Silopi'de 51 parsel yeşil alan için 'acele kamulaştırma' kararı: 'Ekolojik tahribatın önü açılıyor'
Artı Gerçek - Şırnak'ın Silopi ilçesinde 51 parselin kamulaştırarak maden sahasına açılmasına tepki gösteren Şirnex Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Eşsözcüsü Fadıl Tay, ilçenin büyük bir ekolojik sorunla karşı karşıya olduğunu söyledi.
Şırnak'ın Silopi ilçesinde yıllardır kömür ocakları ve askeri operasyonlarla Cudi Dağı’ndan Besta’ya uzanan doğa talanı, bölgede 51 parsel ile ilgili 'acele kamulaştırma' kararıyla sürdürülüyor.
Cudi Dağı’ndan Besta bölgesine uzanan ağaç talanı, son bir yılda Gabar Dağı’nda 'petrol arama' adı altında devam ediyor. Kömür işletmeleriyle talan edilen Cudi Dağı’nın, bu kez Silopi yakası maden sahasına açıldı. Her iki yakasında patlatılan dinamitler nedeniyle dağın zirvesi yok edildi.
51 PARSELDE KAMULAŞTIRMA KARARI
Son olarak da Silopi'de bulunan 51 parsel, 25 Kasım’da yayınlanan Cumhurbaşkanı kararnamesiyle kömür madeni için kamulaştırdı.
Türkiye Kömür İşletmeleri'nin (TKİ) yaptığı ruhsat başvurusunda, “Silopi sınırlarında bulunan S:88020 ruhsat numaralı sahadaki asfaltit üretim faaliyetlerinin devamı için ihtiyaç duyulan Silopi ilçesine bağlı Koyunören (Bişêrê) Köyündeki 7 parsel ile Silopi Görümlü (Bêspîn) beldesindeki 44 parseli, üzerlerindeki ekili, dikili ve yapılı unsurlarıyla birlikte acele olarak kamulaştıracak. Toplam yüzölçümü 300.686 m2 olan kamulaştırılacak parsellerin mülkiyeti, TKİ adına tescil edilecek ve kamulaştırma işlemi sırasında söz konusu olacak her türlü masraf, rödovansçı (imtiyaz hakkı alan) firma tarafından karşılanacak” ifadelerine yer verildi.
'EKOLOJİK TAHRİBATIN ÖNÜ AÇILIYOR'
Şırnak Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Eşsözcüsü Fadıl Tay, halka ait yeşil alanların kamulaştırarak büyük bir ekolojik tahribatın önünün açılacağını ifade ederek, bu kararla Silopi'de yeşil alanların yok edileceğini söyledi. Silopi ve köylerinin su kaynaklarının da kamulaştırılan alanlarda olduğunu dile getiren Tay, “Bu karar uygulamaya geçilirse, hem köy halkı hem de Silopi halkı büyük bir ekolojik sorunla karşı karşıya kalacaktır. Bu acele kamulaştırma kararı Ciner Grubu’na ait Termik Santral’in devamı niteliğindedir. 15-20 yıldır bu termik santralin bölge ekolojisi üzerinde ciddi zararları oldu. Bu karar da bunun bir devamı olacak" dedi.
'CANLI YAŞAM ALANLARI YOK EDİLECEK'
Bu karara karşı halkın hukuki haklarını kullanması gerektiğini vurgulayan Tay, başvuruyla birlikte Çevre ve Kent Komisyonu olarak hukuki destekte bulunacaklarını söyledi. Bölge halkının bu durumu kabul etmemesi gerektiğini ifade eden Tay, şöyle konuştu:
"Kamulaştırılacak Bêspîn beldesi ve Bişêrê köyü de tarihi köylerdir. Hem doğası hem de tarihiyle oldukça zengin alanlardır. Bağ ve bahçeleri meşhur olan bir yerdir. Yüzyıllardır kurulu ve halk geçimini bu bahçelerle sağlıyor. Eğer bu karar uygulamaya geçerse, sadece halkın geçim kaynağı elinden alınmış olunmuyor, aynı zamanda sağlık sorunları da baş gösterecek. Hem orada bulunan bitki çeşitliliği hem de canlıların yaşam alanı yok edilecek. Bölge halkı hukuki haklarını kullanabilir. Biz de komisyon olarak hukuki destekte bulunmaya hazırız. Aileler umutsuz olmamalı ve bu karara karşı harekete geçmeliler."
Kamulaştırmanın yapılacağı iki alanın ekili alanlar olduğuna dikkat çeken Tay, bu kararın uygulamaya geçmesiyle çok sayıda yeşil alanın yok edileceği uyarısında bulundu.
'AKP’Lİ BAŞKAN KÖYÜ KAMULAŞTIRIYOR'
Bölge halkı, kamulaştırma kararının tebliğ edilmesinin ardından Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’na itirazda bulundu. Karar tepki gösteren bir köylü, şunları söyledi: “Kamulaştırmanın yapılacağı alan piknik ve su kaynakları fazla olan bir alanımızdır. Bu alanda bulunan ağaçlar nar, incir ve elma ağaçlarıdır. Bahsedilen bu alanda kömür falan da bulunmuyor. Bu karardan dönülmesi için her yere gittik ancak ısrarcılar. AKP'li belediye başkanı da buna ortaktır ve rant amaçlı bizim arazimizi ve köyümüzü kamulaştırıyorlar." (MA)
Şırnak'ta ekolojik talan sürüyor: Son üç yılda ağaçların yüzde 8'i kesildi
Iğdır Avrupa’nın en kirli havasını soluyor: 'Her 100 ölümden 28’i hava kirliliği kaynaklı'
Dicle Nehri üzerine 10'uncu baraja onay: Canlı yaşamı tehlikede, yerleşim yeri sular altında kalacak