Ömer Faruk Gergerlioğlu
Ak Parti müstakbel sonunu durdurabilecek mi?
Uzun bir müddettir Ak Parti muhaliflerinin söylediği, bir müddettir de Erdoğan'ın gündeme getirdiği Ak Parti'deki sorunlar Erdoğan'ın tedbirleriyle durdurulabilir mi?
Ak Parti kurulduğu günden itibaren parlayan ve uzun süre yükselişini devam ettiren bir parti oldu. Yükselişini durdurmak isteyen oldu ancak aksine özellikle bunlar yükselişi destekledi. Zira parti demokratikleşme adımları atıyor ve ülkenin sorunları için bir umut ışığı oluyordu. Erdoğan karizmatik bir lider olarak aktif, agresif bir siyaset izleyerek yaşanan sorunları telafi ediyordu. Güç odakları karşısındaki zaafını mağdurun yanında durmayı seven toplumu yanına çekerek gideriyordu. Bir müddet bu ivme hep yukarıya doğru seyretti.
Gün geldi Ak parti'nin yükselişi durdu hatta gerilemeye başladı. Bu iddiaya seçimlerdeki oy oranıyla itiraz etmeye hazır olanlara siyasi arenada alternatifin olmadığını hatırlatarak cevap verelim. Ak Parti'nin oy oranları düşmese de içeriden çürümeye başlamıştı zira yola çıkarken tasarlanan istişare ruhu terk edilerek direksiyon tek adamın eline hepten verilmişti. Erdoğan güçlü yönetim kabiliyetiyle parti içi çatlaklıkları önlüyordu ama bu özellik önlenemeyen bir kokuşmayı hızlandırıyordu. Gücün hakimiyeti ve onun yörüngesine gönülden bağlı takipçilerinin hali adaletten ve demokrasiden uzaklaştıran ve geri dönüşümsüz bir bozulmayı getirendi. Zira bu partide ayakta kalmanın koşulu buydu ve bu da çürümeyi sağlayandı.
Ak Parti'deki en büyük sorun sorun takipçilerinin çürümeyi görememesi. Ancak bu sadece bir görememe mi yoksa ne olursa olsun yükselişe talip olmanın getirdiği körlük mü?
Ak Parti'yi lideri bile eleştirirken içerideki çürümeyi göremeyen takipçileri birkaç gruba ayrılıyor. İlki çürümenin nedenlerini hiç umursamayan ve gücün yanında durmak isteyenler grubu. Çürümeyi gördüğü halde gücün yanında durduğu her saniyeyi kar sayanlar bu gruptadır. 2. Grup bir takım İslamcı ideallerine yüksek oranda odaklanmaktan dolayı sorunları göremeyenlerdir, bu grup sürekli komplo teorileriyle meşgul olarak partinin zaaflarını dış düşmanlara bağlama eğilimindedir. Bir başka grup partideki çürümeyi görmesine rağmen bir alternatif görmediğinden desteğini devam ettirenlerdir.
Ak parti yükselişini tamamlamış zirveye çıkmış ve şimdi artık önlenemez bir iniş sürecindedir. Buna itiraz edene son yıllarda bunu hep söylediğimizi ve itiraz edildiğini ama sonunda en tepe ismin bu hali itiraf ettiğini hatırlatalım. Erdoğan düşüşü engellemek için iç ve dış politikada yaptığını yapacak ve aktif, agresif tedbirlerle bu gidişatı önlemeye çalışacaktır ama durduramayacaktır. Zira yapmayı düşünmeyeceği tek yol aslında kurtuluş yoludur. O da tek adamcılıktan vaz geçmesi ve uzaklaştığı demokrasiye geri dönmesidir.
Ak Parti bu çaresiz arayışlarıyla sadece kendisine zarar vermeyecek, inadı sürdürdüğü takdirde ülkeye de büyük zarar verecektir. Zira büyük bir inatla olmazları zorlayacaktır, tansiyonu çok artıracaktır. Kutuplaştırmayı artıracak, dini bir istismar aracı olarak kullanmayı daha fazla tercih edecektir. Takipçilerinin gerçek sorunu anlama istidatları çok düşük olacaktır zira tutkuyla bağlandıkları liderlerinin bunu görme ihtimali yoktur.
Mesele Ak Parti'nin çürüme ve çöküşünün nasıl olur da ülkeye zarar vermeden sonuçlanabileceğidir. Mesele muhaliflerin Ak Parti takipçilerine bunu gecikmeden anlatabilme kabiliyetidir. Umarım ki fanatik bağlılık uzun sürmez ve sorunların temel nedenlerini görürler.