Suriye'ye büyük pay bombaları!

Yüzyıllardır Ortadoğu halklarının kanına doymayan emperyalist kapitalist sistem, barışçı bir diyalogla çözülecek sorunu, birbirlerine gözdağı vermek için bahane olarak kullandı.

Cumartesi sabahı  ABD, Fransa ve İngiltere hava güçleri Suriye topraklarına saldırdı.
Emperyalist kapitalist sistemin bir genç iki ihtiyar emperyalist devleti Ortadoğu'da egemenlik siyasetini uçak bombalarıyla sürdürdü.
Suriye topraklarına büyük payı alma bombaları yağdı.
Bomba düşen yerlerde taş üstünde taş, can üstünde baş koymadı. 
İki yüzlülükten öte değil,  ne demekse, doğa ve canlıdan etkisi nasıl arındırılırsa, askeri hedefler bombalandı.
Yüzyıllardır Ortadoğu halklarının kanına doymayan emperyalist kapitalist sistem, kendi aralarındaki paylaşım için de kendi koydukları kanunlara uymadı.
Barışçı bir diyalogla çözülecek sorunu, birbirlerine gözdağı vermek için bahane olarak kullandı.
Daha Irak'ta iflas eden, bulunamayan kimyasal gazlar, silah malzemeleri bu kez de Suriye için bahane oldu.
Vardı ya da yoktu, diyalogla çözülecek sorun bahane, birbirilerine gözdağı için bomba oldu, halkın geleceğine yağdı.
Her bomba, devletlerin dillerinden düşmeyen barışın ne kadar sahte, ne kadar  yalan olduğuna bir kez daha belge oldu.
Ama acıyı çeken yine halk ve doğa oldu.
Artı Gerçek  haber başlığını dosdoğru koydu:
"Halk sokakta, Esad ofisinde".
Suriye halkı sokakta çaresiz, Esad ofisinde.
Sakın abartı sanılmamalı, halk savaşta devlet emriyle birbirini öldürürken devlet temsilcileri birbirlerinin sıhhatine kadeh kaldırabilir.
Savaş hep halkı vurur.
Bir devlet gider diğeri gelir, olan halka olur.
Saldırıyı duyunca kahrolsun ABD mi, kahrolsun emperyalist kapitalist sistem mi dediniz?
İkincisi değilse cevabınız, boşuna nefes tükettiniz.
Çünkü her saldırı gibi bu saldırının mayasında da kapitalizm, mülkiyet düzeni var.
Her egemen, gücünün yettiğine saldırır, yetmezse müttefikle saldırır.
Her egemen saldırgandır, çünkü egemenlik saldırgandır.
Egemenlik barışa karşıdır.
Ey insan, hiçbir egemene göz kırpma!
Egemenin küçüğü büyüğü olmaz, tercih edilmez.
Her tercih ve taktik bir egemenlik yöntemidir.
Halkın taktiğe değil stratejiye ihtiyacı var.
Halkın egemenliğe ihtiyacı yok, çünkü sömüreceği egemenlik altına alacağı birileri yok.
Halkın derdi, amacı, haklarıyla barış içinde yaşamak.
Halkların birliği dışında barışın teminatı yok. 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
İlker Demir Arşivi