İşxan Miroyev
Türkiye Rusya’yı ikna etmek için her şeyi yapmaya hazır
Türkiye devlet başkanı, bakanları ve AKP ülkenin iç ve dış politikasını belirlemekteler. Son birkaç yıldan bu yana Osmanlı İmparatorluğunun canlandırma ve onun etkisinin ona ait olan eski topraklara yayılma fikrini hayata geçirmeye çalışıyorlar.
Rusya ve Türkiye arasında sanki partnerlik ilişkileri ve işbirliği varmış gibi gözükmekte. Gerçeğinde ise Türkiye Rusya’ya karşı hep bir şeyler çeviriyor. Hâlbuki Türkiye Rusya’yla işbirliği sayesinde turizm, gaz, Nükleer santral ve pazarı sayesinde büyük kazanım elde etmektedir. Erdoğan, Kırımı kabul etmeyi ret ediyor ve hatta Rusya’nın Kırımı 1783’te işgal ettiğini dile getirdi. Sonuçta 2021’de Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkiler yeniden gerildi. Bu durum Rusya’nın Dağlık Karabağ’daki çatışmayı durdurmasından sonra ortaya çıktı. Türkiye bunu, büyük hayalini gerçekleştirme yolundaki ilk başarısı olarak lanse etti.
Ankara Kırımın Rusya’ya ait olduğunu hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklediklerini ifade ediyorlar ve Ukrayna’ya Bayraktarı verme anlaşmasını imzalıyorlar. Bu küçümsenecek bir adım değil. İHA’lar saldırı silahıdır ve Ukrayna bunları alır almaz Rusya sınırlarında uçuşlara başladı.
Bunun üzerine Kırımda Rusya ordusu büyük askeri tatbikatlara başladı, yeni silahlar denendi ve tüm dünyaya Bayraktarları nasıl düşürebileceklerini gösterdiler. Bundan sonra herkes birden sakinleşti. Bu arada turizm sezonu başladı. Türkiye’de Corona hastalığı çoğaldı aşı yoktu ve Rusya aşısını satın almayı ret ediyorlardı. Tüm bunlara rağmen bir de Rusya’dan Türkiye’ye Rus turistlerin akın etmesini bekliyorlardı ve kazançlarını hesaplamaya başlamışlardı.
Rusya’da da hastalık var. Bu bir gerçek ve bundan kaçamazsın. Ama Avrupa’da hastalığın yayılması konusunda birinci sıraya yükselen ve günde ortalama 60 bin kişinin hastalandığı yer ise Türkiye idi. İşte tam da bu sırada Rusya devreye girdi ve Rospotrebnadzor (Rusya tüketimi denetleme kurumu) başkanı Ana Popova açıklama yaparak dışarıdan Rusya’ya gelen Corona hastalığını yüzde 80’ninin Türkiye’den geldiğini açıkladı. Bu açıklamadan hemen sonra Rusya Türkiye sınırını kapattı. "Ülkemize hastalık getiren, aşımızı satın almak ve kullanmak istemeyen, bizim Kırımımız’da gözü olan ve bir de turistlerimizin sayesinde para kazanmak isteyen birisini istemiyoruz" dercesine sınırı kapattılar. Yani başkaları sayesinde çatışma bölgelerindeki silahlı grupları beslesinler ve Montrö anlaşması dışında İstanbul kanalını inşa etsinler. Sonuç ne oldu? Rusya ordusu Kırım’ın kime ait olduğunu net bir şekilde gösterdi ve Rusya’nın denetleyici kurumları Türkiye’yi turistlerden mahrum bıraktı.
Bunun üzerine Türkiye Sputnik V aşısını diğer aşılardan daha fazla satın almaya başladı. Türkiye hastalığın yayılmasını durdurma yemini ediyor ve sınırları bir an önce açma ricasında bulunuyor. Dışişleri Bakanı ise İHA satışları konusunda yanlış anlaşıldıklarını ve Rusya’ya da sata bileceklerini söylemeye başladı. Sağlık bakanı ve Cumhurbaşkanı yardımcıları Rusya’nın ayağına gelerek, hastalığı azalttıklarını belirterek ve Rusya’dan denetleyicileri davet ederek sınırları açmak için ikna etmeye çabalıyorlar. Ama tüm bu çabalara rağmen Rusya sınırları açmadı ve bir süre daha açmayacak gibi gözüküyor.