Ekonomik paketlerin kararsız seçmeni hedeflediğini belirten Prof. Dr. Oğuz Oyan 'İktidarı kim devralırsa alsın Türkiye'yi ekonomik kriz bekliyor' diyor.
WSJ'ın haberine göre, bu ısınma Erdoğan yönetimindeki otoriterliğin yükselişinden, Türkiye’nin yabancı fonlara bağımlılığından ve TCMB'nin güvenilirliğine dair endişelerden kaynaklı.
Geçtiğimiz aylarda ekonomiye yönelik eleştirileriyle Erdoğan'ın hedefi olan Şimşek'ten yeni uyarı geldi, "Büyüme bir miktar yavaşlayacak" dedi.
24 Haziran'daki erken seçim için manifestosunu açıklamaya hazırlanan Erdoğan'ın planında en önemli değişiklik ekonomi yönetiminin tek elde toplanması olacak.
Referandumdan bu yana Erdoğan ne dediyse tam tersini yaptı. 24 Haziran’da ‘seçimli diktatörlük’le, demokratik parlamenter sistem arasında bir tercih yapılacak.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye’den yakın zamanda çıkmaması için beş gerekçesi var.
IMF’nin ekonomiyle ilgili açıklamalarına karşılık Şimşek, bu yıl yüzde 5.5 büyüme beklediklerini belirterek, büyümenin geçen yıla oranla daha az olacağını söylemiş oldu.
Her seçim öncesinde olduğu üzere iç talebi canlandıracak politikalar devreye sokuluyordu. Şimdi bunlara yeni adımlar eklenecektir. Bunun enflasyonu daha da yükselteceği herkesin malumu.
Emine Erdoğan, ekonomiyle ilgili açıklamalar yaptı, "Güçlü ekonomi, sadece kişisel hazların tatmini için değil insanların yaralarını sarmak için de gerekli" dedi.
Enflasyon, işsizlik, cari açık, dış borç ve döviz kuru gibi ekonomik hedefleri tutturamayan hükümet, çareyi erken seçime gitmekte buldu.
Apartman yöneticisini seçmek için bile daha uzun zamana ihtiyaç duyulur! İyi de neden bu kadar acele? Zaman, milli ittifakın ve Erdoğan’ın başkanlık hayallerinin aleyhine işliyor da ondan...
Son dönemin gündem maddesi hiç şüphesiz kredilerin yeniden yapılandırılması. Ekonomi madem hızlı büyüyorsa büyük firmalar neden kredi yapılandırma sırasında?
Başbakan Yıldırım, işsizlikte 2018'e daha iyi başlandığını belirtti, ekonomideki gelişmelerle ilgili, "Gerekli tedbirleri almak gerekiyorsa, onları da alacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekonomimize saldıranlara sesleniyorum; önceki oyunlarınızda nasıl başaramadıysanız şimdi de başaramayacaksınız" dedi.
Rusya uluslararası antlaşmaları ihlal ediyor, azınlıkların haklarını ihlal eden yasalar çıkartıyor, seçim kanununu istediği gibi kullanıyor, emeklilerin maaşlarına el koyuyor.
Financial Times gazetesi, Türk Lirası'nın bu yıl yüzde 6,5 oranında değer kaybettiğine yer verdi.
Neden şirketlerin borçları erteleniyor? Batmaları neden engelleniyor? Kârlarşirketlerin hanesine, zarar neden 80 milyona yazılıyor? Neden soruna dikkat çekenler günah keçisi ilan ediliyor?
Hacıosmanoğlu’nu Erdoğan arıyor o gece, Başkana rica ediyor ve Hakem serbest kalıyor. Sizce, Trabzon Başkanı bu gücü nereden alıyor? Bu konu ilginç bir tez konusu olmaz mı?
Maliye Bakanı Ağbal, "Kimse Türkiye ekonomisi ile ilgili bir oyun kurmaya kalkmasın. Türkiye ekonomisi bütün bu meydan okumaların üzerinden geçti" dedi.
2019 seçimleri öncesi Türkiye'nin aşırı ısınma sinyalleri verdiğini düşünenlerin sayısı artıyor, yatırımcıların endişeli olduğuna dikkat çekiliyor.
Peki Rusya’yla ilişkileri düzeltmek için batı ilk adımı atabilir mi? Hayır. Batının herhangi bir konuda taviz vermesini düşünmek zor. Özellikle de yaşanan son gelişmelere bakılırsa.
Portföy yatırımı yapan yabancı kurumların temsilcileri, geçen perşembe günü Maliye Bakanı Naci Ağbal ile bir araya gelmişti.
Kurdaki kısmi gerilemeye rağmen TL’de değer kaybının sürekli hale gelmesi endişe yaratıyor. Yarın açıklanacak mart enflasyonu piyasaların radarında...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekonominin sıkıntılı olduğunu söyleyenlerin kendisini üzdüğünü belirtmesi, akıllara 'Şimşek'i mi eleştiriyor' sorusunu getirdi.
Doların 4, euronun 5, benzinin 6 liraya dayandığı günlerde ekonominin yüzde 7.4 büyüdüğü açıklandı. Milli gelir TL bazında artarken dolar bazında 210 dolar eridi.
Vatandaşın devlet başkanına güveni yıldırım hızıyla düşebilir ki bu Rusya modern tarihinde Gorbaçov, Yeltsin ve diğer liderler örneğinde yaşanmıştır.
Reuters'ın haberinde, ekonomi ile ilgili bazı bakanlıkların birleştirilmesinin ya da Başbakanlık'a bağlanmasının gündemde olduğu belirtildi.
Türkiye'de şirketlerin sadece yüzde 16'sı karbon ücretlendirmesi uyguluyor, yüzde 22'si ise 2019'da uygulamak üzere hazırlandıklarını beyan ediyor.
Başbakan Yıldırım, "Kurda dalgalanma olabilir, etkileri sınırlı ve geçicidir. Ekonomi açısından herhangi bir tereddüte mahal yok" dedi.
Moody's yaptığı açıklamada, "Eğer ABD gümrük vergisi ve diğer korumacı tedbirleri genişletirse, bu Çin'in belli başlı endüstrilerini olumsuz etkiler" dedi.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.