Ahmet Nesin
Erdoğan, Bahçeli'nin emireri gibi...
İçim parçalanıyor, Recep Tamam Erdoğan’ın son geldiği noktayı gördükçe, duydukça kahrımdan ölecek gibi oluyorum, sen bir dünya lideri ol, önüne – arkana gelene "Heytttt" diye bağır, hatta sağını – solunu da boş geçme, onlara da "Sen kimmmm oluyosun" diye babalan ama meclisteki en az oy alan partinin başkanı Devlet Bahçeli çıksın sana "Kabine değişikliğine gerek yok. Bakanları bir senede kaldırıp atamazsınız. Her gün bakan mı değiştireceğiz. Herkes bir şey söylüyor." desin.
Ben Erdoğan’ın yerinde olsam HDP Diyarbakır il binasının önüne gider, şikâyette bulunurdum. Başka çaresi yok, git şikâyet et, hatta Diyarbakır’daki arkadaşlar çözemezse Edirne’ye, Selahattin Demirtaş’a git ve şikâyet et.
Başka partinin başkanı senin hükümet üyelerini belirliyor ya, askere o kadar kafa tuttun ama Ergenekon’un emrinde olduğunu tam kanıtladın, bundan sonra ağzınla kuş değil, ne tutsan vız gelir, tırıs gider.
Artı Gerçek’te dün "Bahçeli’nin özellikle kabine değişikliğine karşı çıkan açıklamaları da rahatsızlık yarattı. Bazı parti yöneticileri, 'Bu konudaki tasarruf Cumhurbaşkanı'na aittir. Sayın Cumhurbaşkanı, kendisinde olan bir tasarrufla ilgili başkasının belirleyici olmasını kabul etmez' görüşünü dile getirdi. Bahçeli’nin olası bir revizyonunda bazı bakanların kabinede kalması için bu yönde açıklamalar yaptığı ileri sürülüyor." diye bir yazı okudum ama sen ne yaptın partililerin rahatsızlığına karşı, yanıt olarak "Şimdilik kabine değişikliğine gerek yok dedin ya, beni değil AKP’lileri çıldırttın.
Sadece AKP’liler olsa iyi, haftalardır parti içi ve kabine değişikliğini yazan ve tarih veren Abdülkadir Selvi ne yapacak şimdi, bütün bunları kafadan yada havadan mı uydurdu yani, esasında yoktu da seni yıkmak için mi yaptı, onun içine de mi cin kaçmış, anlamadım ki.
Peki, gelelim Devlet Bahçeli’nin bu çıkışı yapma nedenine, neden karıştı durup dururken, damadı mı korumaya kalktı, yoksa adalet bakanıyla mı ilgilendi anidenbire, hani af istiyor ya. Devlet Bahçeli’nin, yani Ergenekon basın sözcüsünün bitek kişiyle bağlantısı var, o da içişleri bakanı Süleyman Soylu.
Evet, önceki meclis seçiminde üstü Erdoğan tarafından kalemle çizilen, vekil seçilemeyeceği için Almanya’ya gezmeye gelen, hatta sokaklarda iş aradığı söylenen, önce Köln’de, sonra Hannover’de "Ne iş olsa yaparım abim" diye dolaşan Süleyman Soylu tam kabine dışı kalacakken, yine Alamanya yollarını garantilemişken, Devlet Bahçeli abisi yetişti imdadına ve herkese babalanan Erdoğan’a, "Heyyytttt, kabine değişikliğine gerek yok, herkes yerine" dedi ve konuyu kapattı.
2 gün bekleyeceğim Erdoğan’ı, baktım Diyarbakır HDP il binasındaki arkadaşlardan da bir yardım yada çözüm yok, işte o zaman kurtulmanın sırrını açıklayacağım. Hatta içim cızzzz etti, şimdi açıklayacağım, Süleyman Soylu MHP genel başkanlığına hazırlanıyor, hem kendisi hazırlanıyor, hem de onu hazırlıyorlar. Erdoğan’a bu kadar küfreden birisi neden onun partisine geldi ki, AKP’ye giden milliyetçi oyları geri toplamak için, büyük bölümünü de topladı zaten, az kaldı Erdoğan, az kaldı, seni bizden önce bunlar bitirecek.