Terörün makbulü

Terör var terör var, terörün makbulü de var, kötüsü de var devletimiz için anlaşılan.

Dün (Perşembe, 17 Haziran) HDP İzmir İl Başkanlığında işlenen korkunç cinayete ilişkin çok şey söyleniyor, yazılıyor.

Cinayet için "korkunç" sıfatını kullandım, aslında her cinayet korkunçtur ama bu cinayet galiba biraz daha korkunç çünkü katil şayet HDP İzmir İl Merkezinde daha fazla insan bulabilse imiş, galiba hepsini öldürecekmiş.

Cinayet korkunç ama bugün yaşanan muhtemelen çok daha korkunç.

Zanlı İzmir Emniyet Müdürlüğün getirilmesinin, gözaltı süresinin başlamasının üzerinden yaklaşık 24 saat geçmeden mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı.

Şimdi size internette karşıma çıkan bir hukuk sitesinden gözaltı süreçlerine ilişkin bazı bölümleri kopyala-yapıştır yöntemiyle aktarıyorum.

OHAL’in kaldırılmasından sonra yürürlüğe giren 7145 sayılı Yasanın geçici 19. Maddesi ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yer alan gözaltı süreleri, bazı suçlarla ilgili olarak yeniden düzenlenmiş ve ek gözaltı süreleri getirilmiştir.

- Buna göre, bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 yıl süreyle TCK'nin "devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları" ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar veya örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından; gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren 48 saati, toplu olarak işlendiği iddia edilen suçlarda ise 4 günü geçemeyecektir.

- Delillerin toplanmasındaki güçlük veya dosyanın kapsamlı olması gerekçesiyle gözaltı süresi en fazla 2 defa uzatılabilecektir. Gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin karar, cumhuriyet savcısının istemi üzerine yakalanan kişi dinlenilmek suretiyle ancak hâkim tarafından verilebilecektir.

Bu durumda gözaltı süresi 4+4+4=12 güne kadar uzatılabilecektir.

İzmir HDP İl Teşkilatı binasında yaşanan korkunç cinayet nedeniyle gözaltına alınan zanlının 24 saat bile tam dolmadan mahkemeye sevki gerçekten İzmir Emniyet Müdürlüğünün bir hukuk şaheseridir çünkü meseleyi 24 saatte çözmüşlerdir, bu karmaşık, çok karmaşık cinayetin kökenine inebilmişlerdir.

Bu sevk kararından benim anladığım gözaltı süresi uzatılmadığına göre işlenen suçun "Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar veya örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar" kapsamına girmeyeceğine polis kanaat getirmiştir.

Mesele mutlaka şahsidir ya da devletimizin çok sevdiği ifade ile münferittir.

Muhtemelen mahkeme de iddianameyi bu kapsamda düzenleyecektir. Zanlı konuyu bir gönül ilişkisi çerçevesine de indirgemek isterse hiç kimse şaşırmasın lütfen.

Mahkeme de yine muhtemelen cezayı bu detayları ve yine zanlının mahkemedeki iyi tavırlarına istinaden verecektir. Mesele sıradan bir kıskançlık krizine bile indirgenebilir.

Boğaziçi Üniversitesinde atanan rektörü protesto eden Boğaziçi öğrencilerinin bile gözaltı süreleri daha uzun olmuştur.

Eminim Boğaziçi öğrencilerini gözaltına alırken de polis "Abicim, ablacım, senin adın neydi?" diye de sormuştur.

Gözaltı sürelerinden anladığımız kadarıyla Boğaziçi öğrencilerinin işledikleri suçlar (!!!) dünkü İzmir HDP cinayetinden çok daha önemli ve devletin o meşhur güvenliği için daha fazla tehdit mahiyetindedirler.

Ama, İzmir polisinin meseleyi çözümlemedeki hızını da hafife almayalım ve tebrik de edelim.

Bir ihtimal daha var, o da polisin zanlıyı ve konuyu bildikleri ve gözaltı süresinin uzatmanın beyhudeliği.

Bu olaydan sonra gözaltı süreleri uzatılan zanlıları artık hepimiz Hitler gibi, Mengene gibi zanlılar olarak göreceğiz anlaşılan.

Dünkü cinayet sonrası artık sokaklarda hepimiz daha güvenli dolaşabileceğiz, buna hiç kuşku kalmamıştır.

Süleyman Soylu da muhtemelen yaptığı fazla mesai nedeniyle kamuya bir açıklama yapabilecek bir vakit bulamamıştır.

Buraya kadar yazdıklarım ciddidir ama yazıyı bir şaka ile bitirelim: İçişleri Bakanlığı ve başına çöreklenmiş Süleyman Soylu artık çok ciddi bir kamusal tehlike haline gelmişlerdir.

Şaka şaka.

Terör var terör var, terörün makbulü de var, kötüsü de var devletimiz için anlaşılan.

En kötü terör Erdoğan ile ilgili tweet atma ya da tepeden inme rektörü protesto.

Makbulü ve çözümlenmesi en kolay olanı ise dünkü İzmir HDP İl Başkanlığı terörü maalesef.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Eser Karakaş Arşivi