Reisi’nin ölümünün ardından İran’ı ne bekliyor? Arif Keskin: Hamaney için meşruiyet krizi | +PODCAST

Reisi’nin ölümünün ardından İran’ı ne bekliyor? Arif Keskin: Hamaney için meşruiyet krizi | +PODCAST
İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin helikopter kazası sonucu ölmesinin ardından 28 Haziran'da seçime gidiyor. Kazanın sabotaj olma ihtimali ve suikast iddiaları ise sürüyor. Arif Keskin'e göre ise ihmaller öne çıkıyor ve Hamaney'i meşruiyet krizi bekliyor.

Egemen GÖK


Artı Gerçek - İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi taşıyan helikopter 20 Mayıs'ta kaza geçirdi. Hava koşulları nedeniyle ekipler kaza yerine yaklaşık 14 saat sonra varırken, Reisi’nin öldüğü kesinleşti. Reisi’nin yerine geçici Cumhurbaşkanı olarak atanan Birinci Başkan Yardımcısı Muhammed Muhbir, Cumhurbaşkanlığı Seçimi tarihini 28 Haziran olarak açıkladı.

Mehsa Jina Amini'nin, zorunlu başörtüsüne karşı çıktığı için Tahran'da tutuklanması ve ardından polis nezaretinde öldürülmesinin ardından başlayan olaylarla İran, siyasi olarak çalkantılı bir dönemden geçiyor. Ekonomik krizin etkisini arttırmasıyla da Reisi’nin cumhurbaşkanlığı “başarısız” olarak adlediliyordu. 85 yaşına giren ve sağlık sorunlarıyla gündeme gelen İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in yerine kimin geçeceği konusunda da tartışmalar ve siyasi dedikodular artarak devam ediyor. Siyasetbilimci ve ortadoğu uzmanı Arif Keskin, kazayı ve İran’ın geleceğini +Podcast’e değerlendirdi.

‘KORUYAMAMIŞLAR…’

Kaza etrafında şekillenen spekülasyonlara değinen Keskin’e göre, Reisi’nin ölümünü sabotaj veya suikast olarak adlandırmak mümkün değil. İhmaller zincirinden bahseden Keskin, Reisi’nin helikoptere binmeden önce güvenlik protokollerinin uygulanmadığını söyledi.

“Yanlışlık tekrar olmuşsa, ihmal tekrar edilmişse, burada bir bilinçlilik, burada bir iradilik var. Ben bunu bu nedenden dolayı sabotaj, suikastten ziyade şu tezi savunuyorum; koruyamamışlar. Bilinçi olarak korumamışlar. Burada iradi, burada kötü niyetlilik var”

Keskin, İran’ın 85 yaşındaki dini lideri Hamaney sonrası için doğal aday olarak gösterilen Reisi’nin ölümün bu dengeleri değiştirdiğini söylüyor.

“Ülke içerisinde Reisi’yi tasfiye etmek isteyen çok grup vardı. İran siyasetinde Reisi başarılı bir cumhurbaşkanı olarak görülmüyordu. 1979 sonrası en başarısız cumhurbaşkanı olarak görülüyordu. Hamaney’in olası vefatıyla beraber, yeni lider seçilene kadar iktidarı hem elinde tutacaktı, hem de doğal olarak aday olacaktı. Şimdi yerine kimin seçileceğini bilmiyoruz”

‘MEŞRUİYET KRİZİ’

Keskin’e göre, Reisi’nin zamansız ölümü Hamaney için de iyi değil, rejim açısından da iyi değil. Keskin, “Ciddi bir başarısızlık örneği. Cumhurbaşkanını koruyamayan bir ülke pozisyonuna düştü. Dünyaya meydan okuyan, dünyaya kendisini bir örnek olarak gösteren bir rejim cumhurbaşkanını ve dışişleri bakanını koruyamadı. Onu bırakın, bulmakta zorlandı. Bu büyük bir meşruiyet krizi. Bu yönetim biçimi bu kadar kifayetsiz ise, sorumluluğu Hamaney’dedir. Dünya ile kavga etmesi nedeniyle ambargo yüzünden uçaklarını, helikopterlerini yenileyemiyor ise, bunun da sorumlusu Hamaney. Bu aslında bir yönüyle de, ideolojik rejimin dışarıdan göründüğü gibi değil, ciddi şekilde çürümüş, zayıf ve saldırıya açık olduğunu ortaya çıkardı ” dedi.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar