Kılıçdaroğlu: Yargıya, YSK'ye güvenmiyoruz
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, YSK'ye güvenmediğini yineledi, "YSK'ya güvenseydik özel olarak sandık güvenliği için çalışmazdık" dedi. Kılıçdaroğlu, seçimler için de 'Yeter, söz Millet İttifakı'ındır' ifadelerini kullandı.

Artı Gerçek - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında seçime dair mesajlar paylaştı. YSK'nin geçersiz saydığı oy pusulalarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "YSK'ya güvenseydik özel olarak sandık güvenliği için çalışmazdık. Yargıya, Yüksek Seçim Kurulu'na güvenmiyoruz; bu kadar açık" dedi.
Kılıçdaroğlu konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim tarihi olarak 14 Mayıs'ı işaret etmesine de değindi. Demokrat Parti'nin 14 Mayıs 1950'de kazandığı seçimlerdeki "Yeter. söz milletindir" sloganına atıfla şöyle dedi:
"Yeterse Sinan Ateş'i öldürttüğünüz torbacılara yeter, Yeterse her türlü pisliği ülkemize sokan fotoromanına yeter, yeterse ülkeye soktuğun milyonlarca kaçağa yeter, yeterse senin o kadınlara küfreden diline yeter, yeterse gençlere kan ağlatan torpillere yeter, hırsızlıklara yeter, çakallara yeter, SADAT'a yeter, paramiliterlere yeter. Evet yeter söz milletindir, söz Millet İttifakı'nındır."
AKP Ordu Milletvekili Şener Yeniyıldız'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan için sarf ettiği "Tayyip ağabeye ihaneti bırak, sırtımızda taşımamız lazım. Yani ayakkabısını elimizle yalamamız lazım" sözleri de Kılıçdaroğlu'nun gündemindeydi. CHP Lideri, Yeniyıldız için "alsın eline Erdoğan'ın ayakkabısını yalayarak gezsin. Ahlak bozulursa Türkiye bu noktaya geliyor" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısındaki konuşması şöyle:
"İsveç'te iğrenç bir olay oldu , büyükelçiliğimizin önüne çok özür dilerim ama bir soytarıyı getirdiler, karanlık bir provokatör ve ona bir provokasyon eylemi yaptırdılar. Kutsal kitabımızı bizim elçilik önünde yakılması söylenmiş. O sefil kişinin amacının ne olduğu o kadar aşikar ki; resmi görmek için özel bir zeka düzeyine sahip olmak gerekmiyor. Git provoke et demişler. İsveç Türkiye ilişkilerini bozmak için gelmiş bu sefil kişi her türlü provokasyonu yapmış durumda. Ama üzülerek ifade edeyim; İsveç yönetimi devlet zekasından yoksun, seyretti durdu bu provokasyonu. Hiçbir şey yapmadı, bu oyunun oynanmasına açıkça izin verdiler. O pislik o kadar alçalmış bir adam ki, iğrenme duygusundan başka bir şey hissetmiyor insan. İnançlara saygı göstermek, insan olmanın da bir gereğidir.
'YÜKSEK SEÇİM KURULUN'A GÜVENMİYORUZ'
Yüksek Seçim Kurulu'yla ilgili söylediğim bir şey tartışılıyor. Ya Allah aşkına ya; Yüksek Seçim Kurulu'na güvenmediğimi Mısır'daki sağır sultan duydu. Yüksek Seçim Kurulu'nun hangi olaylarda nasıl karar vereceğini hepimiz biliyoruz. Sanki biz başvuracaksak Yüksek Seçim Kurulu gelecek, hukuka uygun, anayasaya uygun karar verecek. Ya Allah aşkına ya; akıl var, mantık var. İradesini saraya ipotek eden adama hakim mi denir. Hâlâ bunu öğrenemediniz mi ya, hâlâ bilmiyor musunuz? İstanbul seçimlerinde aynı zarfın içinde 4 tane oy pusulası konuyor, bu beyler oturuyorlar karar veriyorlar. Talimat gelmiş, nasıl İstanbul seçimlerini iptal ederiz diye. Üçü geçerli biri geçersiz. Ben de bu kararı alanlara dedim ki; bunlar Yüksek Seçim Kurulu'ndaki çeteler. Neden çete dedim? Yasadışı bir işlemi yapmak için bir araya gelen kişilere çete denir, bu kadar basit. Şimdi diyorlar ki bu Yüksek Seçim Kurulu değişti, evet değişti, eskiden 34 kişi vardı en azından kalemini iradesini satmayan kişiler vardı, vicdanının sesini dinleyen kişiler vardı, şimdi onları da büyük ölçüde temizlediler. Yenileri gelecek biliyorum, hangi kararları alacaklar biliyorum. Biz her sandığın güvenliğini almak zorundayız. Yüksek Seçim Kurulun'a güvenmiyoruz arkadaşlar. Bu kadar açık bu kadar net söylüyoruz.
'ALSIN ELİNE ERDOĞAN'IN AYAKKABISINI YALAYARAK GEZSİN'
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de ciddi bir bozulmanın olduğunu görüyoruz. Ya Allah aşkına siz ayakkabı yalayıcılığına soyunan milletvekili gördünüz mü ya?
Bu vekil Ordu'da nasıl geziyor? Alsın eline Erdoğan'ın ayakkabısını yalayarak gezsin. Ahlak bozulursa Türkiye bu noktaya geliyor. O vekil, Orduluların vekili değildir. Sarayın oraya gitsin ya da AK Parti'nin genel merkezine gitsin, önüne onun bir heykelini yapsınlar. Erdoğan'ın heykelini yalamaktan söz eden ve onur duyan milletvekili diye yazsınlar. Bir insan aklını kiraya verirse sonuç bu noktaya gelir.
'AZ KALDI, GELİYOR, GELMEKTE OLAN'
Çaykur işçileri diyor ki geçen bizden söz ettiniz, 9300 kişiyiz, bize kadro verilsin. Yasa geldiği zaman bunun mücadelesini vereceğiz. Rizelilere unutmadığımı söylüyorum. Kaçak çayı bitireceğim, Rize meydanında yakacağım. Rizeli unutur Bey Kemal unutmaz. BağKur'un tescil mağdurları var. Stajyerlerin ve çırakların sorunu var. Sizin sorunlarınızı biliyorum. TBMM'de gerekli girişimlerde bulunacaksınız. AK Parti iktidarı ve onun başında olan Erdoğan hep esnafları ve BağKurluları 3. sınıf vatandaş olarak gördü. Bütün esnafın sorununu çözeceğiz. Onları 1. sınıf vatandaş kabul edecek, çözüm üreteceğiz. Az kaldı, geliyor, gelmekte olan!
Cezaevlerinin dolu olduğunu biliyorum. İnsan hakkı ihlallerini biliyorum. Hepsini biliyorum. Hiçbir endişe duymayın. Bu ülkeye huzuru mutlaka getireceğiz.
100 bin öğretmesi yapacağız, arkası gelecek bunun. Köy okullarına da öğretmenler atayacağız. Her mahalleye kreşler açacağız. Binlerce öğretmen gönül yapacak orada da. Öğretmenlik mesleğini toplumun saygın mesleği haline getireceğiz. Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkaracağız, ayrı yasaları olacak.
Merkez Bankası'nın arka kapısından 128 milyar dolar iç edilmişti. Herkes unutursa Bay Kemal unutmaz bunu. Devlet hazinesinden alınan 418 milyar doları alacağım, herkese vereceğim!
Boğaziçi Üniversitesi'nde Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nde Cem Ersoy'u görevden aldılar, 31 yıldır bilgisayar mühendisi kendisi. 290 bilimsel eseri var bu kişinin. 35 yarışma projesini başarıyla yürütmüş. Dünyanın 2022 yılında en etkili bilim insanları listesine giren bir kişi. Bu kişiyi görevden aldılar. Vicdanı olan ve AK Parti'ye MHP'ye oy vermek isteyen vatandaşlarıma sesleniyorum. Bu kişi Türkiye'nin adını dünyaya duyurmuşsa, yazdığı makalelere 11 binin üzerinde atıf yapılmışsa, bu insanın görevine neden son verirsiniz? Akıl ve mantıkla bağdaşır yönü yok. 4-5 ay daha sabredeceksiniz. Ondan sonra her şey düzelecek!
'YETERSE SENİN SARAYLARINA, ÇOCUKLARININ VAKIFLARINA, BEŞLİ ÇETELERİNE..."
Erdoğan sonunda çıktı konuştu: yeter söz milletindir diyor. Eyvallah. Kazanmak için bütün ama bütün tuşlara basmış durumda. Nasıl kazanacağım diyor. Ne geliyorsa aklına onu yapıyor. Atıyor tutuyor, her şeyi söylüyor. Acizliğinden. Şehit Menderes'i bile malzeme yapmaktan çekinmiyor. Bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir, bu konuda haklısın: Yeter söz milletindir. İlk kez doğru bir şey söylüyor. Ey Erdoğan; yeterse senin saraylarına yeter, yeterse senin çocuklarının milyar dolarlık vakıflarına yeter, yeterse senin beşli çetelerine yeter, yeterse senin mafya babalarına yeter, yeterse senin uyuşturucu baronlarına da yeter.
Yeterse Sinan Ateş'i öldürttüğünüz torbacılara yeter, Yeterse her türlü pisliği ülkemize sokan fotoromanına yeter, yeterse ülkeye soktuğun milyonlarca kaçağa yeter, yeterse senin o kadınlara küfreden diline yeter, yeterse gençlere kan ağlatan torpillere yeter, hırsızlıklara yeter, çakallara yeter, SADAT'a yeter, paramiliterlere yeter. Evet yeter söz milletindir, söz Millet İttifakı'nındır."
İddia: Kılıçdaroğlu ‘Anayasa çiğneniyor, YSK Saray’ın ne talimatı varsa onu uygulayacak’ dedi
Kılıçdaroğlu'ndan 14 Mayıs açıklaması: Yeter. Söz milletin olacak