TJA davası: Cezaevinde olduğum tarihte yürüyüşe katılmakla suçlanıyorum
Artı Gerçek - Ankara merkezli bir soruşturma kapsamında 2 Aralık 2022’de tutuklanan Tevgera Jinên Azad (Özgür Kadın Hareketi/TJA) aktvistlerinin “örgüte üye olma” ve “örgüt kurma veya yönetme” iddiasıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması ikinci gününde Ankara 25’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde kadınların savunmalarıyla devam ediyor.
MASAK RAPORUNA TEPKİ: YANLIŞ DÜZENLENDİ
Gülistan Dehşet’in savunmalarının ardından Hatice Güngör savunma yaptı. 2014 - 2015 yıllarında Barış ve Demokrasi Partisi’nde çalışma yürüttüğünü ifade eden Güngör, aynı zamanda Diyarbakır'da yaşadığını söyledi. “Diyarbakır'da yoğun baz alınmasının nedenini kentte yaşamamdan kaynaklı” diyen Güngör, Urfa ve Mardin'de baz alınmasının nedenini “seçim çalışmaları kapsamında kentlerde bulunmak” olarak açıkladı. Güngör, Diyarbakır dışında diğer kentlere gezmek, akraba ziyaretleri ve seçim çalışmaları kapsamında gittiğini söyledi.
Dosyada yer alan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporlarına değinen Güngör, raporların yanlış düzenlediğini belirtti. Esnaflık yaptığını belirten Güngör, “Raporlarda sanki bana ait olmayan bir şey için para gönderilmiş gibi gösterilmiş” sözleriyle tepki gösterdi.
‘KADININ SİYASETE KATILIMI İLLEGALİZE EDİLİYOR’
Güngör, gizli tanık Ulaş’ı tanımadığını ve ilk defa bu iddianamede ismini duyduğunu kaydetti. Güngör, “Kadının aktif siyaset katılımı illegalize ediliyor. Siyasi partinin kadın meclisinde de yer aldım. Bulunduğum siyasi partinin diplomasi çalışmaları da oluyor. BDP’nin oluşturduğu diplomasi heyetlerle Federe Kurdistan Bölgesi’ne üç kere giriş ve çıkışım var. Giriş ve çıkışlarımın hepsi belgelerle kanıtlıdır. Benim seyahat hakkım var, her ülkeye gidebilirim” dedi. 2015 yılında sağlık sorunları ve iş yoğunluğundan dolayı siyaseti bıraktığını belirten Güngör, heyetin kendisine sorduğu Merdan Rüştüovalıoğlu’nu da tanımadığını ifade etti.
'AYNI ZAMAN DİLİMİNDE NASIL İKİ YERDE OLABİLİRİM?'
Ardından Hülya Kınağu’nun savunmasına geçildi. Kınağu, öncelikle gözaltı sürecinde yaşadığı ihlalleri anlattı. Suçlamalara konu yapılan kurumlara dikkat çeken Kınağu, 2016 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Kadın Kongresi (KJA) aktivisti ve Gökkuşağı Derneği’ne üye olduğunu ifade etti. Kınağu, bu kurum ve derneklerin kadına yönelik şiddetle mücadele amacı taşıdığını söyledi.
Kınağu, “Sosyal medya paylaşımlarım dosyaya konu yapılmış. Oysa paylaşımlarım son derece vicdanidir. 2014 tarihinde Suruç’ta ‘Amara yürüyüşüne’ katıldığım söyleniliyor ama ben o tarihte cezaevindeydim. Aynı zaman diliminde nasıl iki yerde olabilirim?” diye sordu.
Cezaevinde olmadığı bir zaman diliminde IŞİD'in saldırılarına karşı Suruç'taki nöbete katıldığını ifade eden Kınağu, “Binlerce insan sınıra gelmişti. İnsanım diyen herkes oradaydı, gidişim bireysel bir gidişti. Gizli tanık beyanlarını asla kabul etmiyorum, kulaktan dolma bilgiler var” dedi. Kınağu, suçlamaları reddederek tahliyesini istedi.
Tutuklu kadınların savunmalarının ardından tutuksuz yargılanan kadınların savunmalarına geçildi.
Tutuksuz yargılanan ve duruşmada hazır bulunan Hazal Aras, “Legal ve illegal yollarla Kandil’e gittiğim iddia ediliyor. Ancak pasaportumda sadece Azerbeycan’a bir giriş ve çıkışım var. Oraya da belediye çalışmaları kapsamında gittim. Kandil’e hangi zaman diliminde gittiğime dair bir kayıt yok. Muhtemelen tanıklar, haklarında soruşturma ve kovuşturmalardan seçiliyor, haklarında bu soruşturma ve kovuşturmaların bertaraf edilmesi için de bunları söylüyorlar. Ben legal siyaset yürüten bir partide siyaset yaptım” şeklinde konuştu.
‘TEK YAPTIĞIM BELEDİYE EŞBAŞKANLIĞI’
Suçlamalara tepki gösteren Aras, “Bugün bu duruşma salonunda herkes ortak baz verdi. Yarın aynı kişilerle ortak baz verildiği için suçlanmayacaklarının bir garantisi yok” diye kaydetti. Evine yapılan baskında toplatılma kararı dahi olmayan dergilere el konulduğunu hatırlatan Aras, “Tutuklanan bir vekile dair yayınlanan bir haberin ekran fotoğrafını çekmişim, haber dosyaya konulmuyor, fotoğraf konuluyor. Bundan dolayı iddianameyi boş olarak görüyoruz.
2019’da HDP’li Ağrı'nın Diyadin İlçe Belediye Eşbaşkanı olarak görev yaptığını hatırlatan Aras, “Örgüt yöneticiliği değil belediye başkanlığı yaptım” dedi. Aras, adli kontrol taleplerinin kaldırılması talebinde bulundu.
‘KİMLİĞİMDEN DOLAYI BURADAYIM’
Duruşmada bulunan ve tutuksuz yargılanan Aysel Ceylan ise üzerine atılı suçlar için daha önce ifade verdiğini ve tazminat davası açtığını ve bu davayı kazandığını söyledi. Sürekli aynı ifadeler sonucunda gözaltına alındığını dile getiren Ceylan, Kürt kimliğinden dolayı yargılandığını belirtti. Tanık beyanlarını kabul etmediğini söyleyen Ceylan, yurt dışı giriş ve çıkışlarının da resmi olarak yaptığını ve bunların ispatlı olduğunu aktardı.
Aysel Ceylan’ın tutuksuz yargılanmasına rağmen iddianamede tutuklu olarak görülmesi dikkat çekti.
Duruşmada bulunan tutuksuz yargılanan Dilan Akpolat, tanıkların Kandil’de kendisini gördüğünü belirttiğini ama kendisinin hiç yurt dışına dahi çıkmadığını kaydetti. Akpolat, adli kontrol taleplerinin kaldırılmasını talep ederek sonlandırdı.
Daha sonra Muş’tan SEGBİS ile duruşmaya bağlanan ev hapsinde olan Merve Tekin Demirel’in savunmasına geçildi. Daha önceki ifadelerini yenileyen Demirel, bir dönem HDP’de anketörlük yaptığını belirterek, dosyada ismi geçenleri ilk defa Ankara’da gördüğünü belirtti. Seçim sürecinde yaptığı çalışmalardan dolayı telefon görüşmelerinin suç olarak gösterildiğini dile getiren Demirel, bunların suç olmadığını kaydetti. Demirel, son olarak ev hapsinin kaldırılması talebinde bulundu.
Savunmaların ardından heyet duruşmaya bir saat ara verdi. Aranın ardından duruşma tutuksuz yargılanan kadınların savunmalarıyla devam edecek.
YARGILANAN KADINLAR
Dava kapsamında 10 tutuklu 22 kadın yargılanıyor.
Tutuklu yargılanan kadınlar: Gülistan Dehşet, Didar Çeşme, Bedia Akkaya, Figen Aras Kaplan, Hatice Güngör, Hülya Kınağu, Figen Ekti, Mekiye Ormancı, Amine Demir Çoban ve Zeynep Boğa.
Kadınlardan Merve Tekin Demirel ve Sultan Esen ev hapsinde.
Tutuksuz yargılanan kadınlar: Tamcihan Çelebi, Besile Narin, Meral Şimşek, Zekiye Güler, Hülya Taşar, Yeliz Ayyıldız Kıyak, Dilan Akpolat, Aysel Ceylan, Hazal Aras ve Beritan Can Yaşa. (MA)
Kime ait olduğu belirlenmeyen ses kaydı nedeniyle 23 aydır tutuklu
Kadın siyasetçilerden Kışanak için çağrı: Derhal serbest bırakılmalı