olduklarını, hem AB’ye hem bölgemize yönelik doğru stratejik yaklaşım geliştirmekten ne kadar uzak kaldıklarını da göstermektedir.

Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden canlandırılması için bir fırsat penceresinin açıldığı, kıtamızın istikrarı ve güvenliği açısından böylesi kritik bir dönemde, AP’nin ilişkilerimizin belkemiği olan katılım müzakereleri yerine farklı arayışları gündeme getirmesini akıl dışı buluyoruz.”

Bendeniz ise bu yazıda Dışişleri Bakanlığımız nezdinde “yok hükmünde” olan başka bir şeyden bahsedeceğim. Benim gündeme getirdiğim ve getirmeye devam edeceğim Dışişleri Bakanlığı için “yok hükmünde” olan bu başka konu mu daha önemli yoksa Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raporunun Hariciye tarafından “yok hükmünde” sayılması mı daha önemli, siz okurların takdirine bırakıyorum.

Avrupa Birliği Komisyonunun hazırladığı “Türkiye İlerleme Raporları” ve Avrupa Birliği

Parlamentosunun “Türkiye raporları” ülkemizde hep çok tartışma konusu oldular, ben de bu raporları bir dış objektif gözün bize nasıl baktığının sistematik bir dökümü olarak gördüğüm için hep çok önemsedim, doğal olarak konuya benim baktığım gibi bakmayanlar da hep oldu.

“Türkiye İlerleme Raporları” 1998’den 2014 senesine kadar bu isimle yayınlandı, 2015’den günümüze ise isim “Türkiye Raporuna” dönüştü, muhtemelen Avrupa Birliği Komisyonu da 2014 sonrası artık gündemde bir “ilerlemenin” kalmadığına hükmetti.

Raporda yazanların Türkiye gerçeği ile ilişkisi konusuna bu yazıda girmeyeceğim, Türkiye’de yaşayanlar, Türkiye’yi izleyenler, Türkiye’de demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin nasıl ağır ihlallere konu olduğunu zaten biliyorlar.

Rapordaki ihlal eleştirileri mi haklı, Dışişlerinin “Bu Rapor yok hükmündedir” açıklaması mı haklı, kanımca ciddi bir tartışmaya konu olamayacak kadar açık bir mesele, zaten aşağıya bir kez daha yansıtacağım konu Raporunun haklılığının bir kanıtı.

xxx

Gelelim, Dışişlerinin bir süredir gerçekten yok hükmünde saydığı ama hiç değinmediği konuya.

Yukarıda Dışişlerinin yaptığı açıklamadan bir alıntı yaptım, lütfen son cümleyi bir kez daha okuyalım: “…..AP’nin ilişkilerimizin belkemiği olan katılım müzakereleri yerine farklı arayışları gündeme getirmesini akıl dışı buluyoruz.”

Dışişlerinin Avrupa Parlamentosunun KATILIM MÜZAKERELERİ yerine başka konuları gündeme getirmesini AKIL DIŞI bulmasını da ben gerçekten en hafif deyimiyle hayretle karşılıyorum.

Neden mi, anlatayım; mesela KAMU ALIMLARI müzakere dosyasını hemen açalım mı, hazır mısınız Dışişleri?

Siz okurlardan bir istirhamım var, Dışişleri Bakanlığı sitesine, oradan Dışişleri AB Başkanlığına girin; AB ile ilişkiler bölümünün altından Temel Belgelere, oradan da “AB’ye Katılım İçin Ulusal Eylem Planı 2021-2023”ü açın.

Belgenin daha hemen başında müzakereye konu olan 32 dosya var ve bu belgede(!!!) sıra şöyle:

1-Malların serbest dolaşımı

2-İşçilerin serbest dolaşımı

3-İş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbestisi

4-Sermayenin serbest dolaşımı

6-Şirketler hukuku

7-……

Bu sıralamada ne dikkatinizi çekiyor?

Sayı saymayı biliyorsak (?) müzakere dosyaları 4’den 6’ya atlıyor.

Sizce bu “sehven???!!!!” atlanan 5. dosya hangi dosya?

Sakın bütün büyük yolsuzlukların kaynağı olan KAMU ALIMLARI dosyası olmasın?

Evet, iyi tahmin ettiniz, bu sehven (!!!!??) atlanan dosya KAMU ALIMLARI dosyası.

Ama, biraz başka bir sorun daha var, bu kez gerçekten sehven “AB’ye Katılım İçin Ulusal Eylem Planı 2016-2019” aynı sitede mevcut ve bu belgede KAMU ALIMLARI için Türkiye’nin bu yolsuzluklar zincirini en aza indirmek için ne yapması gerektiği açık açık, madde madde yazıyor, bunların öğrenilmesini istemiyor birileri, bunu unutmuşlar kaldırmayı.

Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı’nın başında Bakan yardımcısı bir büyükelçi var, Mehmet Kemal Bozay, bir büyükelçinin bu duruma nasıl izin verdiğini ben kendi adıma anlamakta gerçekten zorlanıyorum çünkü bu yapılan, en dikenli dosyayı listede göstermeme gayretinin aslında resmi belgede tahrifat suçu oluşturabileceğini en iyi yüksek bürokratlarımız bilir muhtemelen.

Çok uzağa gitmeyelim, sadece bu tahrifatın yapılmış olması bile Avrupa Parlamentosu Raporu’nda getirilen eleştirilerin çok büyük bölümünü haklı kılıyor.

Bu gerçekten sehven yapılmış bir yanlış olabilir mi?

Olamaz çünkü sadece benim defalarca bu konuyu yazalı çok oldu, bir önceki AB Başkanlığı’nın başındaki büyükelçinin tweetine de yazdım, gönderdim bu konuyu ama karşı taraf bir duvar.

Ben de bu KAMU ALIMLARI meselesinin Türkiye’nin, Türkiye ekonomisi ve siyasetinin en temel meselesi olduğunu, tek sorunun tek çözümünün bu dosyanın AB ile müzakereye açılıp gereklerinin yapılması olduğunu hep söyleyegeldim, Dışişlerinin gerçekleştirdiği bu çok can sıkıcı tahrifat MAALESEF haklı olduğumu ortaya koyuyor çünkü AKP yönetimi bu dosyanın müzakereye açılmaması için her şeyi yapmaya hazır ve razı.

Devletin resmî belgede tahrifatı olmasa da ben haksız çıksam, tercih ederdim.

Dışişleri, devlet resmî belgede tahrifat yapar mı, inanamıyorum doğrusu.

Dışişleri sitesinde resmî belgede tahrifat yapan bir devletin zaten AB’de ne işi olabilir?

Sen resmî belgede tahrifat yap, sonra da “AB Parlamento Raporu yok hükmündedir” de.

İsmet Paşa aramızda olsaydı “Hadi canım sen de” derdi.


Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Eser Karakaş Arşivi