Rusya-Lavrov Kürtlerden ne istiyor?
Mehmet Ali ÇELEBİ*
Rusya'dan bir ay arayla Suriye ve Kuzey Suriye konusunda faylar tetikleyecek açıklamalar yapıldı. Biri Rusya Başbakan Yardımcısı Yuriy Borisov'dan, biri Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'dan geldi.
Bu çıkışlar üstünden Ortadoğu ve Kafkas süreçlerini şöyle bir yüzeysel de olsa hatırlayayım diyenler; demek ki Çeçenistan, Dağıstan, Adıge, Osetya'daki mezalimden Kürtler sorumlu diyebilir. 1994 ila 2009 arası I. Çeçenistan Savaşı, II. Çeçenistan Savaşı'nda Kafkas cumhuriyetlerini Kürtler işgal etmiş, on binlerce insan öldürmüş, kaynakları yağmalamış.
Peşi sıra 2008'de Gürcistan'a Kürtler savaş açmış. Dobnass'a (Donetsk, Lugansk) Kürtler paramiliter güç göndermiş.
Mart 2014'te Kırım'ı Kürt güçleri işgal ve ilhak etmiş. Karadeniz'e açılan Kırım boğazlarını, Limanlarını, yeraltı-yerüstü ekonomik kaynaklarını Kürtler Çarlık geleneğinden gelen devasa sömürgecilik iştahıyla yağmalamış.
Eylül 1914’te Kuzey Osetya'ya Beslan katliamında 333 ilkokul öğrencisi ve öğretmeni Kürtler öldürmüş.
Ağustos-Eylül 2020 seçim hilesi tartışmalarına ve kitlesel protestolara sahne olan Belarus'a muhalefetin protestolarını ezmesi için Kürtler güç göndermiş, gözaltına alınanlara işkence yapmış.
Ermenistan'da asker üs bulunurken, "Birimize saldırı diğerine yapılmış kabul edilecek" diye Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (Collective Security Treaty Organisation-CSTO) anlaşması imzaladığı halde, kişisel hırslar nedeniyle Ermeni kentleri saldırıya uğradığında seyirci kalan Kürtlermiş.
En önemli müttefikler arasında yer alan silah vb. sattığı İran'ın parasını hortumlayan, ardından da NATO ve ABD, ve AB'nin bazı tavizleri karşılığında İran'a BMGK oturumlarında yaptırım kararı aldıran Kürtlermiş.
Kürtler daha 2 Ekim 2020'de muhalefet yapıyor diye Koza Press gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Irina Salavina’nın Nizhny Novgorod şehrindeki evini basıp, sorumlu yönetim olduğunu yazdıktan sonra kendini yakan Salavina’yi ölüme sürüklemiş.
Kürtler Novichok (Noviçok) zehri üretip muhalifleri farklı ülkelere de gitse zehirlemiş.
Moskova protokolü
Videoyu Moskova görüşmesine kadar saralım...Türkiye'nin engellemelerine, bunun için Moskova'ya heyet göndermesine rağmen Rusya yönetimi, Moskova'da Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Yürütme Komitesi Başkanı İlham Ehmed, yardımcısı Hikmet Hebîb, Süryani Birlik Partisi Başkanı Senherîb Barsum, MSD Mısır temsilcisi Sihanok Dibo ile Moskova’ya yakın Suriyeli muhalif parti Halkın İradesi Partisi-HİP Başkanı Kadri Cemil'i (Qadri Jamil) buluşturdu. (29-31 Ağustos 2020)
HİP ile 5 maddelik bir protokol (müzakere) imzalandı. İki oluşum da imzaların ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüştü ve fotoğraflar servis edildi. Öyle ki Lavrov'un "Rusya’nın Suriye’de taraflar arası diyaloğa aracılık etmeye hazır olduğunu" söylediği açıklamalara yansıdı.
1- Rusya, Kürtlere "Size bir Cenevre'ye katılım umudu da veriyorum. ABD yerine Moskova ile ittifak kurun" demeye getiriyordu.
2- ABD'ye, 'Sen KDP-ENKS ile Rojava yönetimi arasında anlaşma yaptırmaya çalışıyorsun, beni de hafife alma' diyordu.
3- Türkiye, İran ve Şam'a "Kürlerle çalışırsam zor durumda kalırsınız. Ona göre bana istediklerimi vermelisiniz" diyordu.
4- Mesajları göndermiş sonuçlara göre terazinin bir tarafını tercih edecek şekilde pusulanıyordu.
5- Çok yönlü mesaj içeren Moskova'nın ev sahipliği yapması, protokol imzası, bakanlıkta ağırlamalar önemliydi. Protokoldeki federasyon vurguları önemliydi. Ancak Kürt siyaseti gereğinden fazla abartmıştı. Çünkü HİP etkili bir parti değildi. HİP Lideri Kadri Cemil de Kürt’tü. Kürdün Kürdü tasdik etmesi de denebilirdi. Moskova Kürt olmayan bir partiyi o noktaya getirseydi daha farklı bir pencere açılmış olurdu.
Suriye siyaseti açık uçlu olan ve Cihadist güçlerin elindeki toprak daraldıkça tutarsızlığı derinleşen, Kürtleri hedefe oturtmaya başlayan Rusya, nasıl olsa Türkiye'den birşeyler koparırsam çark ederim diye hesaplıyordu. Velhasıl Moskova turunun ardından Suriye'nin başkenti Şam'a çıkarma oldu, merakları artan bölgesel aktörlerin antenleri iyice açıldı.
Şam çıkarması
Şam ve Tahran'ı kıvama getirmek için Sezar Yasası (Caesar Syria Civilian Protection Act) yürürlüğe koyan(17 Haziran 2020) ABD'nin yaptırımları, tarım ve su alanlarını Lazkiye ve Şam'a oradan Ürdün'e, oradan Kral Yolu'na bağlanıp Akabe'den Kızıldeniz'e bağlayan M-4 ve M-5 Otoyollarını tehdit eden cihadist grupların ticareti engellemesiyle birleşince Suriye parası ve giderek dibe vurmuştu. Kuyruklar, ekmek, sebze-meyve sıkıntısı, benzin sıkıntısı yaşanıyordu. Rusya, Çin, İran gibi ülkeler açısından sıkışmış Esad'a yeni anlaşmalar dikte etmek için muazzam fırsattı.
Derken 6-8 Eylül 2020'de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya Başbakan Yardımcısı Yuriy Borisov, Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ve Dışişleri Sözcüsü Mariya Zaharova’nın da yer aldığı bir heyet Şam’da görüşmeler yaptı. İç savaş boyunca sadece 2012’de Suriye’ye gitmişti Lavrov, 8 yıl sonra ikinci kez gidişi Rusya'ya özellikle, deniz alanında, limanlarda, inşaat faaliyetlerinde, enerji yatırımlarında yeni kanallar açılması içindi.
Öncesinde Devlet Başkanı Beşar Esad'ın dayısının oğlu olan, Suriye ekonomisinin kilit sektörlerini elinde tutan, İran milis güçlerini finanse eden Rami Mahluf oligarşisi, İran'a meydan okunarak tasfiye edilmişti. Lavrov, Esad’la ve Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile görüşmüş, Anayasa Komitesi süreci, Suriye’de 2021’de planlanan cumhurbaşkanlığı seçimi, muhalefetin siyasi denkleme nasıl dahil olacağı meseleleri tali kalmıştı.
Borisov'un çıkışı
Görüşme Kürt heyetinin Moskova'da ağırlanmasının hemen akabinde gerçekleşiyordu ve Türkiye "Acaba Kürlere alan mı açılacak" diye diken üstündeydi. Kuzey-Doğu Suriye yönetimi de Şam yönetiminin bazı konularda ikna edileceği yönünde beklentiye yapılmıştı.
Ancak ortak basın toplantısında Ekonomi işlerine bakan Rusya Başbakan Yardımcısı Yuriy Borisov hidrokarbon ve buğdayın Suriye rejimi için önemine işarete ederek şunları söyledi: "Ekonomik canlanmanın gerçekleşmemesinin ana nedeni, elbette ABD ve Kürtlerin yıkıcı tutumu. ABD ve Kürtler, meşru Suriye hükümetinin kaynaklarını kullanıyor ve Şam'ın Suriye'ye ait enerji yataklarını kontrol etmesine izin vermiyor" (07.09.2020/Sputnik Türkçe) Borisov’un çıkışı Rusya’nın ne kadar pragmatik yaklaştığını, tehlikeli oynadığının dışa vurumuydu. Ve Putin-Lavrov ekibinin Suriye’yi, Türkiye’yi, İran’ı Kürtlere karşı kışkırtmaya devam edeceğinin işaretiydi.
O zaman Lavrov ile görüşmeye katılan isimlere sorduğumda, Suriye yönetimi ve İran yönetimine mesaj verilmiş olabileceğini söylemişti. Diğer yandan Moskova içinde görüş ayrılığı olabileceğini de belirtmişti.
Sergey Lavrov'un tehdidi
Bu kez konuşan Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov idi. IŞİD'in Kobane işgalinin en kritik dönemecinin yaşandığı günlere denk getirdi konuşmasını ve Kürtleri tehdit etti.
Lavrov, düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: "Amerikalılar (Suriye'nin kuzeyinde) yarı devlet işlevlerine sahip olacak bir Kürt özerkliği kurmaya çalışıyorlar. Türkleri de itiraz etmeyecek şekilde ikna etmeye çalıştıklarını biliyoruz. Bu durumda mesele sadece Suriye’yle ilgili değil, Kürt sorunu ile ilgilidir, Kürt sorunu bugünleri arattıracak kadar ciddi bir patlak verebilir." (5 Ekim 2020/Sputnik Türkçe)
Bir siyasetçiye, Rojava'da bir yöneticiye sordum. "Kürtlerin teslim alınmak" istendiğini söyledi.
Ertesi gün Zeytin Dalı Operasyonu sırasında sivillerin göç ettiği Şehba’ya bağlı Tıl Rıfat ilçesi, Türkiye ve SMO (Suriye milli Ordusu) tarafından topçu atışına tutuldu.
Kobane IŞİD işgali altındayken bir uçak kaldırtmayan Lavrov, Kürtlerden ne istiyordu?
Lavrov arkolojisi: Charles Talleyrand
Önce Lavrov için tarih arkeolojisi... Lavrov, Fransız milletvekili ve Dışişleri Bakanı Charles-Maurice de Talleyrand fıtratı sunuyordu. Talleyrand entrika çarkı olarak her dönemin adamıydı. 1789 Fransız İhtilali sırasında coşkuya kapılıp devrim için çalışan Talleyrand, karşı devrimciler hakim olunca onlarla çalışmaya başlar. Napolyon gelince onun safına geçip ona hizmet eder. Napolyon karşıtları sitemi ele geçirince onların safına geçip onların hizmetkarı olur. Lavrov da kim gelirse onun hizmetine girdi.
Lavrov portresinde, anlayışında; adalet, meşruiyet ve hakkaniyet yoktu. İnsan hakları, adalet ve barış ancak Kremlin’e hizmet ederse vardı. Sömürgecilik ve bağımlılık ilişkileri örme üzerine inşa edilmiş bagajı, anlatısı ve politik labirenti vardı.
Putin Lavrov'u neden 24 Şubat 2004'te dışişleri bakanı yaptı ve kabinede onca isim değişirken, o koltukta kalabildi? Çünkü tam bir sistem, sömürgecilik ve biat adamıydı. Pragmatizm uğruna, çıkarlar uğruna istendiği anda punduna getirip dostlarını sırtından bıçaklayacak politik anlayışa sahipti.
Beslan trajedisi
Acımasızlıkları bakan olarak koltuğa oturduktan birkaç ay sonra Eylül 1914’teki Beslan katliamında, Çeçenistan, Dağıstan gibi yerlerde Çerkeslere yönelik sürek operasyonlarda görülecekti.
Kuzey Osetya'ya bağlı Beslan kasabasında bir grubun Beslan 1 No’lu Okul'da öğretmen ve öğrencileri rehin aldığı olayda, 1-3 Eylül 2004'te emir verilmiş, Putin'in bir dönem ajanlık yaptığı FSB ve ordu ağır silahlarla operasyon yapmış, 192’si çocuk, öğrenci ve öğretmenler dahil 333 kişi (Alan Vakfı 334 kişi diyor) öldürülmüş, 356’sı çocuk 610 kişi yaralanmıştı. Yıldönümlerinde 333 fidanlık bir Beslan Melekleri Korusu'nun ve bir anıtın olduğu Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesine bağlı Poyrazlı köyünde yaşayanlar katliamda öldürülen soydaşı çocuklar için anmalar yapıyor. 19. yüzyılda göç etmiş Alanların yaşadığı Poyrazlı, Karabacak ve Boyalık köylerinden, Kuzey Osetya’dan, başka coğrafyadan gelenler çocukları anar. Kafkasya'da benzer trajediler sürerken 2020 anmasına utanmadan Rus diplomatlar da gidip anıta çelenk bırakıyordu.
Lavrov, Şubat-Mart 2014'te Kırım'ın işgalini ve katliamları organize eden isimdi.
Lavrov ve Bogdanov ikilisi, Putin’i Efrin’e yönelik Zeytin Aalı Operasyonu’na izin vermesinde ikna rolü oynayan isimlerin başında geldi.
Lavrov kendi ailesi ve kendisinin içinden çıktığı Ermeni toprakları Temmuz 2020 savaşında bombalanırken, seyirci kaldı. Lavrov, Sonbahar Savaşı’nda yani 27 Eylül 2020’de başlayan savaşta da Ermeni kentlerinin, sivil yerleşimlerin vurulmasını seyretmeyi tercih etti.
BMGK'de daimi üyelerden ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin'den birisi bir kararı veto etse, karar çıkmıyor. Peki Rusya'nın baş müttefiki İran'a yönelik BMGK yaptırım kararları ne zaman alındı? Putin-Lavrov ikilisi döneminde BMGK'de yaptırım kararları veto edilmedi. Çin de zaten kuyruk politikası ile Moskova ne yönde giderse o yöne yüzünü dönüyordu. Rusya ve Çin veto etmeyince Aralık 2006, Mart 2007, Mart 2008, Haziran 2010'da BMGK'de İran'a dört yaptırım kararı çıkarıldı. (BMGK'nin son yaptırım süresi 18 Ekim 2020'ye kadardı)
Yani dostları İran sırtından vurulabilirdi, nasıl olsa kendi kapılarını terkedip ABD veya NATO kapısına gidemezlerdi. Bir şekilde dönüp dolaşıp kürkçü dükkanına geleceklerdi. Rusya da hem ABD-AB ile ticari ilişkiler kurup siyasi sıkıştırmaları gevşetecek hem de İran'dan daha fazla tavizler koparacaktı.
Fırat Kalkanı ile açılan kapı
Lavrov, Putin’in Ortadoğu-Afrika Özel Temsilcisi yapılmış Mikhail Bogdanov ve Devlet Başkanlığı Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev troykası Suriye ve Kuzey-Doğu Suriye dosyasını yürütüyordu. Mikhail Bogdanov 1980'ler ve 1990'larda Güney Yemen, Lübnan, Suriye, büyükelçiliklerinde alt düzeylerde çalışmış; İsrail'de 1997 - 2002 arası İsrail'de büyükelçi yapılmış; 2002-2005 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu ve Kuzey Afrika Dairesi müdürü yapılmış; Mısır'da 2005 -2011 arası büyükelçi olarak bulunmuş; 2011'de Dışişleri Bakan Yardımcısı koltuğu verilmiş…
Çeşitli anlaşmalar sonucu otobüs katarlarıyla taşınıp İdlib gibi yerlere kümelendirilen ÖSO'nun (SMO), El Nusra’nın, Rusya pazarlık gücünü korusun diye varlığını sürdürmesini sağlayan; ekonomik, enerji pazarlıkları, NATO-ABD kartlarıyla Türkiye ile birlikte Libya ve Suriye’de güç yığımını sürdüren troykaydı.
Rus uçağının düşürülmesi krizi sonrası Putin-Erdoğan ilk yüz yüze görüşmesi St. Petersburg'da (9 Ağustos 2016) yapılırken görüşmeye katılan isimler arasındaydı Lavrov ve Lavrentyev. Hemen sonra 24 Ağustos 2016'daki Fırat Kalkanı Harekatı'na kapı açacaklardı. Sonrası da Zeytin Dalı Harekatı, Barış Pınarı Harekatı’na Putin’i ikna eden isimler oldular..
SSCB'den bugüne
Lavrov'un SSCB ve Yeltsin dönemine bir bölüm açılırsa... Lavrov 1981'de New York'ta BM'deki Sovyet misyonunun kıdemli danışmanıdır; 1988'de SSCB Uluslararası Ekonomik İlişkiler Bölümü Başkan Yardımcısı iken SSCB dağılınca hemen Boris Yeltsin’in kadrosunda yer bulur. Yeltsin döneminde 1991'de Dışişleri Bakan yardımcısı yapılır, İnsan hakları kuruluşlarının, uluslararası kuruluşlarının faaliyetlerini izler. Lavrov, yine Yeltsin döneminde Eylül 1994’te Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi yapılır, 10 yıl kadar sürdürür.
Yeltsin’in istifa edip başkanlık koltuğunu devrettiği KGB ve FSB çıkışlı Putin, iktidarları pekiştirmek için; şiddet yanlısı olan, memur kafalı, emir kulu, biatçı, politik acımasızlıkla yoğrulmuş, pragmatist, etik, eşitlik, adalet duygusu yoksunu görüntüsünden dolayı 2004'te Lavrov’u Dışişleri bakanı yapar. Rusya’da Uluslararası ilişkiler okumuş, ya da başka alanlarda eğitim almış deneyimli başka insan yokmuş, kıtlık yaşanıyormuş gibi Lavraov neredeyse 17 yıldır koltukta.
Mikhail Fradkov, Viktor Zubkov, Vladimir Putin, Dmitry Medvedev, Mikhail Mishustin başbakanlıkları döneminde de değişmez isim olur Lavrov.
Lavrov, Putin devlet başkanıyken de, yasa izin vermediğinde 23 Nisan başkanı gibi koltuğa oturttuğu Dmitry Medvedev (Medvedev Mayıs 2008 - Mayıs 2012 ara dönem başkanıydı. Medvedev, Mayıs 2012 - Ocak 2020 arası da başbakanlık yapmıştı) döneminde de koltukta tutuldu.
Gelişmeler bize ne söylüyor?
1- Rusya 30 Eylül 2015'te Suriye'ye müdahale ettiği dönemdeki vizyonundan çok uzaklaşmıştı. Artık asimetrik hamleler yapıyordu. Türkiye'ye de Suriye'ye de İran'a da Kürtlere de ışıklar açıyordu. Ardından erketeye yatıyordu. Kim kendi hedeflediği noktada hareket ederse onunla iş tutup diğer tarafları sindirmek için elinden geleni yapıyordu. Kimi sinyaller, umut vaat eden mesajlar gönderip hiçbir aktörle de köprüleri atmamaya çalışıyordu. Bu döngüyü sık sık tekrarlıyordu.
2- Rusya zaten kendisi bir federasyon. Ve Suriye'de federasyon olmasına karşı değil. Bir Kürt yönetim güç olması işine de geliyor. Çünkü İran'a karşı tampon alan oluşmuş olacağını düşünüyor. Savaş bittikten sonra İran dinsel damarlar nedeniyle kolayca Suriye siyasetine nüfuz edecektir, dolayısıyla denge gücü olarak Kürt yönetimini önemsiyor. İran gibi Şam yönetimi üstünde de nüfuzunu sürdürmesi için yine denge güçlerinin varlığına ihtiyaç duyuyor. Ancak kendisine bağımlı, Moskova'nın sözünden çıkmayacak, dediğini uygulayacak bir güç olsun istiyor.
3- Kentlerdeki halklar Rusya'nın politikalarını, tutarsız, ilkesiz addediyor ve bundan hazzetmiyordu. Hem cihadistlerle savaşıp hem Astana, Soçi, Cenevre'de iş tutmasına homurdanıyordu. Son dönemde Kobane gibi kentlerde devriye adı altında cirit atması halkların sinir uçlarına dokunuyordu. Bazı yerlerde Rus devriyelerin gözlem noktası kurmasına halk izin vermiyordu.
4- Rusya birlikleri petrol bölgelerine yerleşmek istiyordu, yöredekiler buraları bölge aktörlerine teslim edeceği endişesi taşıyordu. Rusya bu iklime içerliyordu.
Putin, Lavrov üstünden şunu söylüyor:
1 - Rusya'nın dış politikası hegemonik ilişkileri fırsat yakalandığında petrol-doğalgaz gelirleriyle büyütülen askeri güce dayalı şiddet üzerinden kurmaya dayalı. Bu mekanizmaya göre herkes sırtından bıçaklanabilir.
2- Nikol Paşinyan yönetimini diz çöktürüp Robert Koçaryan'laştırmak için Dağlık Karabağ'a (Artsakh) Türkiye-Azerbaycan ittifakının operasyonuna seyirci kaldım. Ancak Suriye ve Libya'dan milis taşıyarak çizgiyi aştın. Artık durma vakti.
3- Dağlık Karabağ'a karşılık kategorik olarak seninle kalıcı olmak şartlı İdlib pazarlığı yapmam. Libya'daki varlığın ise zaten işime geliyor. Sen Libya'da oldukça uluslararası güçler 'Neden Rusya Libya'dan çıkmıyor' diye beni cendereye almaz. O nedenle seninle Kürtler konusunda, Til Rifat, Minbic, Kabane, Heseke, Qamişlo, Rakka, Rimelan gibi petrol ve sulak tarım alanları konusunda pazarlık yapabilirim.
4- Dağlık Karabağ'a odaklanmayı bırakıp Kürtlere odaklan.
5- Kuzey-Doğu Suriye yönetimi olarak size meydan okuyorum, çizgimde hareket etmezseniz Türkiye’ye operasyon kapısını yeniden açarım. Hayalleri tırpanlar, Kürtleri gözümü kırpmadan biatçı siyasetime kurban edebilirim.
6- Anlaşılıyor ki Moskova'a Kürtlere karşı yeni bir kazan kaynatılıyor. Rafine, kararlı bir politika üretilmezse her seferinde bir parça yontma yönlü politika işler. Ancak Kürtler, Araplar, Süryaniler, Ermeniler kararlı durdursa Putin-Lavrov-Bogdanov'un kabul etmek zorunda kalır.
Özcesi Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Rusya Genelkurmay başkanı Valeriy Gerasimov ile video-konferans görüşmelerine, Moskova'da ağırlanmalara, Rus generallerin Qamişlo'ya ziyaretler yapıp poz vermeleri siyaset üretme noktasında yanılgılara yol açabiliyor.
Hasılı Rusya'nın stratejisinin süzgeç okuması yapıldığında Rusya'nın Suriye'de asimetrik stratejiler geliştirdiği görülebilir. Lavrov-Putin Rusyası her tarafa yönelik hamleler yapıyor. Sık sık hassas noktaları gösteriyor hem Kürtlere, hem Türkiye’ye hem İran'a. Ardından dediğini yapmalarını bekliyor, ona göre sektirmeden pozisyon değiştiriyor. Olaylar hangi aktör olursa olsun Putin-Lavtov yönetimiyle bir konuda temas halinde olacaksa çok dikkatli olması, alternatif planını yedekte tutması gerektiğine işaret ediyor.
* Uluslararası İlişkiler uzamanı. Gazeteci