TÜYAP Kitap Fuarı ilk defa 1982 yılında Taksim’deki Etap Oteli’nin bodrum katında açıldı. Deniz Kavukçuoğlu’nun deyişiyle, kitap yakmanın, toplatmanın bir darbe ananesi hâline geldiği, 12 Eylül karanlığı altında, kitabın ise suç aletlerinden bile daha tehlikeli sayıldığı günlerde böyle bir atılım, âdeta devrim niteliğindeydi”

Gerçekten nefes aldığımızı hissettik ilk kez.

“320 metrekarelik bir alanda, 28 yayınevinin katılımıyla gerçekleşen ilk Kitap Fuarı’nı 62 bin kişi ziyaret etti”.

Elbette, sivil polisler çaktırmadan kolaçan etmekteydi.

Belge standında “Belle Çav” çalıyorduk, çok yüksek olmayan sesle. Ziyaretçiler uyaracaktı bizi, “amcalar geliyor” diye.

Ara verecektik.

Sonra Tepebaşı’ndaki yere geçti TÜYAP. 1984 yılında, çok büyük bir standımız vardı Alan/Belge olarak.. Gülten Akın, Arslan Başer Kafaoğlu, Mehmed Ali Brand’a imza günü yaptık aynı anda.

Gülten Akın, Mamak’taki açlık grevini destanlaştırmıştı “42 Gün” kitabı ile. Arslan Başer Kafaoğlu “Bankerler ve Kastelli Olayı” ve “Silah Rüşvet ve Sömürü” kitapları ile cuntayı teşrih masasına yatırmıştı. Mehmed Ali Birand ise “12 Eylül Darbesi” kültünü ele alan ilk kitabı yayınlamıştı.

Ne güzel TÜYAP Fuarında bu yıl, Gülten Akın şiirleri ile konuk oldu.

2005 yılında Gülten Akın Fuarın onur konuğu olmuştu.

Bu Deniz Kavukçuoğlu’nun başlattığı bir uygulama oldu.

1997 yılında “Yeni Ufuklar” ve Çan Yayınları editorü Vedat Günyol TÜYAP’ın onur ödülünü almıştı.

12 Mart Cuntası bizi tutuklamıştı “örgüt üyesi” diye . 1971 yazını Maltepe Askeri Cezaevi'nde onunla ve diğer aydınlarla geçirme onuruna sahip olmuştum 23 yaşımda.

“İliada” ve “Odiseus” destanları mütercimi Azra Erhat, Rabelais mütercimi Sebahattin Eyüboğlu, eşi piyanist Magdelena Rufer, ANT’tan çıkan “Faşizm ve Devrimci Halk Cephesi” yazarı Çetin Özek ve diğerleri …Editörleri Doğan ve İnci Özgüden ise, “wanted” listesinde…

TÜYAP’ın 30 yılı için Deniz Kavukçuğlu özel bir kitap hazırlıyordu, en baştan itibaren katılan yayınevleri ile. .

Ancak Belge 29 yılda kalmıştı 1984 gözaltısı nedeniyle.

Belge Yayınları editorü Ayşe Nur Zarakolu, adeta Gülten Akın”ın 42 gün kitabına nazire olarak 40 gün gözaltında tutulduğu için, 1984 yılında TÜYAP Fuarına katılamamıştı.. İşveren olarak “Solcu eleman” çalıştırdığı gerekçesi ile tutuklanmıştı!

Deniz’e bunu söyleyince, “bunu meşru maazeret kabul ediyorum” deyip, kitapta Belge Yayınları'na da yer verecekti.

1987 yılında yazarlarımızdan Dido Sotiriyu 6. Kitap Fuarının onur konuğu oldu Deniz’in desteği ile.1982 yılında Alan’ın ilk kitabı olarak yayınlamıştık, “Benden Selam Söyle Anadolu”ya. Cunta yasaklamış, ama mahkeme beraat ettirmişti. Hem de Sıkıyönetim Mahkemesi! (Bazen oluyor.)

1994 yılında Abdi-İpekçi Ödülü sahibi Yorgo Andreadis’i davet ettik ilk İzmir Kitap Fuarının onur konuğu olarak. Hem de Türk-Yunan gerginliğinin had safhada olduğu sırada.

Deniz Kavukçuoğlu destek vermişti. Andreadis Karadeniz’den gelen okurlarına “Pontus’un Yitik Kızı Tamama”yı imzalamıştı.

1998 yılında Edirne Kitap Fuarına Andreadis’in katılması için de yardımcı olacaktı. Ancak aynı yılın aralığında Andreadis 28 Şubat rejimi tarafından persona non grata ilan olundu.

Deniz Kavukçuoğlu, TÜYAP Kitap Fuarı geleneğini, yayıncıların meslek örgütü olan Türkiye Yayıncılar Birliği ile işbirliği içinde sürdürdü

Ve bu gelenek sürüyor bugün de .

Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk “İlk kez hayata geçirdiğimiz Yayıncılık Özel Ödülleri’nin kitap dünyamızdaki güzel örneklerin çoğalmasını teşvik edeceğini umuyoruz” temennisinde bulundu.

Ve bu bağlamda Kitabevi Emek Ödülü, kitapçılık mesleğini özveriyle sürdüren 1912 yılında İstanbul-Büyükada’da kurulan Ksidas Kitabevi’ne verildi. Plaketi, Ksidas Kitabevi’nin yöneticisi Mihail Paşa, Türkiye Yayıncılar Birliği Yönetim Kurulu eski üyesi Fahri Aral’ın elinden aldı.

Belge Yayınları TÜYAP İstanbul Kitap Fuarında iki kitaba ilişki etkinlik yaptı. Birincisi 19 Aralık 2000 tarihinde Ecevit/Bahçeli Koalisyon Hükümeti sırasında gerçekleştirilen Cezaevi kıyımlarını inceliyor. İkinci kitap ise Belge Yayınları kurucusu Ayşe Nur Zarakolu’nun doğduğu çok kültürlü Antakya kentinin öyküleri.

*Vita continuat !/ Hayat Devam ediyor!