Aileye ve kız kardeşliğe dair: Kayıp Ruhlar İçin Çay Saati

Kayıp Ruhlar İçin Çay Saati’nin anlatıcısı, romanın daha ilk sayfalarında okurla bir anlaşma yaparak kitaba giriş yapar. Okura Félicité’nin, Bégoumas’nın ve onların nasıl terk edildiklerini anlatacağını belirtir.

Aileye ve kız kardeşliğe dair: Kayıp Ruhlar İçin Çay Saati

Chris Vuklisevic'in ikinci romanı olan Kayıp Ruhlar İçin Çay Saati (Du thé pour les fantômes), Gizem Olcay çevirisiyle güncel olarak Timaş tarafından yayımlandı. Aileye, kız kardeşliğine ve dünyaya farklı bir pencereden incelemeye, özgün bir metin olan roman, okurlara heyecan dolu bir hikaye sunuyor.

Agonie ve Félicité, Fransa'nın Nice kentine yakın bir kasabada yaşayan iki çoban kızıdır. Yaklaşık otuz yıl boyunca birbirlerinin gözdesi kız kardeşler, annelerinin vefatının ardından kasabaya dönerler. Annelerinin ruhunun ortaya çıkması ve ondan işlenmeleri son derece başarılı olmayı isteyen kardeşler, hızla bu noktada harekete geçerler ve ortaya çıkmanın romanın ana örgüsü işlemeye başlar. Bir yandan annelerinin, diğer yandan ailelerin kurtuluşunun devam eden Agonie ve Félicité, sonuçta okura heyecanlı bir hikâye sunuyor.

Kayıp Ruhlar İçin Çay Saati, hem kapsamı hem de ruhsal açıdan yakın iki kardeşin hikayesi üzerinden hareket eder. Roman, bir yandan sağlayan bir cadı olan Agonie'nin, diğer yandan hayalet avcısı olarak değerlendirebilecek Félicité'nin kurtuluşunu sağladı. Uzun yıllar sonra bir arada gelen, aradan geçen onca süreçte hayatın farklılaşmış geçmişi bu iki kız kardeş, sonuçta ortak bir düşünce etrafında bir araya gelirler: aile olmak ve aileye sahip olmaktan çıkmak. Bu aşamada onların aile üretimi, annelerinin son sözleridir. Annelerinin dünyaya nasıl veda edildiği, dile getirilen son sözler ve terimler, onlar için öğrenilmesi zorunlu bir belirsiz olarak belirlenir. Bu geleneksel Agonie ve Félicité, annelerinin gücünün bulunması ve ondan sonuncusu işitmek için harekete geçirilirler. Aile, geçmiş ve belleğe dair özel bir sorgulamaya girişen sıra kardeşler, çok sayıda kişinin yaşadığı anormallikler içerisinde bulurlar.

Roman, “Her bakışımıza inanmamak gerekiyor. Bu her zaman budalalıktır. Gördüğümüze saklanmanız gerekmiyor” (Vuklisevic, 2025: 7) cümleleriyle perdelerini açar. Anlatıcının daha başında vurguladığı bu durum, “bakmak” ile “görmek” arasındaki fark ve ayrımlar, çok fazla bilgi içeren hikâyenin üzerine kurulu olduğu ana meselelerden biri olarak ön planda bulunuyor. Esasında bütün bir roman da bu konu üzerine kuruludur. Kişi hemen ona bakabilir ancak görebileceği gibi, büyük bir dikkat ve kontrol ile özel bir tercihte bulunabilir. Nihayetinde herkes bakar ancak çok az kişi görür. Chris Vuklisevic de romanda bu meselenin ölçüsünü çizer.

Kayıp Ruhlar İçin Çay Saati'nin anlatıcısı, romanın daha ilk sayfalarında okurla bir anlaşma yaparak kitaba giriş yapar. Okura Félicité'nin, Bégoumas'nın ve onların nasıl terk edildiklerini anlatacaklarını belirtiyor. “Bu hikayede yaşanan her şey”, bütün “hakikat”ler (Vuklisevic, 2025: 22) açıkça dile getirilecektir. Zaman içerisinde farklı donanım desteği ve bir süre sonra aslında bir tür koruyuculuk belgesine dönüşen roman, okur ile doğrudan temas ve diyalog kuran bu anlatıcı profili ile samimi bir yapı çözümü. Bir yandan ebeveynlerin hikayeleri, diğer yandan onların yaşamsal beklentileri, arzu ve hayal kırıklıkları dile gelir. Hikâye, sürekli olarak farklı uçlardan gelişirken anlatıcı için esas olan, okur ile kurulan bağa yakın, bu samimi tavrı sürdürmektir.

Cadı Agonie ile dedektif Félicite'nin annelerine yönelik yürüttükleri bir soruşturma olarak gün tarihinde ortaya çıkan Kayıp Ruhlar İçin Çay Saati, bir doğum sahnesiyle açılıyor. Onun iki kardeşinin peş peşe ne derece zorlu koşullarda doğmuşları, annelerinin bu sırada yaşadığı mücadele ve yeni doğanların perişan halleri okuru hemen etkisini alır. Böylece zorlu hayat koşulları boyunca yaşamları farklı şekillerde sağlanan kardeşler, doğup büyüdükleri kasabadan, annelerden ve başlangıçlardan uzak düşer. Yıllar sonra geri döndükleri anayurtlarındaysa bir yandan el sallıyor, geçmiş ve ailelerini sorgularken diğer yandan tüm bu süre boyunca biten biteni de dile getiriyorlar. İkiz kardeş olarak karşılıklı ruhuna dokunan, birbirlerine derin hisler besleyen Agonie ve Félicite, bu kez “birlikte”, yeni bir yola çıkarlar.

Roman boyunca birlikte hareket eden ve giderek birbirine daha da yakınlaşan Agonie ve Félicite için bir süre sonra olaylar farklı olaylar gelişir. Bir yandan, diğer yandan karşılıklı sorgulayan kardeşler, geçmişe dair defterleri açtıkça karşılarına yeni yeni sırlar çıkar. Öncelikle kasabadaki yakınlarıyla görüşen ve onlara “gizemli çayları”ndan sunan kardeşler, annelerine dair sohbetler ve ona yeni yeni olaylarla karşılaşırlar. Bir süre sonra annelerinin bambaşka bir hayatı olduğu ve bu yaşamın devam edeceği çok düğümle kuşatıldığı anlaşılır. Hızla derinleşen, sürekli bütün bir kasabayı, şehri, ülkeyi anlatan bir hikâye, okurlara aile olmaya, kız kardeşliğine ve geçmişe dair özel bir hikâye sunuyor.

Chris Vuklisevic'in ransa Fantastik Edebiyat Büyük Ödülü 2024'e değer görülen ikinci romanı Kayıp Ruhlar İçin Çay Saati, fantastik gerçek, bugünle geçmişi birleştiren, okura çok yönlü bir hikaye sunan özel bir metin.

edebiyat kitap Roman