Yahya Kemal, Türk milliyetçiliği ve Müslümanlık

Bir tarafa Yahya Kemal’i öbür tarafa da bugünün sözde milliyetçilerini koyduğunuzda karşınıza inanılmaz can sıkıcı bir manzara çıkıyor ve kanımca bu can sıkıcı manzaranın özeti bir 'çöküş'.

Türkiye öyle bir pisliğin içinden geçiyor ki, ne yalan söyleyeyim bugün güncelle ilgili bir şeyler yazmak içimden gelmiyor, kurtuluşu da Yahya Kemal’de arıyorum.

Ancak, konu, yazının sonunda göreceksiniz, yine dönüyor, dolaşıyor, siyasete bağlanıyor.

Ben Yahya Kemal’i İstanbul şairi olarak bilirim, severim.

Ama muhtemelen Yahya Kemal başkaları için de başka şeyler ifade ediyordur.

Ünlü "Akıncılar" şiiri herhalde sözde milliyetçiler, ülkücüler, sözcü Osmanlıcılar için bambaşka şeyler de ifade ediyordur.

Akıncılar şiiri şu iki beyit ile başlıyor;

Bin atlı, akınlarda çocuklar gibi şendik;
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!
Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle!
Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle...

Dört mısra da Yahya Kemal’in "Süleymaniye’de bayram sabahı" şiirinden;

Ordu-milletlerin en çok döğüşen, en sarpı
Adamış sevdiği Allah'ına bir böyle yapı.
En güzel mâbedi olsun diye en son dînin
Budur öz şekli hayâl ettiği mîmârînin.

Bu şiir de muhtemelen muhafazakarların (Türkiye’de varsa ya da kaldıysa) çok seveceği bir şiir.

Büyük şair Yahya Kemal bugün sözde milliyetçiler ve sözde muhafazakarlar tarafından sağa sola çekiştirilen bir büyük değer.

Elimde Beşir Ayvazoğlu tarafından yazılan bir Yahya Kemal kitabı (ansiklopedisi) var: "Eve dönen adam".

Bu kitaptan çok şey öğrendim.

Bir tarafa Yahya Kemal’i öbür tarafa da bugünün sözde milliyetçilerini ve sözde muhafazakarlarını koyduğunuzda karşınıza inanılmaz can sıkıcı bir manzara çıkıyor ve kanımca bu can sıkıcı manzaranın özeti bir "çöküş".

Yahya Kemal Divan şiirini ve özellikle Nedim’i çok beğeniyor, seviyor.

Hariciyeci Fuâd Bayramoğlu’nun aktardığına göre bir sohbet esnasında konu Mehmet Emin Yurdakul’un herkesin bildiği, milliyetçilerin mottosu haline gelmiş o ünlü dizisine, "Ben bir Türküm dinim cinsim uludur" a geliyor.

Yahya Kemal "ben Türküm böyle denmez" diyor ve Nedim’den bir beyit okuyor:

"Eyvah o üç çifte kayık aldı karârım

Şarkı okuyup geçti bir âfet var içinde"

"Ben Türküm" işte böyle denir diyor.

Etrafındakiler muhtemelen bu beytin Türklük ile ne alakası var diye sorduklarında da şöyle yanıt veriyor:

"Ben Türküm demeden Türklük böyle anlatılır, yerli hayat böyle vurgulanır ama daha önemlisi kelimelerin seçimi ve yerleştirilmesindeki ihtişam Türklüğü anlatır" diyor.

Ben pek milliyetçi sayılmam ama çevreme baktığımda kendine milliyetçi diyen uydurukçular arasında Yahya Kemal’in dediğini anlayacak bir kişi var mıdır acaba?

Rahmetli Çetin Altan "kendi dil bayrağını en yükseğe çekemeyen insandan milliyetçi olmaz" derdi.

Bugün etraf Türkçeyi doğru kullanamayan sözde milliyetçilerle dolu.

Sorun o sahtekarlara, "Yurdakul’un dizisi mi, Nedim’in beyti mi daha iyi anlatıyor milliyetçiliği", yanıtın ne olacağı bellidir.

Bir de Yahya Kemal’in Müslümanlığa bakışı var.

Yahya Kemal inanan bir Müslüman, şiirlerine bakmak yeterli ama özel hayatında inandığı Allah’tan " akşamları iki kadeh rakı içecek sıhhati" bağışlamasını da dileyen bir rind.

Yahya Kemal’i okuduğunuzda bugünün sözde milliyetçilerinin ve sözde muhafazakarlarının dibe vuruşuna hayıflanmamak mümkün değil. 

Türkiye’nin geldiği yer Türkçeyi konuşamayan, yazamayan sözde Türk milliyetçileri, kamu ihaleleri paralarından beslenen sözde muhafazakarlar.

Allah encamımızı hayreyleye…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Eser Karakaş Arşivi