’Bu yaşadıklarımı hiçbir kadın yaşasın istemem’

’Bu yaşadıklarımı hiçbir kadın yaşasın istemem’
23 yıllık eski ismini ve arkadaşlarını geride bıraktı. O artık yeni ismiyle, kadın dayanışmasıyla, başka bir yola girmeye çalışıyor. Sesini duyurmak istiyor.

Sultan Eylem KELEŞ


ARTI GERÇEK-  25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü’nde, bir kadının yardım isteyen çığlığı sosyal medyada dolaşıyordu.  ‘Ayşe’ye Ses Ver’ etiketi altında, maruz kaldığı siber zorbalığı paylaşıyor, sesini duyurmaya çalışıyordu… O kadına ulaştık, yaşadığı süreci Artı Gerçek’e anlattı.

Onun adı Ayşe… Ayşe ismi, sosyal medyada sesini duyurmaya çalışırken kullandığı takma ismi. Gerçek adını kullanmıyor çünkü güvenliğinden endişe duyuyor. Gerçek adı demişken; 23 yıldır kullandığı ve çok sevdiği ismini değiştirmiş, şimdi bir yıldır başka bir isim kullanıyor… İsmini değiştirme gerekçesini Ayşe şöyle açıklıyor: 

‘’Ben geleceğimi düşündüm. İşe başladığımda ismimi söylediğimde videomu görebilirlerdi, o yüzden ismimi değiştirmek zorunda kaldım. İsim değişikliği talebinde bulunurken, dilekçeye video görüntülerinden fotoğraflar da koydum. Eski erkek arkadaşım bunları yaptığı için, geleceğimi düşündüğüm için ismimi değiştirmek istediğimi yazdım. Kabul edildi. Artık başka bir ismim var, onun tahmin edemeyeceği bir isim koydum kendime.’’

Ayşe’nin geleceğini düşündüğü için ismini değiştirmesine sebep olan hikayeyi kendisinden dinleyelim: 

"O, benim lise 2. Sınıftan beri arkadaşımdı. Lise ve sonrasında cinsel birlikteliklerimiz oldu. Biz ayrıldığımızda bana, ‘Sen benim annemi üzdün, ben de hiç beklemediğin bir anda seni öyle bir üzeceğim ki dünyan kararacak’ demişti ama ben bunun 5 yıl sonra, bu şekilde olacağını düşünmemiştim. Meğer bizim cinsel birliktelik videolarımızı benim iznim, bilgim olmadan gizli gizli video kaydına almış ve bunları çeşitli sitelere yüklemiş. Görüntülerimi, kimliğimi internet sitelerinde ifşa etmiş. Biz ayrıldıktan 4-5 yıl sonra, geçen sene haziran ayında arkadaşlarım denk gelip bana videoyu gönderdiler.  Hemen ertesi günü adliyeye gittim, siber suçlarda ifade verdim. Onlar beni savcılığa yönlendirdiler, Sulh Ceza Hakimliği’ne gittim. Adliye içinde dolandırıldım durdum. Aradan birkaç gün geçti, video hala sitelerden kaldırılmadı. Mecbur ben tekrar adliyeye gittim. Birlikte dosyaya baktığımızda bana şunu söylediler:

‘Ankara’daki siber suçlardan yazı geldi, biz bu videoları kaldıramıyoruz’. Yabancı menşeili siteler olduğu için müdahale edemediklerini söylediler. ‘’

VİDEOLAR ŞANTAJ KONUSU OLDU!

"Bu süreçte çok fazla yakınım bu videoları görmeye başladı. Eski erkek arkadaşlarım gördü, arkadaşlarım gördü, dostlarım gördü. Beni suçladılar ve gittiler, en çok buna üzüldüm. Hatta birlikte kardeş gibi büyüdüğümüz çok yakın bir arkadaşımın eşi bana şantaj yaptı. Bu video ortaya çıkınca bana ulaşıp beni tehdit etmeye başladı, ‘Benimle birlikte olmayı kabul etmezsen bu videoları ailene yollarım’ dedi. Böyle şeyler de yaşadım.’’

‘BEN ÖLDÜRÜLDÜKTEN SONRA MI KORUMA KARARI ÇIKARTACAKSINIZ?’

"Videomu yayan kişi kendisine dava açacağımı düşünerek bana saldırabileceğini söyleyerek mahkemeden koruma talep ettim. Mahkeme kalemine gidip koruma dilekçesi verdiğimde, bana ‘Sana fiziken bir tehdit ve zararı olmadığı müddetçe koruma kararı çıkartmamıza gerek yok’’ dedi. O kadının yüzüne de sordum, ‘Ben öldürüldükten sonra mı koruma kararı çıkartacaksınız?’ diye. Bunun üstüne sadece bir aylığına koruma kararı çıkartmışlardı bana. Çıkartılan koruma kararı da, benden önce, benim videomu yayan eski erkek arkadaşıma gitmiş ve o kağıdın üstünde tüm kimlik bilgilerim, adresim vs. yazıyordu. Bu da ayrı bir travma oldu bende.’’

YAŞAMAYI HAK ETMEDİĞİNİ DÜŞÜNDÜ, İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDU

"Videomun porno sitelerinde vs. yayıldığını öğrendikten 2-3 hafta sonra ben bir intihara kalkıştım. Bir firmada çalışıyordum, zaten hep ağlıyordum, hiç susmuyordum, çok kötüydüm. O gün kafama ölmeyi koymuştum. İşten erken çıktım çünkü zaten ağlamaktan çalışamıyordum. Telefonda bir arkadaşımla konuşuyordum, ondan helallik isteyip kendimi trenlerin önüne attım. 10 saniye ile hayatım kurtuldu. Hiç unutmuyorum, makinist gelip ‘Korkma ölmedin’’ dedi. Sorduğum tek bir soru vardı: ‘Trenin önüne atlayıp herkes ölürken ben neden yaşıyorum?’ Yaşamayı hak etmediğimi düşünüyordum. Hala zaman zaman bunlar yine aklıma geliyor…’’

"Benim annemle babam ayrı, ben şu an babamla birlikte yaşıyorum. Bir keresinde annemle kaldığım eve, annemin evine mahkemeden kağıt geldi. Annem hemen sorguladı, sorular sormaya başladı. Ben de eski erkek arkadaşım beni rahatsız ediyordu ben de mahkemeye verdim diye açıkladım. İsmimi değiştirmemi de yine aynı şekilde açıklamak zorunda kaldım. Hala çok fazla korkum var, hala ailem bu durumu bilmiyor.’’

Ayşe, bu yukarıda anlattığı hikayesini 25 Kasım günü ‘Ayşe’ye Ses Ver’ etiketi altında paylaştığı 10 zincir paylaşımla anlatıp sesini duyurmaya çalıştı. Ayşe’ye sosyal medyadan böyle bir çağrı yapmaya nasıl karar verdiğini ve yaptığı paylaşımdan sonra gelen geri dönüşleri nasıl değerlendirdiğini sordum.

'HİÇBİR KADIN YAŞASIN İSTEMEM’

"23 Kasım’da çok yakın bir arkadaşımın abisi videoyu twitterda görüp bana mesaj attı, video artık twitterda da dolaşmaya başladı. Ondan sonra psikolojik olarak bir yıkıma uğradım. Etrafımdaki kadın dostlarımdan yardım istedim ve bu hesap açıldı.’’ 

"Beni çok güçlendiren mesajlar geldi, bu süreçte en büyük gücüm zaten kadınların dayanışması oldu. Bütün güzel şeyler arasında bir yoruma takıldım sadece, en zoruma giden o yorum oldu. Bana yaşadıklarımı hak ettiğimi söylüyordu yorumda. Bu yorumu aklımdan çıkaramıyorum. O kişi benim ne yaşadığımı yaşamadan anlayamaz, bu yaşadığımı hiçbir kadının yaşamasını istemem. O da hiçbir zaman yaşamasın.’’

Öne Çıkanlar