MGK'nın 8 maddelik bildirisinde süreç vurgusu
Erdoğan başkanlığında toplanan MGK sonrası yayımlanan bildiride süreç ile ilgili 'gelinen aşamanın değerlendirildiği' belirtildi ve 'Komşu coğrafyamızda da terörün hiçbir tezahürüne yer verilmeyeceği ve terör zemini üzerinden yayılmacılığa kati surette müsaade edilmeyeceği' ifadelerine yer verildi.

Artı Gerçek - AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK), toplantısı sonrası açıklama yapıldı.
5 Ağustos'ta yapılan Yüksek Askeri Şura Toplantısı ardından değişen TSK komuta kademesinin ilk kez katıldığı toplantı sonrası 8 maddelik bildiri yayımlandı.
Bildiride; Kürt meselesinin çözümü kapsamında başlatılan sürece değinilerek, "Gelinen aşama değerlendirilmiş; milletimizin istikbalinin önündeki terör duvarının tamamen yıkılarak huzur, refah ve güven ikliminin daim kılınmasına yönelik güçlü irade teyit edilmiştir. Müteakiben 'terörsüz bölge' hedefiyle pekiştirilecek süreç dahilinde, komşu coğrafyamızda da terörün hiçbir tezahürüne yer verilmeyeceği ve terör zemini üzerinden yayılmacılığa kati surette müsaade edilmeyeceği vurgulanmıştır" ifadelerine yer verildi.
"Suriye'nin toprak bütünlüğü, birliği ve egemenliği ile Irak'ın güvenliğinin" de değerlendirildiği belirtilen bildiride,"Komşularımızı bölgesel çatışmaların içine çekme gayretlerine karşı verilen mücadeleye olan desteğimizin artarak sürdürüleceğinin altı çizilmiştir" denildi.
Bildirinin bir diğer maddesinde İsrail'in Gazze'ye saldırıları ile ilgili, "Birleşmiş Milletler bünyesinde sergilenen iradeyi somutlaştırma çağrısında bulunulmuş; Türkiye'nin adil ve kalıcı bir barışın tesisine yönelik atılan her türlü müspet adıma katkı sunmaya devam edeceği ifade edilmiştir" vurgusu yapıldı.
Kıbrıs ile ilgili iki 'devletli çözüm modeline destek' vurgusu yapılırken, Rusya-Ukrayna Savaşı'na ilişkin ise Türkiye'nin barış için sorumluluk üstelenmeye hazır olduğu ifade edildi.
Bildiride ayrıca, 'Ermenistan ile yürütülen normalleşme sürecinin görüşüldüğü' ve Azerbaycan ile Nahçıvan arasında ulaştırma hattının önemi, Bosna-Hersekin ise 'toprak bütünlüğüne ve anayasal düzenine olan destek' ifade edildi. (HABER MERKEZİ)