9-10 yaşlarındaydım sanırım, babam, annem ve Ali'yle beraber Kemal Tahir'lere gittik. Hemen hemen haftada 2 gün görüyordum Kemal Amca'yı ve Semiha Teyze'yi. Gazeteciliğimde Haldun Simavi'nin, yazılarımdaysa Kemal Tahir, Aziz Nesin ve Can Yücel'in payı çoktur. Kimileyin tartışmalarımda da Kemal Tahir'den çok etkilendiğimin farkına varıyorum ama önleyemiyorum.
Kemal Tahir yüksek sesle ve kavga eder gibi tartışırdı, tartışma hararetlendikçe kendisinin de harareti artar ve benim gibi çocuk yaşlardaysanız kavga ediyor sanabilirsiniz. Kazık kadar olduğumda annemle anılarımızı konuşuyorduk, kimi geceler Kemal dedelerden dönerken babamla küstüler sanıp ağlarmışım meğer.
Yine Kemal Tahirlerdeyiz ve aklımda kaldığı kadarıyla yemekten kalkılmış ve babamlar koltuka ve hararetli bir şekilde tartışıyorlar. Bir şansım var, Kemal Amca'nın konuşma tarzına alışmışım ve eve dönerken ağlamıyorum artık o yaşlarda.
Tartıştıkları konu Mustafa Kemal Aatatürk ve hâlâ beynimden hiç çıkmayacak bir ses tonuyla bağırıyor Kemal Tahir, "Bir insan kendisini nasıl olur da Türklerin atası ilan edebilir" diye. Babam soyadını Mustafa Kemal'in kendisinin seçmediğini söylese de Kemal Amca'nın ikna olmaya niyeti yok ve her zamanki gibi yine ses tonları yükseliyor. Kemal Amca'nın kızdığı konu, bir kişinin aldığı soyadıyla kendisini Türklerin atası ilan etmesiydi. Oysa yasa çıkartılırken yabancı millet isimlerinin alınması konusunda yasak var ama Türk'te yok. Türk soyadı serbest ve ne ilginçtir ki "TÜRK" yada türevleri Kürtlerde çok. En çok alınanlarda birisi de "ÖZTÜRK"
Mustafa Kemal'e bu soyadı veriliyor ama sadece kendisine veriliyor ve kızkardeşi Makbule'ye bile "ATADAN" soyadı veriliyor. Soyadı verilirken başkalarının da alabilmesi serbest bırakılsa belki yıllardır arasıra yapılan ve bugünlerde CHP Istanbul İl baikanı Canan Kaftancıoğlu'nun açıklamasıyla alevlenen "ATATÜRK" tartışması büyümeyecek.
Her durumda ırkçılık ve katı bir megalomaniyi içerse de çok fazla kişi için seçim seçeneği
"ATATÜRK", "YAMANTÜRK" yada "ÖZTÜRK" gibi benimsenebilinirdi, ancak tek kişiye verilmiş olması ve o tek kişinin bütün Türklerin atası gibi ilan edilmesi insanları rahatsız ediyor.
Bana komik gelen başka bişey daha var, Mustafa Kemal gibi zeki bir insanın soyadını kendisi yerine başkalarının toplantı yaparak alması. Bu konuda çok rivayet olsa da "ATATÜRK" soyadını Hagop Martayan öneriyor ve kabul görüyor. Hatta bunun üzerine Mustafa Kemal Hagop Martayan'a "DİLAÇAR" soyadını veriyor.
Yukarıda bu olayın komik geldiğini söylememe bakmayın, komik değil, çok zekice bişey bu esasında, Mustafa Kemal kendi başına gidip te ben Türklerin atasıyım anlamına gelecek "ATATÜRK" soyadını alamayacağından, bunu kendisine aldırttırıyor ve her türlü eleştiriden kendisini muhaf tutuyor.
Yukarıda yazdıklarımı kendimi bildim bileli hep savundum ama fazla tartışma konusu yapmadım. Uluç Gürkan'ın Canan Kaftancıoğlu'na gereksiz bir şekilde sorduğu soru üzerine alevlenen bu tartışmaya kendimi de monte ettim ve o zaman farkettim ki, ben de yazılarımda ve konuşmalarımda Mustafa Kemal ağırlıklı kullanıyorum dilimi, Atatürk'ü çok nadir, belki karşımdaki çok kullanıyorsa dil alışkanlığı kullanyorum.
Devlet Bahçeli, Mustafa Kemal'e Atatürk demeyenler hapsedilsin demeden bu konuyu da yazayım dedim.
