HDP'den sosyal ve ekonomik krize karşı genel görüşme talebi

HDP'den sosyal ve ekonomik krize karşı genel görüşme talebi
'Halk yoksulluk ve işsizlik, finans ise kötü yönetim altında iken, devlet kurumları da birer birer iflasa sürüklenmektedir. '

ARTI GERÇEK-Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, ekonomik ve sosyal krizin yarattığı tahribatların ortaya çıkarılması, krize çözüm bulunması ve yaşanan krizin detayları hakkında iktidarın bilgi vermesi amacıyla genel görüşme talep etti.

TBMM Başkanlığı’na sunulan genel görüşme talebinin gerekçesinde, AKP-MHP ittifakının neoliberal ekonomi politikalarının, patronaj, nepotizm ve rant ilişkileriyle devreye koyduğu uygulamaların, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin siyasal krizi tetikleyen yapısıyla birleşmesi her alanda görülen krizi derinleştirdiği belirtildi. Pandemi sürecinin sermaye lehine yönetilmesi ve emek yanlısı tedbirlerin alınmamasıyla geniş tanımlı işsizliğin yüzde 27,3’e çıktığı ve 9,8 milyon işsiz yaratıldığı belirtilerek, istihdamın da azaldığına dikkat çekildi.

"Döviz kurlarının dizginlenememesi, ithalata bağımlılığın artması, bütçe tercihlerinin silahlanma endüstrisi ve yatırımları, güvenlikçi politikalar, şiddet ve çatışma eksenli olması ile israf, lüks ve rant ekonomisinin esas alınması gibi birçok fonksiyonel tercih, Türkiye’de yoksulluğun derinleşmesi ve gelir dağılımında adaletsizliği tarihte görülmedik oranlara ulaştırmıştır" denilen gerekçe metninde şunlara yer verildi:

‘ÇOK HIZLI FAKİRLEŞTİK’

"Türkiye ekonomisi iktidar yanlısı yüzlerce milyarder üretirken, aynı dönem aralığında 20 milyona yakın insanı açlık ve yoksulluk ortamına sürüklemiştir. Bir araştırmadan yapılan aktarıma göre, "Ekim ayında 'kıt kanaat geçinme' oranı yüzde 60'tan yüzde 53'e düşmüştür. Yani kıt kanaat geçinenler azalıyor, geçinemeyenler ise artıyor. Aynı kamuoyu araştırmasında geçinemediğini veya ödemelerini yapamadığını belirtenlerin oranı ise önceki ayda yüzde 22 iken, son ay yüzde 28 seviyesine çıkmış. Yani çok hızlı fakirleşmişiz."

‘EKONOMİ ÇİLLER DÖNENİNDEKİ DEVELÜASYONU YAŞIYOR’

"AKP-MHP ittifakının yıllardır tahminleri tutturamadığı bir diğer konu enflasyondur. TÜİK enflasyonu yüzde 11,89 olarak gösterse de, gerçek enflasyonun yüzde 30-40aralığında olduğu geçim ekonomisi içerisindeki her bir yurttaşın tanık olduğu hakikattir. Öte yandan Türkiye ekonomisi 2015 yılından beri, tıpkı Recep Peker, Demirel, Çiller gibi siyasetçilerin yönetimde olduğu gibi zamana yayılmış bir devalüasyon yaşamaktadır. 2015 yılında 1 TL ile 0,362 Dolar ve 0,324 Euro alınabilmekte iken, Kasım 2020 tarihine geldiğimizde 1 TL ile 0,118 Dolar, 0,101 Euro alınabilmektedir. Yani aradan geçen beş yıllık süre sonunda 1 TL oransal olarak, dolar karşısında yüzde 67,9 değersizleşmiştir. Euro karşısında ise yüzde 68,8 değer kaybetmiştir. AKP-MHP ittifakı, görünmez kılmak istese de, devalüasyon tarihinin en yüksek oranları halihazırda gerçekleşmektedir."

‘HALK YOKSULLUKLA BOĞUŞURKEN, DEVLET KURUMLARI TEK TEK İFLASA SÜRÜKLENİYOR’

"Halk yoksulluk ve işsizlik, finans ise kötü yönetim altında iken, devlet kurumları da birer birer iflasa sürüklenmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı 2019 Kamu İşletmeleri Raporuna göre, T CDD 2017’yi 2 milyar lira, 2018’i 2,5 milyar lira dönem zararıyla kapatmıştı. TCDD’nin 2019’daki dönem zararı da yine 2,5 milyar lira oldu. Et ve Süt Kurumu, 2017’de 279 milyon lira kâr ederken, 2018’de 491 milyon lira, 2019’da 34,7 milyon lira zarar etmiştir. 2017’de 267,7 milyon lira, 2018’de 657,1 milyon lira zarar eden ÇAYKUR, 2019 yılını 635,1 milyon lira zararla kapatmıştır. Önceki yıllarda kâr eden PTT zarara geçmiş; 2017’de 641 milyon, 2018’de 215 milyon lira kâr eden PTT 2019 yılını 1,2 milyar lira zararla kapatmıştır.

Kamu kurumları iflasa sürüklenirken, diğer taraftan takipteki krediler de artmaktadır. BDDK verilerine baktığımızda, bankaların takipteki kredileri 2016 yılsonunu 57,8 milyar TL ile kapattıktan sonra; 2017 yılında 63,4 milyar TL'ye çıkmış, 2018 yıl sonunda ise 30 milyar TL artış ile 93,6 milyar TL'ye ulaşmıştır. 2019 yılında ise 54,8 milyar TL'lik rekor artışla 148,5 milyar TL düzeyine ulaşmıştır.

‘HAYALİ İSTİHDAM’

"AKP-MHP ittifakının ekonomik krize karşı yürüttüğü politikalar ise çözüm getirmekten uzaktır. Nitekim iktidarın sermayeyi gözeterek devreye koyduğu istihdam politikalarının sonuçları bu durumun en bariz göstergesidir. İşsizlik Fonu talan edilmek suretiyle, son üç yılda 134 milyar TL işveren teşviki verilerek istihdamın arttırılması amaçlanmıştır. Söz konusu tutar alınan vergilerden oluşturularak halkın sırtına yüklenmiştir. Oysaki, sadece son bir yılda pandeminin de etkisi ile 1,5 milyon istihdam kaybı yaşanmıştır. İstihdam yaratmak amaçlı teşvikler tam tersi yönde sonuç doğurmuş ve hatta işverenler aldıkları bu teşvikle hem istihdam yaratmamış, hem de mevcut işçilerini "sıfır maliyet" ile istihdam etmiştir. "Hayali istihdam", işsize umut olmamış, sermayeye "sıfır maliyet" getirmiştir."

Tüm bunlardan hareketle; ekonomik krizin yarattığı tahribatların ortaya çıkarılması ve krize çözüm bulunması konusunda bir genel görüşme açılmasını arz ederiz."

GENEL GÖRÜŞME NEDİR?

Toplumu ve devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun TBMM Genel Kurulunda görüşülmesine genel görüşme denir. Bu kapsamda önemli toplumsal, siyasal, ekonomik sorunlar ve dış politika konuları üzerinde genel görüşme açılabilmektedir. Genel görüşme açılması siyasi parti grupları veya en az 20 milletvekili tarafından yazılı bir önergeyle istenebilir. Genel görüşme sonucunda herhangi bir oylama yapılmamakta, karar alınmamaktadır.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar