Bekir Ağırdır: İkinci turda sandığa gitmeyenler, sonucu değiştirebilirdi

Bekir Ağırdır: İkinci turda sandığa gitmeyenler, sonucu değiştirebilirdi
Araştırmacı Bekir Ağırdır, KONDA'nın cumhurbaşkanlığı seçimleri analizini yorumladı: Katılmayanların oranında sonucu değiştirebilecek büyüklükte, 2.6 puanlık bir artış söz konusu.

Artı Gerçek - Araştırmacı Bekir Ağırdır, KONDA'nın geçen hafta yayımladığı 'sandık analizi'ne ilişkin yorumunda, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 28 Mayıs'taki ikinci turunda sandığa gitmeyenlerin oranın "sonucu değiştirebilecek" büyüklükte arttığını belirtti. Ağırdır, KONDA raporunda "partilerin birer kimliğin partileri" haline geldiği yönündeki tespite de dikkat çekti.

KONDA'nın analizini Oksijen gazetesi için yorumlayan Ağırdır, 28 Mayıs'taki ikinci turda oy vermeyenlerin oranı hakkında şunları yazdı:

"... Halbuki seçimlerden önce İyi Parti, Saadet, Deva ve Gelecek partileri üzerinden ekonomik buhrandan ve gidişattan şikayetçi olan muhafazakar seçmenin muhalefete geçeceği beklentisi vardı, bu gerçekleşmemiş görünüyor.

Bunun nedeninin partilerin eksikliği mi, yoksa Millet İttifakı’nın neden bir arada olduğunu doğru anlatamaması mı ya da Kılıçdaroğlu’nun adaylığının mı olduğu ayrıca tartışılmalı.

Özellikle de iki tur arasında sansasyonel söylemler, yeni ittifak ve pazarlıklar yaşandığı halde iki adayın da oylarında özel bir artış etkisi yok ama dikkat çekici biçimde katılmayanların oranında sonucu değiştirebilecek büyüklükte, 2.6 puanlık bir artış söz konusu."

Ağırdır, birinci tur ile ikinci tur arasındaki katılım oranı farkını aşağıdaki tablo ile anlattı:

tablo-001.jpg

'PARTİLER ALANINI DEĞİŞTİREMİYOR'

Ağırdır, KONDA raporundan hareketle "artık partilerin seçmen profillerini değiştiremediğine" de dikkat çekti:

"Burada yer veremediğim ama KONDA raporunda bulacağınız ayrıntılı analiz ve haritalamalarda da teyit edilen gerçeklik, partilerin neredeyse 12 yıldır birer kimliğin partileri haline dönüştükleri ve yerleştikleri seçmen profillerinde neredeyse hiçbir değişimin olmadığı. Bir bakıma partiler seçmen bazında kapsama alanını hiç değiştiremiyor, giderek yerleştikleri sosyolojik ve kültürel kümenin partisi olmaktan çıkamıyorlar.

Şunu söylemek mümkün; aldıkları oy oranlarından bağımsız olarak hiçbir parti artık kitle partisi değil. Sayısal analizler "üç Türkiye" fotoğrafını da bir kez daha gösteriyor. Üç Türkiye’yi siyasi ittifaklar üzerinden anlamlandırdığımızda Millet İttifakı’nın, Cumhur İttifakı’nın ve Emek İttifakının görece yüksek oy aldıkları yerlerin ilçe bazlı haritasından gözlemek mümkün. Ama bu harita yalnızca üç siyasi coğrafyayı göstermiyor."

MAKALENİN TAMAMI

Öne Çıkanlar