Milletvekili seçilen Can Atalay neden tahliye edilmiyor, diğer tutuklu vekillerde süreç nasıl işlemişti?

Milletvekili seçilen Can Atalay neden tahliye edilmiyor, diğer tutuklu vekillerde süreç nasıl işlemişti?
Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararlarına göre; TİP’ten vekil seçilerek Meclis’e girmeye hak kazanan Can Atalay’ın serbest bırakılması gerekiyor. Avukat Deniz Özen, Anayasanın 83’üncü maddesine değinerek “Bu tahliye tartışmaya açık değildir” dedi.

Ezgi YILDIZ


Artı Gerçek - Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili seçilerek Meclis'e girmeye hak kazanan Gezi davası tutuklusu Avukat Can Atalay hâlâ tahliye edilmedi. Atalay’ın avukatlarından Deniz Özen, tutukluluk halinin devamını Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi’nin daha önce vermiş olduğu, Enis Berberoğlu, Mustafa Balbay, Sebahat Tuncel, Leyla Güven ve yakın dönemde Ahmet Şık kararlarına atıfta bulunarak Anayasanın 83’üncü Maddesi’nin ihlali olarak değerlendirdi.

ANAYASANIN 83’ÜNCÜ MADDESİ VE TARTIŞMALARA KONU OLAN 14’ÜNCÜ MADDE

Anayasanın 83’üncü Maddesi Milletvekilli yasama dokunulmazlığına dair hükümleri içeriyor. 83’üncü maddeye göre; “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili, Meclis kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.”

Ancak 14’üncü maddede ise seçilmiş olan vekilin soruşturmasına seçimden önce başlanılmış olma şartıyla "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz" ifadeleri yer alıyor.

14. madde, yasama dokunulmazlığına hiçbir şekilde müdahale edilemeyeceği yönündeki Anayasa’nın 83’üncü maddesiyle çelişiyor. Milletvekillerinin tutuklanmasına dayanak gösterilen Anayasa’nın 14’üncü maddesindesine dair de avukat Özen “14’üncü maddede belirtilen istisnanın kanuni bir suç tanımı yok” değerlendirmesinde bulundu.

‘TÜRKİYE TARİHİNDE İLK DEĞİL’

Avukat Özen AYM ve Yargıtay'ın daha önce Leyla Güven, Mustafa Balbay, Enis Berberoğlu, Sebahat Tuncel ve yakın dönemde Ahmet Şık hakkında verdiği kararları hatırlatarak, “14 Mayıs tarihinde vekil olarak seçilen Can Atalay’ın seçilme yeterliliği mevcuttu. Türkiye tarihinde ilk kez tutuklu milletvekili hadisesi yaşanmıyor. Buna benzer birkaç örnek yaşandı geçmiş tarihte. Hepsi de anayasanın 83’üncü maddesini önceliyor. Bu madde hiçbir milletvekilinin cezaevinde tutulamayacağını söyler. Özellikle Ahmet Şık’ın Cumhuriyet davasında Yargıtay Ceza Genel Kurulu diğer kararlara da atıflarda bulunarak dosyanın Ahmet Şık milletvekili seçildiği ve yasama dokunulmazlığı getirdiğinden durdurulması gerektiğine hükmetti. Dolayısıyla yasal mevzuat çok açık. Hakimin takdir yetkisi altında olan bir durum değil” diyerek Atalay’ın derhal tahliye edilmesi gerektiğini ifade etti. Özen, “Atalay’ın tahliye edilmediği her gün anayasal bir ihlaldir” ifadelerini kullandı.

AYM VE YARGITAY'IN DAHA ÖNCEKİ TUTUKLU VEKİL KARARLARINDA 83’ÜNCÜ MADDE VURGUSU

AYM, 4 Temmuz 2022'de Afrin’e yönelik operasyonu eleştiren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in tutukluyken milletvekili seçilmesiyle hakkında verilen tahliye kararı sonrası, yapılan itirazla yeniden tutuklanmasında ihlal kararı vermişti. Anayasa’nın dokunulmazlığı düzenleyen 83’üncü maddesine dayanarak, “ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasa’nın 14’üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır” demiş, milletvekilinin tutuklanmasının bu madde ile bağdaşmadığı kararını vermişti.

AYM, CHP’li Enis Berberoğlu kararında ise yine 83’üncü maddeye dayanarak Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin MİT tırları davasından aldığı 5 yıl 10 aylık hapis cezasını onamasına ilişkin yargı kararı kesinleştiği gerekçesiyle milletvekilliği sona erdirilmesini hakkındaki kararı "hak ihlali" olarak değerlendirip kararın gerekçesini Resmi Gazete'de yayımlamıştı.

TİP Milletvekili Ahmet Şık’ın Cumhuriyet davasında Yargıtay Ceza Genel Kurulu, "terör örgütüne üye olma" suçunu işlediği gerekçesiyle hapis cezası verilen Şık'ın milletvekili seçilmesi nedeniyle anayasanın 83. maddesinde yer alan yasama dokunulmazlığı hakkını kazandığına vurgu yapmıştı.

AYM, CHP’li Mustafa Balbay’ın Ergenekon davasında hükumeti ve meclisi ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlamasıyla yargılandığı davada ise yine 83’üncü maddeye dayanarak gerekçeli kararla tahliyesine karar vermiş kararı Resmi Gazete’de yayımlamıştı.

14’ÜNCÜ MADDE TARTIŞMASI: 'KANUNİ BİR SUÇ TANIMI YOK’

Özen, 14’üncü maddenin tartışma konusu dışında olduğunu belirterek, “Saydığımız kararların hepsinde 83’üncü maddeye atıf var. Yargıtay ve anayasa mahkemesi aynı şeyi söylüyor ‘14’üncü maddede belirtilen istisnanın kanuni bir suç tanımı yok.’ Dolayısıyla olmayan bir yasal düzenlemeyi hiçbir yargı makamı anayasal hak ve özgürlükler aleyhine yorumlayamaz. Yasal bir düzenleme olmadığı sürece hiçbir istisna bu kapsamda değerlendirilemez” dedi.

YARGITAY’IN TALEBİ REDDETMESİ HALİNDE AYM VE AİHM YOLU

Özen, Yargıtay’a yaptıkları tahliye başvurusuna alacakları yanıtın reddedilmesi halinde Anayasa Mahkemesi’ne ve ihtiyaç halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracaklarını söyledi.

Avukat Özen, Yargıtay’ın söz konusu dosyaya Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 105’inci madde uyarınca 3 gün içerisinde olumlu veya olumsuz bir vermesi gerektiğine de dikkat çekerek, “Normal koşullarda sonuçlanması gerekiyordu fakat Yargıtay kararının ne zaman açıklanacağını bilmiyoruz” dedi.

Özen, “Depremde ağır hasar alan Hatay’ın hizmet görebilmesi yaralarının sarılabilmesi için de Atalay’ın derhal serbest bırakılması gerekiyor. Halkının oylarıyla seçilen vekil halk için çalışmaya başlamalı” dedi.

Öne Çıkanlar