İşçiler için gıda kooperatifi kuruldu

İşçiler için gıda kooperatifi kuruldu
İnşaat İş, işçi ve emekçilere sağlıklı ve ekonomik gıda temini amacıyla 'Dayanışma Yaşatır İşçi Kooperatifi' kurdu.

İstanbul Havalimanı şantiyesindeki kötü çalışma koşullarına ve iş cinayetlerine karşı mücadeleleri ile kamuoyunda gündeme gelen İnşaat İşçileri Sendikası (İnşaat İş), sağlıklı ve ekonomik gıda tüketimi amacıyla kurduğu "Dayanışma Yaşatır İşçi Kooperatifi"nde doğrudan üretici köylüden temin edilen temel gıda ürünleri var.

Genel merkezi İstanbul Esenyurt’ta olan ama kolektif bir ruh ile daha çok işçi, emekçiler aracılığıyla satış yapan kooperatifin tezgahında şu an 30’a yakın ürün bulunuyor. Hikâyesi 2006’ya uzanan ve dernek olarak yola çıkılan daha sonra girişim ve son olarak 2014’te de sendika olan İnşaat İş’in üyeleri Cumhuriyet'ten Mehmet Kızmaz'a konuştu. 

'DAYANIŞMA YAŞATIR'

Sendika olan İnşaat İş üyelerinin konuşmaların bir kısmı şöyle;

Kooperatifin temeli hepimizin hayatını bir şekilde değiştiren pandemi sürecinin başına dayanıyor. Sendika yöneticilerinden Deniz Gider (30) bu sürece ilişkin, "Korona ile birlikte tüm alanlarda olduğu gibi inşaat sektöründe de işten çıkarmalar başladı. Yoksulluk daha da arttı. Bu manzara karşısında biz de, ‘Dayanışma yaşatır’ adıyla bir kampanya başlattık. Bir kısmı daha önce iletişimde olduğumuz bir kısmı ise üyelerimizin yönlendirdiği, bir ekmek dahi alamayan, hemen hemen kimsenin yardım etmediği 400 aileye ulaştık. Ailelerin yarısına nakit, diğer yarısına da hazırladığımız gıda kolilerini dağıtarak dokunmaya çalıştık. Kooperatif kurulduktan sonra da koli yardımına devam ediyoruz. Direnişçi işçilere, Sinbo, Gebze Migros, Karaman’daki maden işçilerine koli götürdük" diyor.

Sendikanın bir diğer yöneticisi olan Yunus Özgür’de (46), "Dayanışmayı başta inşaat işçileri üzerinden düşünüyorduk, sonrasında iş metal, tekstil işçilerine de, iş kazası geçirip çalışamayan ailelere kadar uzandı. Yardım ettiğimiz kesim, gerçekten çok yoksul, en dipteki işçi aileleri. Bu dayanışma, işten çıkarılmasına rağmen 50 TL-100 TL destek olan işçilerin de sayesinde oldu" ifadelerini kullanıyor.

‘MARKET ZİNCİRLERİNDEN DAHA UCUZ’

Kooperatifin 5 ay önce resmi olarak kurulduğunu belirten Özgür, "Gittiğimiz ailelerin yoksulluğunu, büyük market zincirlerinde özellikle biraz daha ucuz diye aldıkları sağlıksız gıdalarla beslendiğini görünce kooperatif çalışmasına girdik. Bu bir ihtiyaçtı. Kooperatif işine girince büyük market zincirlerindeki ürünlerin ne kadar sağlıksız olduğunu daha çok anladık ve ürünlerin aslında pahalı da olduğunu gördük. Çünkü ürünlerimizin yüzde 90’ı, fiyat olarak en uygun bilinen market zincirlerinden daha ucuz" diyor.

ÜRETİCİYE DESTEK

Gider, Türkiye’de faaliyet yürüten birçok kooperatif olduğunu ve ürünlerin organik olarak lanse edilse de Türkiye’de böyle bir şansın çok zor olduğunu söylüyor. "Ve bu kooperatifler orta kesime hitap ediyor" diyen Gider, "Biz, doğal ürün diyoruz. Yüzde 90’ını gidip köylerden alıyoruz. Nohuttu Afyonkarahisar’da, fasulyeyi Konya’dan, balı Ergene Ovası’ndan, pekmezi Nevşehir’den, kuşburnu marmelatlını Sivas’dan, zeytinyağını Ayvalık’tan doğrudan üretici köylüden temin ediyoruz. Üreticiye de destek olmaya çalışıyoruz. Bir kısmını da kendimiz üretmeye başladık. Biber salçasını Adana’da gönüllü arkadaşlarla birlikte üretiyoruz. Zeytini de bahçeden kendimiz topluyoruz" dedi.

ŞEHİRDEN KÖYE

Satışların önce mahalleleri dolaşan araçları üzerinden başladığını daha sonra kurdukları tezgahlarla devam ettiğini belirten Gider, "Emekçi, yoksul mahallelerde ve sanayi bölgelerinde tezgah açıyoruz. Örneğin Gebze’de fabrikaların yoğun olduğu, işçilerin geçtiği noktalara her hafta tezgah bırakıyoruz. Üreticiden ve köylüden tüketiciye direkt götürüyoruz. Bu zor ama yapılabilir. Kâr amacı gütmüyoruz. İşçiler ilk başlarda tedirginlerdi. ‘Bu kadar ucuza gıda mı olur?’ diyorlardı. Siparişler genelde toplu geliyor. Mahalleden sipariş veren abla, ‘yüklü gelin, herkes sizden alsın’ diyor. Şu ana kadar hiç kimseden olumsuz bir yorum almadık. Normalde köyden kentte gıda gönderilir ama bizden alıp köye gönderen var. İşte yaratmak istediğimiz şey bu güven" diye konuştu.

'HEDEFİMİZ İŞÇİ, EMEKÇİ MAHALLERDE ŞUBELEŞMEK'

Özgür, son olarak şunları söylüyor: "Sendikal bakış açımız sadece işçilerin ücret sorunu, iş cinayetleri, kötü çalışma koşullarında dönük değil. İşçilerin yaşamını ilgilendiren her şeyi düşünüyoruz. Kooperatif bunun bir parçası. Amacımız tek başına Ayşe teyzeye ucuz gıda sağlamak değil, bir ağ yaratmak, dayanışma oluşturmak, bu ruhunu güçlendirmek. Bizimki okyanusta bir dalga bile değil. Bunun artmasını istiyoruz."

Gider’de kooperatifin yaygınlaşmasını istediklerini vurgulayarak, "Hedefimiz işçi, emekçi mahallerde şubeleşmek. Yaptığımız şey sistemin çarkına yağ damlatmamak. Burada çalışmanın hangi noktasında olursa olsun gönüllü olmak isteyen insanları dayanışmaya bekliyoruz" diyor.

Öne Çıkanlar