Çekmeköy'de lüzumu açıklanamayan vahşi bir dere ıslahı
Abbas KARAKAYA
Dereler insanın çocukluğudur
Derelere kıymayın efendiler
İstanbul’un Kuzey Ormanlarına bitişik ilçelerinden Çekmeköy’de bir dere can çekişiyor. Eski adıyla Soğuksu; Köy-içi ya da Çekmeköy olarak da bilinen bu dere ( aslında derecik ) İstanbul’un sayıları gittikçe azalan son doğal derelerinden biri. Dere boyunca yapılacak bir iki saatlik gezinti dere ve çevresinde yaşanan ekolojik yıkımı, dere yatağındaki yapılaşmayı ( betonlaşmayı ), hem belediye hem de yurttaşlar tarafından nasıl çöp dökme alanı olarak kullanıldığını da gösterecektir. Dereye, an itibarıyla verilen en büyük zararsa, dereye rağmen sürdürülen, vahşi, korsan (?) dere ıslah projesi.
Dere ıslahının başlangıç noktası, derenin Çekmeköy Merkez Mahallesi, Çavuşbaşı Caddesini kestiği, Şehit Binbaşı Ömer Aktuğ parkının alt sınırından yirmi metre ötesi. Başka bir tarifle, derenin ıslaha tabii tutulan kısmı, Merkez Mahallesi sınırlarında Üsküdar Caddesi ve eski Farabi Sokağına paralel aktığı, bu cadde ve sokak arasında kalan vadi içinde akan kısmı. Ancak derenin "peyzajlı ıslah" projesinde ciddi boşluklar ve soru işaretleri var. Madde madde gidelim.
- Yapılan işin tam adı ne, işvereni kim?
Çavuşbaşı Caddesindeki tabelada yazan şu: Çekmeköy Köy İçi Deresi Peyzajlı Dere Islahı ve Peyzaj Projelendirme İşi; İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSKİ, İstanbul Ağaç ve Peyzaj. Tabelada başka bilgi yok. İSKİ’nin internetteki sayfasında da proje hakkında hiçbir bilgi yok.
- Derenin ıslah edilmesine gerek var mı?
Çekmeköy Köy-içi deresi kokmayan, taşmayan; deyim yerindeyse kendi halinde bir dere. Son iki haftadır mevsim yağışların artığı bir dönemde bile yatağından akan su kalem kalınlığında. Taşma belirtisi göstermeyen, kendi halinde, birçok doğal dere gibi, yazın bazı kısımları kuruyan, güz ve kış aylarından canlanan bir derecik. Derelerin ıslah edilmelerinin en yaygın iki nedeni taşkına sebep olma ve derelerin çöplük, kanalizasyon olarak kullanılmaları. Islaha tabii tutulan kısmı da dâhil olmak üzere Çekmeköy Köy-içi deresinin müdahale gerektirecek böyle iki sorunu yok.
- Dereye dair başka tespitler var mı?
Evet, var. Islahın yapıldığı uzantı herhangi bir yer altı ya da yer üstü bir su kaynağına bağlı olarak yılın her ayında veya arazinin jeolojik ve topografik yapısıyla iklim şartlarına bağlı olarak yılın muayyen aylarında önemli miktarda su taşıyan ve tabii yatağı olan, aktif bir su akış seyri gösteren bir akarsu değildir. - Sorunsuz bir dere midir, müdahale gerektiren şeyler yok mu?
Derenin hiçbir sorunu yok diyemeyiz. Dere genelde bir görüntü kirliliğinden mustariptir. İlk elden buna müdahale edilmelidir. Ayrıca ve daha da önemlisi dere boyu ciddi bir betonlaşmaya maruz kalmaktadır. Mesela, ıslah çalışmasının başlangıç noktasının beş, altı yüz metre yukarısında, dere boyundaki bitmiş ya da devam eden inşaatların varlığı (Cihangir okulları, Maks okulları, Serinvadi Evleri, Köy-içi Evleri gibi). Bu yapıların dere yatağına ya da dere kıyı çizgisine sıfır olarak nasıl yapıldıkları bir yana, sosyal donatı, otopark gibi mekânlardan yoksun oluşları ilçede nüfus yoğunluğuna, ulaşımda vb. sorunlara yol açacağını öngörmek zor olmasa gerek.
- Dere ıslahı korsan olabilir mi?
Evet, olabilir. Dere ıslahının yapıldığı alanın başlangıç ya da herhangi bir noktasında şantiyelerde görülen bilgilendirici bir tabela yok. Yani dere vadisine sokulan iş makinelerinin hangi rapor, hangi analiz, proje ya da ruhsata göre sokuldukları, ıslahın ne amaçla yapıldığı, şantiye sorumlusu, yüklenici kim ya da kimler olduğuna dair tek bir satır bilgi yok. Dere ıslahında DSİ’nin rolü, katkısı ya da onayı olup olmadığını da bilmiyoruz.
- Dere vadisine iş makineler ne zaman girdi?
Dört buldozer 17 Ağustos 2020 tarihinde vadide çalışmaya başladılar. Aradan üç aya yakın zaman geçmesine rağmen, şantiye inşaat tabelalarının dikilmemesi, ıslah için gerekeli ön raporların, projelerin, teknik şartnamelerin ilgili taraflara hala verilmemesi çok manidar. Şehrin ortasında korsan bir dere ıslahıyla mı karşı karşıyayız sorusunu akla getiriyor. - Dere yatağında ve vadisinde şimdi tam olarak ne yapılıyor?
Doğal derenin tabanının en geniş yeri 1.5- 2 metreyken, bu 8-9 metreye kadar genişletiliyor, hatta deşilerek derinleştiriliyor. Derenin doğal yatağı tamamen değiştirtildiği gibi, akış istikameti (hidroliği) de kasıtlı olarak, teknik verilerin hilafına değiştiriliyor. En vahimiyse, serseme çevrilmiş dere yatağına demirlerle tahkim edilmiş, devasa beton bloklar döşeniyor. Bu çalışmaya ıslah demek yanıltıcı ve yanlıştır. Sözlük anlamıyla Islah ‘daha iyi duruma getirme, düzeltme, iyileştirme’ demektir. Çekmeköy Deresi ve vadisinde durumu iyileştirilen, iyiye giden, düzeltilen hiçbir şey ya da canlı organizma yoktur. Tersine, dere yatağının doğal bitki örtüsü kazınıyor, vadideki meşelikler, meşe ağaçları ve yamaçlarda insanların elleriyle diktikleri ağaçlar kesiliyor. İşin en ironik yanıysa kesilen ağaçların yerine, ıslahtan sonra, İstanbul Ağaç ve Peyzaj’ın ağaçlar dikecek olması. Dere yatağının ne hale getirildiğini fotoğraftan daha iyi anlayabiliriz.
- Dereye müdahale etme fikri ilk ne zaman dillendiriliyor?
Çekmeköy Köy-içi deresine müdahale etme fikrinin en azından beş altı yıllık bir geçmişi olmalı. AKP yönetimindeki İBB’nin işveren sıfatıyla 2017 yılında hazırlattığı bir proje var. "Çekmeköy Deresi Peyzaj Fikir Projesi" adlı bu proje, derenin ormandan çıktığı yerden başlayıp Çavuşbaşı caddesine ulaştığı, Şehit Binbaşı Ömer Aktuğ parkının alt sınırında bitiyor. Derenin 1128 metrelik bu kısmına peyzajla düzenlemesiyle yetinilmiş. Ancak, nedense derenin, bu yazıda konu edilen kısmına müdahalede peyzajla yetinilmemiş, nedense, ıslah çalışması eklenmiş.
- Bu kadar veri ve gözleme rağmen, dere ıslahında neden ısrar ediliyor?
Son beş, altı yıl içinde dere ıslahının duyulmasıyla eşzamanlı olarak ıslahın yapılacağı vadinin teraslarında siteler yükselmeye başladı. Kimileri bitti, kimilerinin inşaatı sürüyor. Bu siteler dar alanlara yapıldıklarından sosyal donatı alanları, sitelerden beklenen sosyal tesis, park vb. sunamıyorlar; yine bu yüzden terk alanlarını başka yerlerde göstermek zorunda kalmışlardır. İşte, derenin geçtiği vadi bu sitelere özel yeşil alan olarak hazırlanmaktadır. Bu iş için peyzaj yeterli değildir. Çünkü dere vadisini otuz yıldan beri ev, yuva bellemiş on altı gecekondu vardı/r. Sitelerin manzarası bozulmasın diye bu gecekondudaki insanların göç ettirilmeleri gerekmektedir. İşte ıslah işlemi, sitedeki dairelerin değerini, imar rantını artırmanın aracıdır. Çalınan minarenin kılıfıdır. Derenin, iklimin, jeolojik koşulların dikte ettiği bir ameliye değildir.
- Dere ıslahına ‘vahşi’ diyorsunuz. Neden?
Çok büyük olasılıkla derenin ıslah edilecek kısmına literatürde ‘kapalı kesit’ denilen ıslah yapılacak. Yani derenin sadece yatağı ve yanları değil, üstü de beton bloklarca örtülecek. Üstüne toprak örtülüp görünmez kılınacak. ‘Kapalı kesit’ genelde, çok zorunlu kalınan hallerde, mesela derenin üstünden kara yolu geçtiğinde yapılan bir ıslah şekli. Kapalı kesit yapmak için DSİ’den onay ve müsaade almak gerekiyor. Oysa söz konusu dereciğe kapalı kesit uygulamanın koşulları kesinlikle yoktur. Eğer terastaki sitelere nispeten geniş, yürüyüş yollu, bisiklet yollu rekreasyon alanı yapmak gibi bir planınız yoksa. - Dere ıslahı, yıkımlar, imar planlarının hukuksal durumu nedir?
Olup bitenlerle biraz yakından ilgilenen, rant gözüyle değil, gönül, vicdan gözüyle bakan ve bilgiyle fikir sahibi olan herkes ortada büyük bir haksızlık, adaletsizlik olduğunu görmektedir. Haksızlığın ve adaletsizliğin iki asıl mağduru vardır: Doğa ana ve onun çocuğu dere ve dere yamacını 30 yıldır yuva bellemiş insanların mağduriyetleri. Sitelerin kurulmasına cevaz veren imar planlarındaki oynamalar, haksız, hukuksuz dere ıslahı yargıya taşınmıştır. Yargı kararı beklenmeden insanların evleri başlarına yıkılmıştır. Ayrıca, Çekmeköy İmar Planları yargıdadır. Çok yakında kamu yararına bir iptal kararı çıkacaktır. Dere ıslahında ve derenin daha üst taraflarındaki betonlaşmanın bu kadar aceleye getirilmesindeki sebep budur. Bu meyanda, sitelere yer kazandırmak için Çekmeköy’de bir sokağın çalındığını, bu olayın da yargıyla, vicdanla bir alakası vardır. Çekmeköy’de kaybedilen sokak olarak da bilinen Farabi Sokağın çalınma hikâyesi için şu yazıya bakınız. - Çekmeköylüler dere ıslahıyla ilgili ne istiyor?
Dere ıslahının bir an önce durdurulmasını, iş makinelerinin dere vadisinden çekilmesini. Dere ıslahının durdurulmasının çevreye, doğaya, insanlara verebileceği herhangi bir zarar ya da getirebileceği tehlike yok. Eşzamanlı olarak, dere ıslahındaki ısrarı, sitelerin imar izinlerini de içerecek şekilde 2014-19 döneminde ilgili bölgedeki arsa hareketlerini, imar planları değişikliklerini de inceleyecek bir komisyon kurulmasını talep ediyoruz. Böyle bir çalışma neyin, ne kadar kamunun çıkarı için, ne kadarı belli zümrelere rant dağıtım, doğanın talan edilme işi olduğunu da ortaya çıkaracaktır. Her şey ancak o zaman güzel olabilir. Kamuya da doğaya da derman olmanın yolu budur.
NOT: Bu yazı, yazılı çağrı ve görseller en son tahlilde bir temsildir. Karar verici makamlarda bulunanları ilçemize, deremizi görmeye, misafirimiz olmaya davet ediyoruz. Kendi gözleriyle görmenin yerini hiçbir yazı, görsel tutamaz.
[email protected]