HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, 'Biz tatildeyiz ama onlarca suçsuz insan cezaevinde yatıyor' dedi.
Dünyamız 1820’den günümüze daha yaşanabilir bir dünya haline gelmiş, muhtemelen bundan sonra işler daha da iyiye gidecektir.
Kendinizi hapsettiğiniz gettodan çıkın. Çevreniz bakın, topluma bakın, özgürlüğe, adalete, demokrasiye bakın. Hayal ettiğiniz Türkiye bu mu?
Bir de adına 'plastik mermi' demiyorlar mı, sanırım plastik olması demokratik yanı, kurşun olması da faşizm kısmı.
Her iki partinin siyasal geleneği kültürel kimlik olarak birbirinden farklı olsa da, siyasal öncelikleri bu aşamada 'demokrasi' olduğu için, bir araya gelmeleri kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Şimdi haritaya bakıp, petrol zengini ülkeleri bulsak ve siyasi durumlarını, ekonomik gelişmişliklerini, insan hakları karnelerini incelesek, ne göreceğiz?
Hukuk devleti ve demokrasinin geldiği bu inanılmaz korkunç durumda işsizlik verilerinde bir yapısal iyileşme beklemek abesle iştigal.
‘FETÖ’yü kazıyınca altından AKP’nin çıkacağını bildiklerinden 15 Temmuz'un siyasi ayağını ortaya çıkartmamak için her türlü engellemeyi yaptılar. Demokrasinin tabutuna son çiviyi çaktılar.
S-400 meselesi ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, KHK’lıların işlerine geri dönebilmesi, yargının etkin çalışması, AİHM’de ihlallerde en önlerde olmamak meselelerinde bir tercih demektir.
AKP'nin tarihinde ilk kez bir seçimden ikinci parti olarak çıktığı bir dönemi yaşıyoruz. Açılan bu alanı demokrasi mücadelesiyle doldurmak için HDP'nin imkânı da, görevi de genişlemiştir
TÜSİAD Başkanı Kaslowski, 15 Temmuz mesajında, 'Demokrasiyi güçlendirmenin temel koşulları özgürlükler, hukuk devleti, güvenlik, adalet ve refah politikalardır' dedi.
Silah alım süreçlerinin şeffaflığı ve parlamentoya hesap verebilir olması yolsuzlukların, kamu fonlarının israfının ve kötüye kullanmaların önüne geçer.
Halk kitleleri demokrasinin ihlal edilmesine aldırmayabilirler, ama kapitalist iktisadın temel kurallarının bir bir ihlal edilmesi sonucu fukaralaşınca fena tepki gösterirler.
Fatsa’nın 39. yıldönümünde Fikri Sönmez’lerin ve Mehdi Zana’ların mücadelesini üst boyutlara ulaştıran kuşağın Demirtaş gibi temsilcilerine saygıda kusur edilmesin.
Bu işler yalan yanlış yazıp çizmekle, tahrifatlı görüntü yayınlamakla olmuyormuş demek ki… Kralın Medyası medyanın kralıydı. Artık bir muhtar kadar gücü kalmadı.
bugün emek sömürüsü halka 'ekonomi' başlığı altında sunuluyor. egemen siyaset ve medya, işsizlikten, yoksulluktan değil, 'iş dünyası' denilen sermayenin ihtiyaçlarından söz ediyor.
'Türkiye ittifakı' sadece ve sadece geniş tabanlı bir hukuk mutabakatı olabilir, bu hukuk mutabakatı olmaksızın da başka bir ittifak tamamen anlamsızdır, demokrasi ile de uyumsuzdur.
Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin 3’ü tutuklu 14 çalışanı hakkında görülen duruşmasında mahkeme heyeti kararını açıkladı. Gazetecilere 14 yıl 4 ay hapis cezası verildi.
HDP ve İYİ Parti’nin desteklediği CHP’li aday Ekrem İmamoğlu 800 bin oy farkla bir kez daha kazandı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını. Demokrasi akıllara geldi.
'Birincisinde daha az oy farkıyla AK Parti adayı kaybetmişti, şimdi çok daha büyük bir farkla oldu.'
AKP, İstanbul seçim sonuçlarının hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul seçimleri ile ilgili mesajlarının yer aldığı metni, gazetelere tam sayfa ilan olarak verdi.
Kürtlerin bir 'onurları' kalmış yitirmedikleri! Bunu da İstanbul’da kanıtladılar. 2015 ve 2019 Haziranı'nda iki kez AKP’nin ve Erdoğan’ın dizini kırarak. Umarım AKP’si, CHP’si artık uyanır.
YSK kararı nasıl İmamoğlu etrafında kendiliğinden bir demokrasi koalisyonu oluşturduysa, iktidara yakın tabanda da tam tersine büyük bir kırılma yarattı.
Erdoğan’ın 'Kürt de olsa' ifadelerine tepki gösteren HDP'li Farisoğulları, 'İstanbul seçimlerinde demokrasi güçleri ayrımcı yaklaşım içerisinde olan iktidar bloğuna dersini verecektir' dedi.
M. Kırmızıgül’ün türküsünü anımsatan cümleyi, 3 Haziran’dan bugüne demokrasi ve ekonomi (ve tabii, Yargı) haberlerine göz atarak test edelim.
Bizim demokrasimiz kış mevsiminde denize kaçmış top gibi dalgaların arasında her çırpınışta kıyıdan biraz daha uzaklaşıyor.
'Bugün 15 Haziran’ın yıl dönümü.. Bugün bütün toplumsal sınıflar mağdurdur. 23 Haziran’da bunun için herkesi hakları için sandığa çağırıyoruz.'
İster seküler, ister muhafazakâr olsun Kürtlerin Ekrem İmamoğlu’na olan desteği, toplumda filizlenen umudu daha da güçlendirme potansiyeli taşımaktadır.
Herkesten ziyade tek/bir kişinin beğenmesi çok önemli. Çünkü O’nun beğenmediği sonuçlar ortaya çıktığı zaman demokrasi olmuyor!
'İzin alarak açtığımız Demokrasi Çadırı vatandaşlarımız tarafından yoğun ilgi görünce bazı kesimlerin şikayeti üzerine kaymakamlık tarafından kaldırılmak isteniyor.'
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.