"Erdoğan, 'kanaat önderleri'ne verdiği iftar yemeğinde, '2018'in Türkiyesi’nde artık Kürt sorunu diye bir şey yoktur' dedi". Yaw, madem yoktur da; şimdi bu Kandil’i piyasaya sürmeler nedir?
Miting meydanlarında buzdolabı satışıyla övünmek refah getirmez. Hele o buzdolaplarından biri 10 yaşındaki çocuğun kanlı tabutu oluyorsa…
Muharrem İnce, Demirtaş ziyareti nedeniyle kendisini eleştiren Erdoğan'a yanıt verdi. İnce Isparta koruşmasında ise 'Meydanlarda İnce diye diye, ince hastalığa tutulacaksın' dedi.
Erdoğan, 'Komünistlerin köprüleri satmak istediğini ancak Demirel ve Özal'ın sattırmadığını' iddia etti. Oysa Özal'ın satmak isteyip satamadığı köprüyü Erdoğan satmış sonra da vazgeçmişti.
Erdoğan'ın 6-8 Ekim olayları suçlaması yargıya taşınıyor. Demirtaş'ın avukatları 'Hüküm kuran Erdoğan hakkında tazminat davası dahil olmak üzere gerekli hukuki işlemleri başlatacağız' dedi.
Dövizin TL karşısında sürekli değer kazanmasını yine 'Oynanan oyunlara' bağlayan Erdoğan, 'Yastık altında tuttuğunuz dövizlerinizi ve altınlarınızı sisteme sokun' diye çağrı yaptı.
Seçim-Medya ilişkileri girift, sorunlu. Miting meydanlarındaki coşkulu, umutlu yüz binlerce yurttaş, ekranlardan, manşetlerden dışlanırsa, sanal gerçek hakiki gerçeği yenmiş olmuyor.
Demirtaş, delikanlılık çağına en yakın yerde bulunuyor. Ayrıca hapisteyim diye de ağlayıp, gözyaşı dökmüyor. Bu bakımdan da 'delikanlılık' unvanını fazlasıyla hak ediyor.
Erdoğan Avrupa'ya 'gavur toprağı' diyebiliyor. 'O gavur toprağı' ki TC'nin büyük çoğunluğuyla Müslüman milyonlarca vatandaşını bağrında barındırıyor, çoktan onlara ikinci vatan olmuş.
AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, yeniden aday gösterilmemesini eleştirdi.
Muharrem İnce Eskişehir mitinginde, Erdoğan ile Kemal Sunal'ın Tosun Paşa filmini bir arada sunarak 'apolet' tartışmasını sürdürdü.
İktidar, 24 Haziran'da kendilerini bekleyen olası seçim yenilgisini ancak Kandil'e operasyon yaparak önleyebileceğini zannederek savaş ilanına hazırlanıyor.
Sonunda prompter bozulur ve 1,5-2 dakika karşısında dut yemiş bülbüle dönersin, çünkü başkalarının yazdıkları hakkında en ufak bir bilgin yoktur ve spontane devam edemezsin...
Seçim çalışmaları için Urfa’ya giden HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Erdoğan'a 'diploma' üzerinden yüklendi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Şu ana kadar yapılan anketlerde İnce'nin oy oranı 29-30-32 düzeyinde. Muharrem Bey'i ikinci turda cumhurbaşkanı yapacağımıza inanıyorum' dedi.
Aydın'da konuşan Muharrem İnce, apolet tartışmasında Erdoğan'a bir kez daha cevap vererek, 'Sen Balyoz ve Ergenekon'da söktüğün apoletleri FETÖ'ye mi taktın?' diye sordu.
'Milletvekili arkadaşlarım hırsız ithamında bulunan bu İnce'ye dava açın, hepiniz dava açın' demişti.
HDP'li Sezai Temelli, 'Savaş politikalarından vazgeçin, gidiyorsanız edebinizle gidin' dedi.
'Tek rakibim 'prompter' diyen İnce'ye Erdoğan, 'Prompteri unutmuşum. Ben prompteri unutmadım, dersini veririm sana' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştiren İnce, 'Millet de sanıyor ki Türkiye'nin en büyük hatibi ama camdan okuyor' diye konuştu.
Erdoğan'dan kendisini 'muaf' tutacak bir af talep eden Çakıcı, 'Beni sevmiyorsunuz, ben de sizi sevmiyorum' dedi.
Gazprom'un Ukrayna üzeri aktarılacak gazın boyutunu gerekçelendirmesi lazım. İşte tam da bundan dolayı 'Türkiye akımı' bir koz olarak çok önemli ve bu hat olmasa Rusya’nın eli zayıf olacak.
Diyarbakır’daki prompter azizliği, başka 'faça bozan' hadiselerle birlikte Erdoğan’ın performansının çok daha zayıf olduğunu gösteriyor. Ve bunları tabanın görmezden gelmesi artık imkansız.
Yandaş medya iktidar sahiplerinin her söylediği söze doğru mu, yanlış mı, demeden sadece ayna tutuyor, hem de dev aynası. Böylece söylenen her yalana ortak oluyor.
Hafıza, icraatın izini de sürer. Söylenenle yapılan arasındaki farkı takip eder. Tutarlılığın laboratuvarıdır. Arşivleri devreye sokar. Kamusal denetimin can suyudur.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı İnce, Erdoğan'ı alkışlayan generalin, kendisi davet etse korkudan iftara katılmayacağını belirterek, 'Cumhurbaşkanı olduğumda emekliye sevk edeceğim' dedi.
AKP’li kalemşörlere, daha doğrusu AKP’nin ‘Kürtlere küfür korosu’na hatırlatalım: Kürtleri ikna etmeye niyetleri varsa, HDP ve CHP üzerinden vurarak bunu yapamazlar.
Saçmalamanın da bir sınırı vardır diyeceğim ama olmuyor, diyemiyorum çünkü yok gibi gözüküyor iktidar çevrelerinde.
İktidar inisiyatifi kaybetti. Muhalefet dört koldan yükseliyor. Anketlere, siyasi, psikolojik atmosfere bakınca, yandaş medyanın da iktidarla birlikte çöktüğünü görüyoruz.
Devlet, meydan meydan, ekran ekran, sütun sütun, HDP ve Demirtaş aleyhine nutuk atsa da yaşananlar henüz unutulmadı.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.