CHP Genel Başkan Adayı Özel: CHP’ye bir Macron aramıyoruz

CHP Genel Başkan Adayı Özel: CHP’ye bir Macron aramıyoruz
CHP Genel Başkan Adayı Özel, partisinin sağa kaydığını belirterek düzelteceklerini söyledi. Özel, “Sol, sosyal demokrat siyaset için, emekçilerin hakları için, örgütlenme özgürlüğü için en büyük tehlike bir siyasetsiz liderin gelme tehlikesidir” dedi.

Artı Gerçek - Milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimlerinin ardından CHP içinde oluşturulan “değişimciler” grubunun içinde yer alan ve CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını açıklayan Özgür Özel, “CHP’ye bir Macron aramıyoruz. Siyasetsiz birini bulmayacağız. Bu partinin başına yeni, güçlü ve partili bir figürü biz yakıştırmaz ve halka benimsetmezsek halk bir başka siyasetsiz birini partinin başında görebilir, Macronlaşma riski çıkar” dedi.

CHP’de ortaklaşmadıklarını söyleyen Özel, CHP’nin sağa kaydığını belirterek, “Düzelteceğiz” dedi. İttifak tartışmalarına dair konuşan Özel, “Benim yönettiğim CHP ittifak yapacaksa günü gelince konuşacağız. O güne kadar kimliksizleşmeyeceğiz. Günü geldiğinde nasıl ittifak yapacağımızın iç hukukunu yazabiliriz” vurgusu yaptı.

‘DIŞARIYA KÖTÜ GÖRÜNMEYELİM, DİYE DİYE BUGÜNE KADAR GELDİK’

BirGün’den Nurcan Gökdemir’e konuşan Özel, özeleştiri vererek, şunların altını çizdi: “Bugünden baktığımda çok makul görmediğim konular var elbette…Referandum var susalım, baskın seçim var susalım, yerel seçimler önemli duralım, 2023 yüzyılın seçimi susalım, diye diye bugüne geldi. Aman ağzımızın tadı kaçmasın, dışarıya kötü görünmeyelim, diye diye bugüne kadar geldik.

Burada Erdoğan’ın bir sandık fırtınası estirmesinin, bizi ona tabi tutmasının da etkisi var. Partinin iç sorgulamasını yapamaz hale geldi. Yapsan da içerde konuştuğumuzla kaldı.

‘Sen de oradaydın’ deniliyor. Yani bir genel başkan adayı çıkacaksa, genç ve yeni bir isim olacaksa meteorla düşmeyecek, kargodan çıkmayacak. Parti içinden çıkacak. “Sorumluluk alırım, fedakarlık yaparım” demiştim.

‘CHP’YE BİR MACRON ARAMIYORUZ’

Ecevit de vardı İnönü’nün geçmişinde. Kemal Bey de vardı Deniz Bey’İn geçmişinde. İsmet Paşa da vardı Atatürk’ün geçmişinde. Geçmişi olmayan birisi, CHP kimliği olmayan birisi demek. O da başka bir şey. CHP’ye bir Macron aramıyoruz. Siyasetsiz birini bulmayacağız. Sırf beyaz gömlek yakışıyor, kollarını kıvırdı diye partili olmayan birini partinin başına getiremeyeceğimize göre… Bu partinin başına yeni, güçlü ve partili bir figürü biz yakıştırmaz ve halka benimsetmezsek halk bir başka siyasetsiz birini partinin başında görebilir, Macronlaşma riski çıkar.

‘EN BÜYÜK TEHLİKE BİR SİYASETSİZ LİDERİN GELME TEHLİKESİDİR’

Siyasetsizliği çözüm olarak görebilecek, popüler lider arayan ve bir anda popülist siyasete ön açabilecek bir seçmen grubu var. Bu riski görmek lazım. Bizim figürlerin onlar için cazip olduğunu göstermemiz lazım. Siyasetsiz lider tehlikesi, bence Fransa’da işleyen bu işin Türkiye’de işleme riski var. Sol, sosyal demokrat siyaset için, emekçilerin hakları için, örgütlenme özgürlüğü için en büyük tehlike bir siyasetsiz liderin gelme tehlikesidir.

‘CHP SAĞA KAYDI AMA BİZ DÜZELTECEĞİZ’

Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” çıkışı dahil bazı kararları kamuoyuna açıklandığı zaman öğrendiklerini ve “ortaklaşmadan” yola çıkıldığını vurgulayan Özel, “Örneğin, mutfak videolarının çok samimi, çok inandırıcı tarafı var. Ama bir taraftan da hazır olmadığımız birçok hamleyi mutfak videolarından öğrendik biz de. Evet, CHP sağa kaydı ama biz düzelteceğiz” diye belirtti.

‘GENEL BAŞKANIN BUNA İHTİYACI YOKTU’

Adaylık öncesi Kemal Kılıçdaroğlu’yla iki kez görüştüğünü belirten Özel, “Adaylığımı açıklamadan birkaç gün önce de söyledim. Sonra ben onu ertesi gün basın toplantısı ile duyurmayı düşünürken şimdiki parti yönetimine müzahir biri tweet attı yanlış bir şekilde. Sonra kameralar karşısında sorulunca genel başkan da adaylığımı açıkladı. Açıkçası şaşırdım. Zaten kendisine ben onu söylemiştim. Genel başkanın adayları açıklamak gibi bir yükümlülüğü olmamalı. Bana bir zararı yok. Ama olmamalıydı. Rol çalma olarak yorumlayanlar oldu. Benim alınganlığım yok ama genel başkanın buna ihtiyacı yoktu” dedi.

‘SİYASET EMANET KALDIRMAZ’

Özel, “Kılıçdaroğlu’nun tavşan adayı” ya da “İmamoğlu’nun emanetçisi” eleştirilerine karşı ise şunları söyledi:

“İkisi de itibar suikastidir. Başka yerlerden kulp takamayınca böyle bir kulp takıyorlar. Genel Başkan’a karşı aday çıkıp İzmir, Konya, Manisa, Karaman kongrelerinde mücadele ediyoruz. Tavşan aday böyle bir mücadele vermez. Siyaset emanet kaldırmaz. CHP’de de bir tek emanet var o da kurucu kadrolardan aldığımız emanet. Genel başkan da emanetçi. Altı oku, Atatürk’ün hatırasını, cumhuriyeti ona emanet etmişiz. 5 Kasım’da delege karar verirse emaneti ben alırım. Siyaseten bu kadar aciz birisi CHP genel başkanlığına talip olmaz.

‘CHP’Yİ KENDİ KİMLİĞİNİN TARTIŞILDIĞI BİR SÜRECE SOKTU’

İttifak ile ilgili açıklamaya yapan Özel, “Benim yönettiğim CHP ittifak yapacaksa günü gelince konuşacağız. O güne kadar kimliksizleşmeyeceğiz. Günü geldiğinde nasıl ittifak yapacağımızın iç hukukunu yazabiliriz. 2 bin 300 madde Türkiye’yi nasıl yöneteceğimizi yazmışız, iki maddeyi yazmamışız. Benim yönettiğim CHP ittifaka girerse önce iç hukuku resmen imza altına alacak” ifadelerini kullanarak şunları söyledi:

“Bu yapı ittifakın büyük ortağını maalesef kimliksizleştiriyor. “Aman şunun yanında duralım, bunun karşısında durmayı ihmal etmeyelim, bununla çok yaklaşmayalım, bu tarafa yaklaşırsan diğer tarafı küstürürsün” diyerek hep rakiplere yönelik pozisyon alınıyor. Oysa sosyal demokrat, sol parti işçiden yana emekten yana pozisyon alır. Nerede duracağın belli senin. CHP’nin kendi pozisyonun tayin etmeme ve ittifakı gözeterek pozisyon almakta esnekleşmesi meselesi CHP’yi kendi kimliğinin tartışıldığı bir sürece soktu.”

‘AKP’NİN ARKASINDA HİZALANMAK, BİR MUHALEFET PARTİSİNİN HAYATI BOYUNCA YAPABİLECEĞİ EN TEKNİK HATA’

HDP ile ilişki kurmak ve Sezgi Tanrıkulu’nun TSK’ya yönelik sözleri nedeniyle hedef haline gelmesine dair ise Özel, şunları kaydetti:

“Parlamentoda grubu olan AKP, MHP, İYİ Parti ile nasıl ilişki kuruyorsan HDP ile de aynı ilişkiyi kurmakta bir çekiniklik göstermemek lazım. Çok itiraz ettiğim ve bazen de parti ile açı yaptığım konulardan biri de budur. Sezgin Tanrıkulu meselesi var bir de. Aktroller tarafından kışkırtılmış bir nefret ve önü arkası dinlenmeden bir milletvekilinin arkasında durmayan, ateşe atan ve arkasından çekilen ve onu yalnız bırakan bir tutum. Sosyal medyada tepki büyük diye. AKP’nin arkasında hizalanmak, bir muhalefet partisinin hayatı boyunca yapabileceği en teknik hata, iktidarın arkasında hizalanmaktır. Kesilmiş bir videoya AKP sözcüsü ile CHP sözcüsü aynı tepkiyi veriyorsa işte o rüzgara kapılmak oluyor. Sosyal medya da burada etkili. Sosyal medyadaki o furyaya teslim olmak oluyor.”(HABER MERKEZİ)

RÖPORTAJIN TAMAMI

Öne Çıkanlar