Her solcu, sosyalist gibi bir dönem de olsa Anayasasını “özgürlükçü”, 27 Mayıs’ı da ‘devrim’ diye nitelendirmenin ayıbını sonraları çok yaşadım. Neyse ki gecikmeden yüzleşebildim.
Prof. Dr. Daron Acemoğlu, 'Türkiye demokrasisi, sahip olduğu azıcık inandırıcılığı da kaybetti' diyerek, Türkiye için henüz en kötü kısmın başlamadığını belirtti.
Erdoğan’ın açıklamasının ardından Facebook hesabından 'strateji belgesi'nin 'devrim' niteliğinde olduğunu belirten bir konuşma yayınladı TBB Başkanı Feyzioğlu. Hadi o 'devrim'i bulalım.
HDP yetkilisi: “Öcalan’ın demokratik siyasetten ve demokratik çözümden bahsetmesi bugünkü faşist blokla yol alınamayacağının en açık ifadesi.”
'Demokrasi için sandık şarttır ama yeterli değildir. Çoğulcu ve katılımcı bir siyasi yapı da gerekir. Çünkü demokrasi çoğunluğun yönetme, azınlığın var olma hakkıdır.'
23 Haziran’a giderken Binali Yıldırım yalnız değil. Neredeyse tüm 'devlet' arkasında. Buna karşın Ekrem İmamoğlu ise birbirinden çok farklı toplumsal kesimlerin ortak adayına dönüştü.
Türkiye’nin yeni bir hikâyeye ihtiyacı var. Ve görünen o ki, bunu yazacak olan siyasetin içindekilerden daha çok, İmamoğlu etrafında kendiliğinden bir araya gelen tek tek insanlar olacaktır.
ABD'li sözcü 'Sağlıklı bir Türkiye demokrasisi ortaklarının çıkarınadır' demişti.
AKMHP bu kararı aldırarak ancak kaba kuvvetle, demokrasi dışı müdahalelerle iktidarda kalabileceğini cümle aleme gösterdi.
Ama pazarlık Erdoğan ve CHP ile sınırlı değil. Mesele bir kez daha Batı ve Avrasya yanlıları arasındaki bilek güreşinden kimin galip çıkacağı ile ilgili.
Tıpkı fabrika ayarlarına dönüş tartışmasında olduğu gibi, Türkiye ittifakının ortaya çıkış nedeni, iktidarın 31 Mart’ta elde ettiği yenilginin olumsuz etkilerini azaltmaktır.
Südkurier: AKP Türkiye'deki Kürt azınlıkla da kavga halinde. Avrupa bu çok bilmiş kavgacıya evin anahtarını verirse aklını kaçırmış demektir.
Yumrukçu Osman’ın tahliyesiyle bazı 'şey'ler sıraya girip elini öptüler. Öpsünler Osman amcalarının elini. Bunda da bir sorun yok. Ama demokrasinin beli de daha fazla dayanabilir mi?
Bir süre sonra sıradan vatandaşlar, yerelde işleyen demokrasi ve demokratik teamüllerin büyük siyasette de işlemesini talep edecek, bunun siyasetine sahip çıkacaktır.
İktidar, Türkiye’yi ve seçmenini gerçekliği olmayan 'beka' kaygısına hapsetti ama kendi seçmeni dahil çoğunluğu ikna edemedi.
Demokrasinin en cilveli aşamasını yaşıyoruz. Kazanan tam kazanmış olamıyor, kaybeden de tamamen her şeyini yitirmiyor. Makamlara zamk ile oturarak, kalma zamanını öteleyebiliyor.
Türkiye’nin gündemi İstanbul değil, yüksek işsizlik, yüksek enflasyon olmalı. Yüksek faiz oranları, ekonomik küçülme olmalı. Toplumda artan kutuplaşmanın nasıl azalacağı olmalı.
SDP lideri Antti Rinne: Finlandiya'da en fazla desteği alan parti olduk
Halkın oyuyla iktidara gelip aynı şekilde iktidardan gitmek tartışılmaz bir ilkedir. Ancak iktidara asıl meşruiyeti sağlayan, hak ve özgürlüklere ve yargı denetimine karşı aldığı tutumdur.
Seçim sonrası değerlendirmeler yapan HDP Eş Genel Başkanı Temelli, 'Türkiye çöküş tablosu ile karşı karşıyadır. Parlamentonun inisiyatif alma zamanıdır. Yürütme kulvarına çekilmeli' dedi.
Cumhurbaşkanlığı bir devlet kurumudur ama İstanbul, Ankara, Antalya büyükşehir belediyeleri de devlet kurumlarıdır, Erdoğan’ın temel görevi bu kurumların uyumlu çalışmasını sağlamaktır.
AKP büyük rant kapısı İstanbul’u kaptırmanın telaşı ile işi zamana yayıp hile yapma konusunda kararlı görünüyor.
Katılımcı bütçe yapmayan bir kent yönetiminde vatandaş sadece seçmen ve vergi mükellefi olmaktan ileri gidemez. İstekleri ve önerileri dikkate alınmaz; sesi duyulmaz, sözü geçmez.
Almanya Ekonomi Bakanlığı Türkiye Sorumlusu Wittke, 'Seçim sonuçlarını kabul etmek, demokrasilerin şüphe götürmez bir gerçeği. Egemenlik halkındır' dedi.
Van'da konuşan Erdoğan, 'Kürt kardeşlerimizin geri kalmışlık, hak ve özgürlük sorunlarını çözmek için çok çalıştık. Hakkını hukukunu elde etmekte zorlanan varsa ben buradayım' dedi.
Dünyanın önemli iktisatçıları arasında yer alan Daron Acemoğlu, krizdeki derinleşmeye dikkat çekti, 'Resesyonun ortasındayız ve kolay bitecek bir şeye benzemiyor' dedi.
Osmanlı’nın Jön Türk ve İttihatçı anlayışından tevarüs edilen Cumhuriyet'in Türklük zihniyeti ve uygulamaları bugün toplumsal barışı tehdit edip, siyasi birliği sağlayamaz durumda.
O sırada siz de Almanya'dasınız ve eş durumundan oturum için başvuracaksınız, önce Türkiye'ye geri gitmek ve en az 6 ay beklemek zorundasınız. Bunun çeşitli nedenleri var...
The Guardian'da yayımlanan makalede 'Erdoğan demokrasiyi bir döner gibi kesti' ifadesine yer verildi.
Bakan Soylu’nun yaptığı son açıklama ve ardından özellikle Alman Hükümeti’nden gelen tepkiler Türkiye’nin Batı’dan, gelişmiş demokrasilerden ne denli koptuğunu da gösteriyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.