İran'da kız öğrencilere yeni kimyasal saldırılar: Sakkız'da en az 47 öğrenci zehirlendi

İran'da kız öğrencilere yeni kimyasal saldırılar: Sakkız'da en az 47 öğrenci zehirlendi
İran'da hafta sonu birden fazla şehirde çoğunlukla kız öğrencilerin okuduğu 10'dan fazla okula kimyasal gaz saldırısı yapıldığı, en az 47 öğrencinin zehirlendiği iddia edildi. Kürdistan vilayetinde Sakkız'da halk okuldaki İran bayrağını indirdi.

Artı Gerçek - Zorunlu başörtüsü yasalarının sıkılaştırıldığı İran'da bu kez kız öğrencilere yapılan kimyasal saldırılar nedeniyle halk protesto eylemleri düzenliyor. İran'ın Kürdistan vilayetindeki insan hakları ihlallerini takip eden Norveç merkezli Hengaw adlı örgüt Mahsa Jîna Amini'nin de memleketi olan Kürdistan vilayetindeki Sakkız kentinde pazar günü en az altı kız okulunda kimyasal gaz saldırısı yapıldığını duyurdu.

SAKKIZ'DA EN AZ 47 KIZ ÖĞRENCİNİN ZEHİRLENDİĞİ ÖNE SÜRÜLDÜ

Kentteki Mirac Kız Lisesinde eğitim gören öğrencilerin de kimyasal gazla zehirlendikleri iddia edildi. Sosyal medyada yayınlanan görüntülere göre, okula gelen veliler ile güvenlik görevlileri arasında arbede yaşandı. Öğrencilerin zehirlenmesine sebep olan saldırıyı protesto eden Sakkızlılar, okulda asılı bulunan İran bayrağını indirdi, ülkenin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney aleyhinde sloganlar attı.

Okula gelen emniyet güçleri ile toplanan kalabalık arasında arbede çıktı. Güvenlik güçlerinin ateş açtığı da iddia edildi. Paylaşımlarda, okula gelen ambulansların yanı sıra velilerin kendi imkanlarıyla çocukları hastanelere götürdüğü görüldü.

Anadolu Ajansı'nın haberine göre en az 47 öğrencinin hastanelere kaldırıldığı, 20'den fazlasının durumunun kritik olduğu öne sürüldü. Resmi makamlardan konuya ilişkin açıklama yapılmadı. ABD merkezli İran International'ın haberine göre güvenlik güçleri eylemi sonlandırmak için ateş açtı. Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra komaya giren 22 yaşındaki Mahsa Jîna Amini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi ülkede infiale yol açmıştı. Emini için 17 Eylül'de memleketi Sakkız'da düzenlenen cenaze töreni sonrasında başlayan gösteriler birçok kente yayılmıştı. İran yönetimi aylarca süren kitlesel eylemleri güç kullanarak bastırmış, yüzlerce eylemcinin ölümüne neden olmuştu.

DİĞER VİLAYETLERDEKİ OKULLARDA DA GAZ SALDIRISI OLDUĞU ÖNE SÜRÜLDÜ

Jîna Amini eylemleri sırasında kurulan 1500tasvir adlı aktivist ağı hesabı da pazar günü İsfahan kentindeki bir kız okuluna da kimyasal saldırı düzenlendiğini ayrıca cumartesi günü Nekede, Urmiye, Erdebil, Haftkal ve Perdis kentlerindeki 12 okulda benzer kimyasal gaz saldırılarının düzenlendiğini duyurdu. Geçen hafta pazartesi ve salı günleri ülke genelinde en az beş kız okulu hedef alınmış ​​ve hastaneye kaldırılanlar olmuştu.

ZEHİRLENEN 16 YAŞINDAKİ BİR KÜRT ERKEK ÖĞRENCİ ÖLDÜ

Diğer yandan İran'ın başkenti Tahran'da 15 Mart'ta kimyasal gazla zehirlenerek hastaneye kaldırılan 16 yaşındaki Kürt erkek öğrenci Karo Paşabadi'nin öldüğü açıklandı. Hengaw, İran'ın Sine iline bağlı Kamyaran nüfusuna kayıtlı, Tahran’da ailesi ile yaşayan Paşabadi'nin 8 Nisan'da öldüğü ve 9 Nisan'da toprağa verildiğini duyurdu. Daha önce geçen sene 30 Kasım'da başlayan kimyasal gaz saldırıları sonucu 11 yaşındaki Fatemeh Razai'nin adlı çocuğun öldüğü açıklanmıştı.

İRAN'DAKİ OKULLARDA TOPLU ZEHİRLENME VAKALARI

İran'da 30 Kasım 2022'den bu yana genellikle kız öğrencilerin eğitim gördüğü okullarda toplu zehirlenme vakaları yaşanıyor. AA'nın aktardığına göre şu ana kadar 238 okulda 5 binden fazla öğrenci zehirlendi. Öğrencilerde solunum sıkıntısı, mide bulantısı, baş ağrısı ve uzuvlarda uyuşma gibi belirtiler görülüyor. İran İçişleri Bakanlığı, 11 Mart'ta yaptığı yazılı açıklamada, Tahran, Kum, Zencan, Huzistan, Hemedan, Fars, Gilan, Batı Azerbaycan, Doğu Azerbaycan, Kürdistan ve Rezevi Horasan eyaletlerindeki okullarda toplu zehirlenme vakalarıyla bağlantılı oldukları şüphesiyle 100'den fazla kişinin gözaltına alındığını duyurmuştu. Sıradan İranlılar hükümetin sorumluluğunu reddetmesine ve hatta yaygın protestoların ardından şüphelileri tutuklamasına rağmen, saldırıları "devlet terörü" olarak nitelendirerek devletin kendisinin veya devlet tarafından korunan aşırı dincilerin olaya karıştığından şüpheleniyor. Yaygın görüş, bu tür büyük çaplı ve koordineli saldırıların hükümet yetkililerinin yeşil ışığı olmadan gerçekleşemeyeceği yönünde. (DIŞ HABERLER)

Öne Çıkanlar