Abdülkadir Selvi, ne laftan anlıyor, ne de saymasını biliyor!..

Yazdığı yazıdan sonra Erdoğan'ın Selvi'yi çağırıp 'Sen aramıza katılmış ajan mısın kardişim, niyetimi neden bu kadar açıkça yazıyorsun' demesi gerekmiyor mu?

Türkiye basınının düştüğü duruma mı üzüleyim, karşı taraftakilerin kafası milim çalışmıyor diye mi sevineyim, ben de anlamadım nasıl tavır almam gerektiğini. Oysa başta Abdülkadir Selvi olmak üzere elimden geldiğince uyarıyorum kendilerini ama dinleyen yok. Oysa bizler birbirimizden akıl almalıyız, bişeyler öğrenmeye çalışmalıyız.

Ne yalan söyleyeyim, cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın yerinde olsam kimi yalakalarımı gözden geçirirdim. Size şaka gibi gelecek ama neredeyse üzülmeye başladım Erdoğan'a. Kendisi zaten tam bir siyasetçi olmadığından yeteri kadar saçmalıyor, bir de yalaka basın eklenince üstüne tuz biber ekiyor.

Geçtiğimiz hafta ve önceki gün Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi öyle 2 yazı yazdı ki, Erdoğan'a hakaretten dava açılır diye bekledim. Selvi 12 Şubat'taki yazısında "Erdoğan sadece siyaseti dizayn etmiyor. Asıl AK Parti'yi dizayn ediyor." diyor. Bu yazıyı yada muhteşem teşhisi okuyan birisi, hele de yabancıysa, AKP'nin 15 yıldır parti başkanının başkası olduğunu ve yapılan yeni bir kongreyle Erdoğan'ın başkan seçildiğini zanneder. O zaman da doğal olarak Erdoğan partiyi yeniden dizayn ediyor diye düşünür.

Ancak iş öyle değil, Erdoğan partinin ilk ve etrafındakileri temizledikten sonra partinin tek kurucusu. Etrafındakilerinin kovulma yada ayrılma nedenleri de zaten bugüne kadar Erdoğan'ın yapmaya çalıştığı dizaynın yanlış olması yada o insanlara yanlış gelmesi. Bu açık olarak şu anlama gelir, Erdoğan 16 yıldır bir partiyi dizayn edemedi.

Bu durumda Erdoğan ne düşünüyordur bilmiyorum ama benim yazdığım gibi düşünmediğine eminim. Erdoğan'ın Selvi'nin yazısını okuduktan sonra (Okuyor mu bilmiyorum), onu çağırıp "Sen ne demek istiyorsun, ben partiyi bugüne kadar dizayn edememiş miyim, Türkiye'yi de mi edememişim, o zaman sen beni niye destekliyorsun, bu halk niye destekliyor, bunca kişiyi nasıl atabiliyorum?" diye sormaz mı?

Selvi geçen hafta bir yazı daha yazdı, Afrin savaşıyla ilgili yapılan anketleri yazdı. Ben de kendisine karşı öldürülen insanlar üzerinden anket yapılmaması gerektiğini yazdım. Yazının başında dedim ya, böyle bir yazı bana yazılsa dikkate alırdım. Büyük olasılıkla Selvi ya yazıyı okumamış yada ciddiye almamış. Selvi pazartesi günü yazdığı yazıda aynı konuyu daha faşizan bir gözlemle yazmış. Yazısında Afrin savaşının AKP'ye oy olarak ne kadar döndüğünü yazıyor.

Yazısının başlığı "ANKETLERDEN ÇIKAN ÇARPICI SONUÇLAR". AKP kısmını kısaca geçeceğim, esas derdim Selvi'nin matematiği ve okurlarını kandırdığını zannetmesi. AKP oyları aynı 15 Temmuz 2016 darbe giriminde olduğu gibi % 55'lere çıkmış. Bu yazıdan sonra Erdoğan'ın Selvi'yi çağırıp "Sen aramıza katılmış ajan mısın kardişim, niyetimi neden bu kadar açıkça yazıyorsun" demesi gerekmiyor mu? Bence gerekiyor ama bu onların iç sorunu, kendileri bilir.

Selvi'nin yazısından bir bölüm aktaracağım: "MHP, yüzde 11'i yakalarken CHP'de erime gözleniyor. İYİ Parti'nin MHP'deki yıpratıcı etkisinin bittiği ama CHP'de sürdüğü anlaşılıyor. Kararsızlar dağıtıldığı halde CHP'nin oy oranı yüzde 22-23'e gerilemiş durumda. CHP'den İYİ Parti'ye bir akış olduğu gözleniyor. Afrin konusundaki çelişkili tutum ile bazı parti yöneticilerinin sosyal medya hesaplarında yer alan ifadelerin CHP'yi olumsuz etkilediği anlaşılıyor.

İYİ Parti'nin ise kuruluşundan sonra bir sıçramada yapamadığı ortaya çıkıyor ama bir varlık ortaya koyuyor. İYİ Parti, yüzde 6-6.5 seviyesinde gözüküyor.

HDP ise yüzde 10'un civarında geziyor. Eş genel başkanlarının tutuklanmasına rağmen HDP oylarını koruyor. Seçmenler PKK ve HDP'nin çağrılarına karşılık vermemesine rağmen partisine desteğini sürdürüyor. Özellikle de büyükşehirlerdeki Kürt seçmen HDP'ye desteğini koruyor. HDP yüzde 9-9.5 görünüyor.AK Parti'ye oy verenlerin yüzde 97'si HDP'ye oy verenlerin yüzde 97'si,CHP'ye oy verenlerin yüzde 95'i partisine oy vermeye devam edeceğini söylüyor. MHP'ye oy verdiğini söyleyenlerin yüzde 75-80'i oy vermeye devam edeceği yanıtını veriyor.

Son olarak AK Parti. AK Parti, kararsızlar dağıtılmadan yüzde 45-45.5'a, kararsızlar dağıtıldığında ise yüzde 49-50 bandına tekrar oturmuş görünüyor."

HDP'den başlayalım, seçmenlerin % 97'si hâlâ HDP diyor ama oyları tam sınırda. Yani daha önce HDP'ye oy vermeyen ama verecek olanlar bu ankette yok, hesap daha önce oy verenler ama % 13'ten 9'a yada 9,5'a düşmüş. CHP % 95 aynı oyu veriyor ama 3 puan kaybediyor. Bizahmet CHP'ye oyverenlerin % 5'i kaç eder birine hesaplatıver Selvi.

En ilginci MHP, eski seçmenlerin sadece % 75'i oy veriyor, ciddi kayıp var ama MHP barajı geçiyor. AKP'de % 97 aynı oy ama Selvi'nin yazısında yukarıda % 55, yazının sonunda 49-50 arasında. Ne diyeyim Selvi, ya sayı saymasını bilmiyorsun yada dayak yememişsin, sağı kötüymüş, dikkat et.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Nesin Arşivi