Havle Kadın'dan Amini anısına Kürtçe paylaşım: 'Erkeklere hesap vermek ne kitaplarımızda ne doğamızda var'

Artı Gerçek - Kadınların hayatlarının her alanında karşılaştıkları zorluk ve engellerle mücadele etmek amacı ile “Türkiye’nin ilk Müslüman feminist kadın derneği” olarak kurulan Havle Kadın Derneği, İran'da düzgün örtünmediği gerekçesiyle irşad polisi tarafından gözaltında katledilen Mahsa Amini'nin ölümünün yıldönümünde, Amini anısına bir video paylaştı.

Birçok kadının söz aldığı video, kadınların örtünmesi veya örtünmemesi sorun haline getiren tüm ülkelerde kadın mücadelesinin devam edeceği mesajını veriyor.

Havle'nin sosyal medya hesaplarında Kürtçe bir açıklamayla yayınlanan paylaşım şu şekilde:

Bu gönderiyi Instagram'da gör
Havle Kadın Derneği (@havlekadin)'in paylaştığı bir gönderi

"Îro tam salek bi ser wefata Mahsa Emînî ya ku di binçavî de ji aliyê dewrîye ya îrşadê ya Îranê ve hate qetilkirin derbas bû.

Wefata Mahsa ji bo bi hezaran mirovên ku di bin desthilatdariya a Îranê de hatin bêdengkirin, ji nû ve deriyê têkoşînê vekir.

Li welatekî ku hê jî ji bo tepeserkirina serhildanên gel cezayê îdamê lê tê birîn, her kesê ku bi salan e ji ber feqîrî û mêtingeriyê di bin çewisandinê de ye, niha di vî deriyê ku jinan vekirine re derbas dibin.

Mahsa bi nepêçandina xwe ya “rast” wek ku dewrîye ya îrşadê digotin, di navbera dînê mirovan û emrê Xwedê de xeteke stûr xêz kir.

Kiryarên jinan nikarin bikevin venêrîn û kontrolkirina mêran. Wek jin em hesabê kirinên xwe tenê ji Xweda re didin.

Lêbelê, mêr dikarin bigirîn û di rojnivîskên xwe de hemî tiştên ku wan aciz dikin an jê hez nakin di derbarê awayê jiyana me ya îslamê de binivîsin. Tu nas ek ku wan ji vê yekê asteng dike tune ye.

Têkoşîna jinan a li Îranê ya ji bo xwe nepêçandin a “rast” bê rawestan û bê nirx e.

Li Îranê, li Tirkiyeyê, li Afganîstanê, heta li Fransayê jî, ku hîna jî bi qedexekirina şerpayê re mijûl dibe... Li hemû welatên ku xwepêçin û nepêçandin a jinan ji xwe re kirine derd

Tenê em ê biryar bidin ka em ê kengê û çawa xwe bipêçin an jî nepêçin.

Ne di pirtûk û fitrata me de ye ku em ji mêran re hesab bidin û xwe li gorî fermanên wan bi rêz bikin.

Têkoşîna xwişkên me yên li Îranê li dijî ferzkirina pêçandinê li ser şertê canê xwe û

Bi rêzdarî ji bo bîranîna Mahsayê.

Bi baweriya roja qiyametê."

Türkçesi ise şöyle:

"Bugün Mahsa Amini'nin zorunlu başörtüsü politikalarını uygulayan ahlak polisleri tarafından katledilmesinin üzerinden tam bir yıl geçti.

Mahsa'nın ölümü, İran rejimi altında susturulan binlerce insana mücadelenin kapısını yeniden araladı.

Halk ayaklanmalarını bastırmak için hâlâ idam cezasının uygulandığı bir ülkede, yıllardır yoksulluk ve zorbalık altında ezilen herkes, şimdi kadınların araladığı bu kapıdan geçiyor.

Mahsa, ahlak polislerinin deyişiyle "düzgün" örtünmeyerek erkeklerin dini ile Allah'un buyruğu arasına kalın bir sınır çizdi.

Kadınların eylemleri erkekler tarafından kontrol edilemez. Kadınlar olarak yaptıklarımızdan yalnızca Allah'a karşı sorumluyuz.

Ancak erkekler, İslami yaşam biçimimizle ilgili rahatsız oldukları ve beğenmedikleri her türlü şeyi ağlayarak günlüklerine yazabilirler. Bu konuda onları men eden herhangi bir nas bulunmuyor.

İran'da kadınların "düzgün" örtünmeme mücadelesi durdurulamaz ve paha biçilemez.

İran'da, Türkiye'de, Afganistan'da, hatta hâlâ başörtüsü yasaklarıyla uğraşan Fransa'da... Kadınların örtünmesini veya örtünmemesini çok fazla dert eden tüm ülkelerde, ne zaman ve nasıl örtüneceğimize veya örtülmeyeceğimize yalnızca kendimiz karar vermeye devam edeceğiz.

Kitabımızda ve fıtratımızda erkeklere hesap vermek, onların buyruklarına göre hizalanmak bulunmuyor.

İran'daki kız kardeşlerimizin canları pahasına başörtüsü dayatılmasına karşı mücadelesi ve Mahsa'nın anısına saygıyla.

Ahiret gününe imanla." (HABER MERKEZİ)

Van ve Mardin’de kadınlardan Mahsa Amini eylemleri: Tarihi direniş etrafında kenetlenelim