Gül'ün istifasıyla yargıdaki dengeler nasıl değişecek?

Gül'ün istifasıyla yargıdaki dengeler nasıl değişecek?
Gül'ün istifa etmesinin nedenlerinden biri de yargıdaki İstanbul Grubu olarak gösteriliyor. Bazı kaynaklara göre 'Gül'ün istifasıyla yargıya müdahalelerin önü açıldı'.

Adalet Bakanlığı görevinden istifa eden Abdulhamit Gül'ün ayrılma gerekçeleri dört ana eksende toplandı. Buna göre, yakın çevresine "Türkiye polis devleti oldu" diyen Gül'ün başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere bazı bakanların yargıya müdahale girişimlerinden rahatsız olduğu bildirildi.

Özellikle Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP'nin de etkisiyle Süleyman Soylu'nun uygulamaya koyduğu "güvenlikçi politikaların" hukuk devletine zarar verdiğini belirten Gül'ün en son yaptığı MOBESE çıkışının da Soylu cephesinde tepkiyle karşılandığı ifade edildi.

Yargıdaki İstanbul Grubu'nun kendi başına hareket etme girişimi ile İnsan Hakları Eylem Planı'nın uygulanmaması da Gül'ü rahatsız eden konuların başında geldi. Gül ile sık sık karşı karşı gelen İstanbul Grubu'nun Gül'ün gidişini olumlu karşıladığı ifade edildi. Gül, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a yakın olduğu ifade edilen İstanbul Grubu'nun kendisine karşı güç mücadelesine girdiği bir dönemde, "Daha düne kadar 'FETÖ'cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar; bugün çıkıp da 'FETÖ mücadelesi' dersi vermeye kalkmasınlar, Türk yargısına hesap sormaya, töhmette bulunmaya kalkmasınlar. Türk yargısı, bu mücadelesini büyük kararlılıkla sürdürmektedir" demişti.

YARGIDAKİ DENGELER NASIL DEĞİŞECEK?

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın konuyla ilgili göştüğü bir kaynak, "Gül'ün istifasıyla yargıya müdahalelerin önü açıldı. İstanbul Grubu artık yargıda çok daha rahat haraket etme, kritik birimlere gelme imkanı yakaladı" yorumunu yaptı.

Gül, görev süresi içinde İstanbul ve Ankara başsavcılıklarına kendisine yakın muhafazakar kökenli isimlerin atanmasını sağlayarak, İstanbul Grubu'nun gücünü bir ölçüde kırmıştı. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nda (HSK) Genel Sekreter ve Teftiş Kurulu Başkanı da İstanbul Grubu'na yakın kişilerdi, ancak Abdulhamit Gül bu isimleri görevden almıştı.

Ancak önce Yargıtay, ardından Anayasa Mahkemesi üyeliğine İrfan Fidan'ın atanması, Adalet Bakan Yardımcılığı'na Hasan Yılmaz'ın getirilmesi, Bakan Gül'e rağmen yapılmıştı.

Gül'ün koltuğu Bekir Bozdağ'a devretmesinin ardından yargıda kritik başsavcılıklarda değişim yaşanabileceği konuşuluyor. Bekir Bozdağ'ın Gül'e göre "uyumlu" çalışan bir siyasetçi olduğu, bu nedenle İstanbul Grubu ile karşı karşıya gelmesinin beklenmediği kaydedildi.

Gül'ün varlığı, yargıdaki siyasi bazı operasyonlarda frene basılmasına neden oluyordu. Ancak özellikle Gül'ün görevi bırakmasıyla bu durumun değişeceği konuşuluyor. Olası bir İstanbul ve Ankara başsavcıları değişimi ve bu yerlere İstanbul Grubu'na yakın savcıların getirilmesi halinde bu durumun yargı politikasının da değişmesine neden olacağı belirtiliyor.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar