Avdan Platformu: Maden şirketiyle ilgili Danıştayın yürütmeyi durdurma kararı uygulansın
Artı Gerçek - Avdan Platformu, Denizli'de Candoğan Parkında basın açıklaması yaparak Tavas ilçesi Avdan mahallesindeki tarım arazileri üzerinde maden faaliyeti yürüten Avdan Madencilik ve Enerji şirketi'nin yürütmeyi durdurma kararına rağmen faaliyetini sürdürdürdüğünü belirterek Danıştay kararının uygulanması çağrısı yaptı.
‘HUKUK GARABETİ’
Yöre halkı Avdan Madencilik Enerji San. ve Tic. A.Ş.’nin Danıştay kararını görmezden gelerek faaliyetlerini devam ettirmesini “hukuk garabeti” olarak nitelendirdi:
“Danıştay’ın yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararının uygulanmadığı her saniye hukuk garabeti yaşanmakta, tüm Avdan köyü sakinlerinin mülkiyet hakkına tecavüz edilmekte; ilgili madencilik şirketi tarafından zeytinlikler kesilerek doğa katliamı yapılmakta ve ülkemizin güzide tarım arazileri ile su kaynakları madencilik faaliyeti adi altında kirletilerek geri dönülemez şekilde yok edilmektedir.”
Avdan Platformu Bileşenleri, Denizli Barosu, Denizli Tabip Odası, Denizli Ziraat Odası, TMMOB İKK, Büyük Menderes İnisiyatifi, Adan Mahalle Muhtarlığı ve Doğa ve Çevre Vakfı (DOÇEV) tarafından yapılan ortak açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Danıştay’ın işbu kararının uygulanmaması,
Öncelikle Anayasa’nın 138. maddesinde açıkça belirtilen ‘Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez’ hükmüne,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) ‘Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez’ hükmünü haiz 28. maddesine;
Yine Anayasa’nın, devletin üç sac ayağından olan ‘yargı’ etkisine ilişkin olan 9. maddesine, temel hak ve hürriyetlere yönelik genel sınırlama sebeplerini düzenleyen 13. maddesine, mülkiyet hakkının sınırlanmasına ilişkin olan 35. maddesine ve kamulaştırmada kamu yararının gerekliliğine ilişkin 46. maddesine ve ilgili kanunlara açıkça aykırıdır.” (HABER MERKEZİ)