Yeşil Sol Parti'nin Siirt adayı Tuncer Bakırhan: Kayyımla yarım kalan hikayeyi tamamlayacağız

Yeşil Sol Parti'nin Siirt adayı Tuncer Bakırhan: Kayyımla yarım kalan hikayeyi tamamlayacağız
Siirt Belediye başkanı iken kayyım atanmasıyla görevinden alınan Tuncer Bakırhan, bu kez Siirt'ten Yeşil Sol Parti adayı. Bakırhan, “O hikayeyi Siirtli Araplarla, Kürtlerle, buradaki diğer inanç ve gruplarla birlikte tamamlamaya çalışacağız" dedi.

Esra ÇİFTÇİ


Artı Gerçek - Yeşil Sol Parti'nin Siirt birinci sıra milletvekili adayı Tuncer Bakırhan, 2014 yerel seçimlerinde Siirt’e belediye başkanlığı yaptı ancak kayyımla görevinden alındı.

Yarım kalan hikayesini Meclis'e giderek tamamlayacağını söyleyen Bakırhan, "Tekrar Siirt’e dönerek, yerel seçimlerde bizi onure eden, bize güvenen, bize görev veren bu halkla birlikte çalışmaktan, onlara yeniden hizmet vermekten onur duydum” dedi.

Bakırhan Siirt'e dair de, “Siirt’te gri bir alan var. Bu gri alanda AKP’den kopmuş Kürtler var, bunların içinde korucular var. Kürt karşıtlığı üzerinden konumlandırılmış Arap halkı var. Demokratik bir zeminde bu insanları konumlandırabilirsek, birlikte ortak bir kulvarda yürüyebilirsek sistemin buradaki olumsuz politikalarına kesinlikle son verecek yerlerden biridir Siirt” ifadelerini kullandı.

30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Siirt Belediye Başkanı olarak seçildiniz ve 2016 yılında HDP belediyelerine atanan kayyımlarla görevinizden alındınız. Bugün de Siirt’ten milletvekili adayısınız. Neler hissediyorsunuz?

Öncelik çok heyecanlandım ve bu heyecanım devam ediyor. Tekrar Siirt’e dönerek, yerel seçimlerde bizi onure eden, bize güvenen, bize görev veren bu halkla birlikte çalışmak, onlara yeniden hizmet vermek heyecanın yanı sıra beni duygulandırdı, onur duydum. Yarım kalan bir hikayemiz var demiştim, o hikayeyi inşallah Siirtli Araplarla, Kürtlerle, buradaki diğer etnik inanç ve gruplarla birlikte tamamlamaya çalışacağız.

'BİZE GÜVENİYORLAR'

Siirt halkı sizi yeniden nasıl karşıladı?

Çok iyi karşıladı. Burada hiçbir dönem olmadığı kadar farklı bir hava var. Kendi seçmenimiz dışında Arap halkımızın çok ilgisini görüyorum. Arap halkı gerçekten iktidar partisinden bıkmış, bezmiş durumda. Bugüne kadar çeşitli sebeplerden dolayı hep iktidarın yanında yer aldılar ama bir biçimiyle onların yanlış politikalarının da kurbanı oldular. Sistemin onları sürekli Kürt karşıtı bir yerde konumlandırmaya çalışması ciddi bir şekilde rahatsız ediyor. Bizim yerel yönetimlerdeki ve parlamentodaki pratiğimiz sistemin ötekileştirdiği anlayışı ortadan kaldırmış bulunmakta. İnşallah önümüzdeki günlerde Arap halkıyla Kürtlerin birlikte birbirlerine saygı gösterdikleri, özünde tek dertlerinin demokrasi, barış, özgürlük, işsizliğin giderildiği, yoksulluğun olmadığı ortak bir halk iradesinin sonuçlara yansıdığı bir Siirt olması için mücadele edeceğiz. Bize güveniyorlar çünkü belediye başkanlığı dönemimde birlikte 3 yıl geçirdik. Hırsızlığın, yolsuzluğun olmadığı, halka hizmetin adil bir şekilde dağıtıldığı bir pratiği bizde gördüler. Halkımızla buluşunca, onları dinleyince inanın insan duygulanıyor. Ben böyle bir vefa görmedim. Geçmiş olsun diyorlar, üzgünüz diyorlar. İşte hükümetin bu uygulamalarına katılmıyoruz diyorlar. Bugüne kadar belediye olanaklarını çarçur etmediniz, adil bir şekilde dağıttınız, hizmet ürettiniz diyorlar. Bütün bunlar gerçekten benim heyecanlanmama, duygulanmama neden oluyor. Bu halkla birlikte çalışmam için yeterli gerekçelerdir. Ben de Siirt halklarının kardeşliğini haykıran bir politika ve sorumluluk içerisinde olacağımızı belirtmek istiyorum.

'AKP DIŞINDAKİ BÜTÜN PARTİLERİ DÜŞMAN OLARAK KONUMLANDIRIYORLAR'

Siirt’te eşit, adil bir şekilde seçim çalışmaları yürütebiliyor musunuz? Ne tür sorunlar yaşıyorsunuz?

Ne tür sorunlar yaşamıyoruz ki desem daha doğru olacak. Burada devlet bürokrasisi şirazeden çıkmış. Vali açıkça kanaat önderlerini, aile reislerini çağırıyor, vaatlerde bulunuyor, tehdit ediyor ve AKP için oy istiyor. AKP’nin dışındaki bütün partileri düşman bir cephede konumlandırıyor. Bu durum bir yandan da diğer partilerin geçmişten bugüne yaşadıklarımız hakkında bir empati kurmasına da neden oldu. Buradaki bürokrasi, kolluk, devlet olanakları hiçbir dönem olmadığı kadar tek partiye çalışıyor. Tek adamın kazanması için aktif bir şekilde sahada çalışıyorlar ama bu bir yere kadar sonuç alabiliyor. Büyük oranda insanlar artık onlara inanmıyorlar. Siirt ekonomik olarak çok yoksul bir bölge. Türkiye’de milli gelirden en az yararlanan ve Şırnak’tan sonra genç nüfusun olduğu ikinci kent. Siirt’te herhangi bir yatırım yok. Devlet baskısının yaratmış olduğu ayrı bir rahatsızlık da var. Burada gri bir alan var. Bu gri alanda AKP’den kopmuş, rahatsız olan Kürtler var, bunların içinde korucular var, Kürt karşıtlığı üzerinden konumlandırılmış Arap halkı var. Demokratik bir zeminde bu insanları konumlandırabilirsek, birlikte ortak bir kulvarda yürüyebilirsek sistemin yarattığı olumsuz politikaları da sonuçlandıracak bir yerdir Siirt, bunu özellikle belirtmek istiyorum.

'LİYAKATİN OLMADIĞI YERDE NE DEMOKRASİ OLUR NE GELİŞİM OLUR'

Siz deneyimli bir siyasetçisiniz. DEHAP Genel Başkanlığı yapmış bir isimsiniz de. Türkiye’nin başlıca sorunları nelerdir?

Türkiye’nin en önemli sorunları belli. Başta kabul edilmeyen Kürtlerin, kadınların, Alevilerin, diğer inanç ve etnik grupların, emekçilerin hak talepleri. Mevcut ülkenin içerisinde bulunduğu krizin, kaosun, ekonomik sorunların sebebi de aslında bu saydığım sorunların çözümsüz kalmasından kaynaklıdır. Tabi işsizlik bu sorunların yanına eklenmeli. En az bu sorunlar kadar önemli olan Türkiye’nin artık bir yolsuzluk ülkesi haline gelmesi, rant, rüşvet ülkesi haline gelmesi de bunların yanına eklenmelidir. Yine kadınların, gençlerin yok sayıldığı, siyasal, sosyal, ekonomik alana dahil edilmeleri için gerekli olan altyapının oluşturulmaması, bu konuda teşviklerin olmaması da temel meseledir. Ekoloji meselesi, halkların kardeşçe bir arada yaşayamaması da çok önemli bir meseledir. Liyakat meselesi yine çok önemlidir. Bugün Türkiye’yi liyakatsiz insanlar yönetiyor. Alt bürokrasiden, üst bürokrasiye kadar AKP’nin güvendiği ama niteliğine bakmadığı insanlar oluşturuyor. Liyakatin olmadığı yerde ne demokrasi olur ne gelişim olur. Yine dış politika bir sorundur. Sorun o kadar çok ki saymakla bitmiyor.

'AKP YARGISI TÜRKİYE’DEKİ KAOSUN TEMEL NEDENİ'

Ne yapmak gerek?

Sizin aracılığınızla şunu söyleyeyim, her yerde de anlatmaya çalışıyoruz. Kürtler, Araplar, Aleviler, kadınlar, LGBTİ+lar ve birçok kesim farklılıklarıyla ortak bir alanda yaşamalı. Ekonomik olarak adil olmayan bir bölüşüm var, bu bölüşüm iktidar partisinin yandaşları arasında. Mili gelirin adil dağıtılması şart. Daha üç gün önce ziyaret ettiğimiz bir köyde, bizzat benim de tanıdığım insanlardan, İŞ-KUR’dan işe yerleştirme vaadiyle 10 bin lira para istediklerini öğrendim. Düşünebiliyor musunuz, asgari ücretle çalıştırmak için bile rüşvet isteniyor. Türkiye’nin geldiği noktaya bakar mısınız? Biz bu yolsuzluk ekonomisini bitireceğiz. Halka, emekçiye hizmet eden ekonomik politikalar izleyeceğiz. Liyakat temel önceliklerimizden biri. Yine, AKP yargısı Türkiye’deki kaosun temel sorunlarından biri. Hırsızlık yapanlar, yolsuzluk yapanlar, kadınları sokak ortasında katledenler, çocuklara taciz de tecavüz de bulunanlar serbest gezerken, seçilmiş vekilleri, belediye başkanlarını, gazetecileri, sanatçıları cezaevine atan bir yargıyı kabul etmemiz asla mümkün değil. Elbet insan haklarından, hukuktan, demokrasiden, eşitlikten yana bir yargı sistemi oluşturmak için çaba harcayacağız. 20 yılı aşkın bir süredir bu iktidar tüm kredisini tüketti. Hiçbir anket şirketi, hiçbir yandaş basın yayın organı bu halkın düşüncesini yansıtmıyor. Ne o kameralar ne yandaşların dile getirdiği Türkiye halklarının gerçekliği değil. Türkiye halkları bir seçenek arıyor, biz bir seçenek olarak Emek Özgürlük İttifakının Yeşil Sol partiyle seçime girmesinin önemini anlatıyoruz, anlatmaya da çalışacağız. Türkiye toplumunu saydığımız sorunlar üzerinden bir araya getirebilirsek, ortak bir arayış içerisine girebilirsek hep birlikte tüm sorunlarımızı aşacağımızı düşünüyorum.

TUNCER BAKIRHAN KİMDİR?

Tuncer Bakırhan, 1970 yılında Kars’ın Susuz ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kars’ta tamamladı. Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Birimler Ekonomi bölümünü bitirdi. 1989’dan itibaren Halkın Emek Partisi (HEP) çizgisindeki partilerin değişik kademelerinde görev aldı. DEHAP Genel Başkanlığı yaptı. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Siirt Belediye başkanı seçildi. HDP belediyelerine atanan kayyımlardan sonra görevinden alınarak 2016 yılında tutuklandı ve bir süre cezaevinde kaldı. Bakırhan evli ve iki kız çocuğu babasıdır.

Öne Çıkanlar