Cehennemi bu dünyada yaşayanlar için hep söylenir ya, 'Onlar doğrudan cennete gidecekler' diye... Sadece AKP'ye oy verecek olanlar değil, hiç oy vermemişler de aynı kaderi paylaşıyorlar.
İnsan hakları savunucularının yargılandığı 'Büyükada' davasından Gezi’ye uzanan bu baskılar, sadece muhalif kesimleri değil tüm toplumu geri dönülmesi zor noktalara sürükleyecek.
Dünyanın neresinde olursa olsun, göçü sona erdirmenin yolu, sorunların kaynağında çözülmesi için mücadele etmek, ülkenin demokratikleşmesini talep etmek gerekir.
Gül ve Babacan’ın kurmayı planladıkları söylenen parti, 2002 tarihli eski AKP programına samimiyetle sahip çıkacak ise bu eski bir parti olacaktır. Bu 'eski' tabiri olumsuz anlamda değil.
Putin'in danışmanlarından Surkov'un öngörüleri, bilim kurgu filmlerindeki korku ve baskı toplumlarını anımsatıyor; 'Durum sandığınızdan ciddi, beyinlerinizi ele geçirdik' diyor.
Demokrasisi gerileyen ülkelerin ekonomisi de dibe vuruyor. Özgürlüklerin olmadığı ülkelerde ne büyüme ne ekmek var. Örnek en yakınımızda...
HDP eski Milletvekili Çelik, ‘terörden arananlar listesine’ alınmasıyla ilgili 'Demokratik Türkiye için siyaset yapıyoruz; hükümetle ters düştüğümüz için bu karar alınmıştır’ dedi.
22. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde konuşan 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 'Popülizm en çok demokrasinin temel niteliklerini hedef alıyor, onu çürütüyor' dedi.
Türkiye 2012 yılından bu yana en çok gerileyen beş ülke arasında yer aldı.
31 Mart’ta önemli bir yerel seçim yapacağız, tartışmalarda her konu gündeme geliyor ama yerel vergiler, yerel kamu hizmetleri dengesi hiç ama hiç konuşulmuyor.
'Nerede olursa olsun darbecilerle yan yana olmayacağız'
Hrant Dink’in asıl katili olan Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesi ise ülkemizin gerçek aydınları, demokrasi savunucuları için bir karabasan olmaya devam ediyor.
Bu kenevir işinden galiba şu çıkıyor: AKP iktidarı bu seçimden çok ürküyor ve ne yapabilirim diye etrafı tırnaklarıyla kazıyor.
Bu sefer at daha Üsküdar'da tökezledi! Dudullu'da hileli seçmen kayıtları ortaya çıktı. Bu durum açık olarak gösteriyor ki, AKP eski formunda değildir. Atlar yorgun.
May'in AB ile vardığı Brexit anlaşmasının Salı günkü oylamada reddedilmesi bekleniyor.
Özgürlüğün olduğu bir ülkede kleptokrasi gelişemez çünkü halk en başından hesap sormaya başlar ve o ülkede mahkemeler bağımsızdır ve her kim olursa olsun, hırsızlık karşısında dava açılır.
CHP’nin yerine getiremediği ana muhalefet misyonunu uğradığı tüm zorluklara rağmen fiilen yürüten HDP’yi bu yerel seçimlerde desteklemek demokrasi ve özgürlüklerden yana herkesin görevidir.
'Demokrasilerde bütün yöneticiler eleştiriye hazırlıklı olmalı.'
Yaşanan ağır ekonomik krizin göstere göstere geldiğini söyleyen CHP’li Umut Oran, krizden çıkış için demokrasi ve hukuk devletini işaret etti.
Perinçek’e göre devlet Erdoğan’ı önüne katmış, kendi mecburiyetlerinin görevlisi yapmış. Hakkındaki her söze yanıt veren Erdoğan bu iddiaya ‘gık’ diyemedi. Demek ki işine gelmedi.
Aslında Erdoğan’ın korkusunu depreştiren şey Kılıçdaroğlu’nun 12 Aralık’ta Ankara’daki İnsan Hakları ve Adalet Çalıştayı’nda yaptığı konuşmaydı.
Geniş açıyla bakınca gayet net olarak ortaya çıkıyor ki, bir kavrayamama sorunu varlığını sürdürüyor. 10 Aralık bu ülkede yanlış anlaşılıyor.
Yönettiği ülkenin haline bakmadan Batı ile demokrasi yarışına girmek aslında siyasal İslamcıların hadsizlikte vardıkları noktayı göstermek açısından ibret verici.
İddialı hedef dediğim de işte bu: Türkiye’ye senede, bu manzara içinde, elli milyar dolar doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekebilmek.
Bunların ne söylerlerse tam tersini yapma, ne yaptılarsa tam tersini söyleme konusunda pek mahir olduklarını söylemiştik. Meğer mahir oldukları başka bir alan daha varmış…
Birliğin, ortaklığın, 'ortak aday'ın da pekala mücadele içinde ortaya çıkacağının işaretlerinden biri demirtaş’ın gördüğü itibar
AB ve Avrupa Konseyi, insan hakları ne denli çiğnenirse çiğnensin, Türkiye despotlarıyla ilişkiyi sürdürmenin bir çaresini mutlaka bulur.
İslâmla demokrasiyi örtüşür gören batılı sosyal bilimciler ve İslâm düşünürleri olduğu gibi bunları taban tabana zıt görenler de az değildir gerekçeleri yer yer farklılık gösterse de.
Devletlerin bu çabalara sempati duymamaları esas olarak kendi sınırlarını koruma çabasından başka bir şey değildir.
TÜSİAD Başkanı Bilecik, bir an önce yapısal reformlara geçilmesi gerektiğini belirterek uyardı: Güçlü bir ekonominin olmazsa olmazı, güçlü bir demokrasidir
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.